The Gezi Archive’ın kısa hikâyesi
The Gezi Archive iki yılllık bir sürede aralıklarla yapılan yoğun çalışmalar sonucunda inşa edildi
31.05.2019
The Gezi Archive’ın ortaya çıkışında üç ana unsur rol oynadı.
Bunlardan ilki geçmişteki toplumsal olayların aksine burada bir enformasyon bombardımanına maruz kaldığımız ve kıtlıktan çok enformasyon bolluğunu düzenlemeye ihtiyacımız olduğuydu.
İkincisi ise bir süredir ilgilendiğim internet tarihi/ tarihçiliği alanındaki gelişmelerden de gelen bir ilhamlanmanın sonucuydu. Gezi direnişiyle ilgili büyük bir çevrimiçi içerik bolluğu vardı ama bir taraftan da bu içerik kayboluyordu. Aslında sırf ihtilaflı bir olayla ilgili olarak değil genel olarak da internet içeriği sanılanın aksine hep var olmuyor, kaybolmaya da başlıyor. Özellikle Türkiye’de bu süreç daha da hızlı denebilir. The Gezi Archive kaybolmaya başlayan bu içeriği korumak amacını da taşıyor.
Üçüncü unsur ise çevrimiçini olduğu kadar çevrimdışı üretimi de bir şekilde dijitalleştirebilme çabasını içeriyordu. Bu bağlamda bazı şeyler yapılabildi ama yapılacak çok şey var. Örneğin dev bir sözlü tarih çalışması yapılabilir gelecekte. O zaman ses kayıtları da arşivin bir parçası olur.
The Gezi Archive iki yılllık bir sürede aralıklarla yapılan yoğun çalışmalar sonucunda inşa edildi. Burada içerik kürasyonunu üstlensem de içeriğin oluşturulmasında onlarca kişinin katkısını olduğunu belirtmeliyim. “Hakkında” kısmında bağlantı verdiğim bir klasörde bazı istatistiksel bilgiler var süreçle ilgili. Bu proje hiçbir zaman bir gün bitecek diye tasarlanmadı. Ana hatları değişmeyecek olsa da yeni içerik ve kategoriler zaman ilerledikçe girilecek.
Arşivle ilgili bir önemli husus da her ne kadar adına arşiv dense de arşivcilikle ilgili profesyonel bir iddiada bulunulmuyor. Belki bu içerik kürasyonu ileride yapılacak daha kurumsal/profesyonel çalışmalara katkıda bulunur. Burada yetkin sayılabilecek bir internet kullanıcısının çevrimiçi araçları kullanarak hazırladığı bir yapı var. Bir tarihçinin ya da arşivcinin gözünden bakıldığında epey bir sorun olacağına eminim. Umarım bunların en azından bir kısmını gelecekte düzeltebiliriz.
İçerik bir bakıma Wikipedia tarzından hazırlandı. Ama Wikipedia kadar çok-taraflı olamadı. Raporlar kısmında Seta Vakfı gibi hükümet yanlısı içerik olsa da içeriğin çoğu Gezi direnişçilerinin gözünden olan malzemedir. Yine de dezenformasyon kısmında vb bazı alanlarda taraf çeşitliliğinden bahsedilebilir.
Çevrimiçi içeriğin organizasyonu öncelikle var olan içeriği toparlamaya çalışmakla başladı. Bu süreçte kategori isimleri ve alt kategoriler zaman zaman değişti. Bazen de tekrarlar oldu. Örneğin görseller (“images”) fazlaca büyük bir kategori. Zamanla buraya daha çok fotoğraf koymaya başladık ve başka görsel kategorileri ortaya çıktı. Örneğin duvar yazıları, çevrimiçi afişler/posterler, internette dolaşan mizah unsurları ayrı ayrı gruplandı. Ama ana görsel klasöründe de çoğu bulunabilir.
Görsel arşivlemede Google Photos kullandık. Sınırsız fotoğraf depolama imkânı sayesinde buranın şimdilik en güvenli yer olacağına karar verdik. Görsellerin bilgi kısmında tarihleri değiştirebiliyoruz ama lokasyon bilgisi giremiyoruz (Albüm herkese açık, foto yüklenebilir). Lokasyon bilgilerini açıklama kısmına koyduk ama tarihleri bizzat tarih kısmından değiştirdik. Ayrıca görselleri aldığımız kaynaklara referans verdik. Az da olsa arşivden haberdar olan arkadaşlar kendi çektikleri fotoğrafları da gönderdiler. Onları da kaynak vererek ekledik. Belki ileride daha çok fotoğraf gelebilir bu şekilde.
