Bayramiç’te bir akupunktur tedavi merkezi!

Anam bacım, 90’lı yılların ortasında, yirmili yaşlarımdayken, hafif kilo almaya başladım. Akupunktur diye bir tedaviyle zayıflanıyormuş diye duydum. Araştırdım, uzman doktor Murat Top diye biri varmış, hemen randevu aldım. Vallahi hem uyguladığı diyet listesi, yanı sıra tedavi yöntemiyle ilk haftada olumlu sonuçlar almıştım. İşte, akupunktur denen tedavi yöntemiyle böyle tanıştım.
 
Akupunktur, geçmişi çok eski tarihlere kadar giden bir tedavi şekli. Çin ve Orta Doğu’da çok yaygın olan bu yöntem, Avrupa ve Amerika’da çok rağbet gören bir alternatif tıp dalıdır. Fakat modern tıp doktorları ve sağlıkçılar bu tedavi yöntemine karşılar. Mesela kardiyologlar, kaç tanesine sorduysam, sakın gitme dediler ve sıkı sıkıya tembihlediler. Bypass ameliyatı sonrası bende çok ciddi böbrek sorunları olmaya başladı. Kan değerleri çok yükseldi, hatta böbrek yetmezliği başlangıcı tanısı kondu. Maalesef ki böbrek tedavisinde kullanılan bir ilaç yok. Doktorların bana sık söyledikleri şey, bol su içmek.
 
Ne yazık ki üre ve kraterin değerleri bir türlü normal değerlere inmiyordu ve tam tersine, yükseliyordu. Bundan sonraki aşama, destek diyaliz dedi aile hekimi! Bayramiç’te bir gün yürüyordum, yıllardır görmediğim doktor arkadaşım Demet Taşpınar’la karşılaştım. Bayramiç’te akupunktur tedavisi yaptığını ve beni muayenehanesine kahve içmeye davet etti. Böbrek sorunumu anlattım kahvelerimizi içerken, hemen o gün tedavi başlattı bana. İki aya yakın düzenli gittim tedaviye. Böbreklerim ciddi bir şekilde toparlandı.
 
Aynı zamanda, ameliyatla ilgili sanki kronikleşmiş kas ağrılarım da bu tedaviyle iyileşti. Ve şu an gayet iyiyim. Ha unutmadan, anksiyete ve panik atak nöbetlerim de tamamen gitti. Her seans sonrası acayip bir fizyoloji rahatlaması yaşadım. Akupunktur yöntemi ve tedavisiyle ilgili bir söyleşi yapalım dedim, sağ olsun kırmadı beni Demet. İşte sohbetimiz ve ayrıntıları:
 
Akupunktur ile ne zaman tanıştın? Bu kararı vermende etkili olan şey neydi?
Almanya’da doğal tedaviler uygulayan bir hastanede asistanlık yaptım ve bu esnada akupunkturla tanıştım. Aslında fitoterapi eğitimi için gitmiştim. Bu hastanede akupunktur, nöralterapi, tıbbi kupa, tıbbi sülük ve benzeri birçok doğal tedavi yöntemi, yatan hastalara uygulanıyordu. Bel ağrımı servisteki bir doktor arkadaşın akupunkturla tedavi etmesi, benim akupunktura ilgimin başlamasına sebep oldu.
 
Akupunktur denince insanların aklına bir tedavi yönteminden çok büyü ya da benzeri şeyler geliyor. Hatta bazı doktorlar bu tedavi yöntemine son derece karşı, bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Aslında ben de akupunkturu öğrenmeden önce biraz