Google’ın geriye dönük görsel aramasını kullanarak fotoğrafların kaynağına ulaşıldı ve tarihleri saptanmaya çalışıldı. Aslında görselden çok videoların daha çabuk kaybolduğu görüldü. O yüzden indirilebilen tüm videolar indirilip The Gezi Archive Youtube hesabına tekrar yüklendi. Bu hesabının hakkında kısmında güncellemelerin olduğu bir oynatma listesinin de adresi var. Bununla birlikte öncelikle var olan video bağlantıları öne çıkarıldı. Gelecekteki kaybolmalara karşı ise yedekler tutulmuş oldu.
Vimeo’da yüklü olan videoların bir kısmı da Youtube’a aktarıldı. Ancak Vimeo’dan video indirme seçenekleri daha kısıtlı. Video sahipleri videolarının indirilmesini istemiyorlar ve zaten bu videoların yakın zamanda kaybolma ihtimali de daha az. Videolar da haber içeriği taşıyanlar, belgeseller, şarkılar gibi kategorilere ayrıldı.
Akademik yayınlar ve kitaplar sadece listelendi. Bunların kaybolma ihtimali daha düşük, hem de telif hakkı meselesi var. Ama bazı sosyal medya veri setleri elimize ulaşırsa onları da yüklemek isteriz. Bu arada olaylarla ilgili hazırlanmış raporlar bir Google Drive klasöründe arşivlendi ve paylaşıma açıldı. Kaybolma ihtimali olan sayfalar ve haberler ise archive.org’da arşivlendi. Archive.org’un tarayıcı eklentileri sayesinde ulaşmak istediğiniz sayfa ortadan kalkmışsa bile en son arşivlenmiş sayfaya ulaşabilirsiniz.
Daha büyük siteler otomatik olarak arşivleniyor olsa bile özellikle Türkçe içeriğin, hem de daha küçük sitelerin kaybolma ihtimali daha yüksek. O yüzden neredeyse bağlantı verilen her web sayfası archive.org’a da kaydedildi. Ayrıca tüm orijinal haberler Diigo adlı sosyal imleme sitesinde listeleniyor. Bunlar Türkçe ve İngilizce (ama başka diller de bu kategoride) olarak listeleniyor. Okuyucu ikona tıkladığında doğrudan bu listelere ulaşabilecek.
Ana sayfanın en altında sırf metinle bağlantılandırılmış sayfalar üzerinde hâlâ çalışılan sayfalar olarak görülebilir. Bununla birlikte her kategoride eklemeler devam edecek. Okuyucuyu site üzerinde dolaşmaya davet ediyoruz. Bazı alt sayfalarda ana sayfada göze batmayan bir kategori olabilir. Ancak anasayfada tüm sayfalara link verilmiş durumda. İstendiği kadar sistematik olmasa da ana sayfadan her türlü içeriğe ulaşmak mümkün.
Girişte de bahsettiğim üzere Arşivin gelecek projelerinden biri haritalandırılmış bir sözlü tarih arşivi olabilir. Çevrimdışından çevrimiçine çektiğimiz unsurlardan birisi Gazete taramaları oldu. Atatürk Kütüphanesinin arşivinden bazı gazetelerin ilk 15 günde olaylarla ilgili haberleri tarandı ve ayrı bir albüme kondu. İnternet üzerinde arşivine bile ulaşılamayan bazı gazetelerin Gezi haberlerine bu albümden ulaşılabilir.
Son olarak; Arşiv bu haliyle çoğunlukla bir portal şeklinde. Bazı kategorilerden özgün metinsel içerik üretilmesi de Arşivi daha güçlü hâle getirebilir. Yine de bu hâliyle bir takım araştırmalara kaynak olabiliyorsa ve toplumsal hafızanın korunmasında az da bir payı olabiliyorsa misyonunu gerçekleştirmiştir diye umuyorum.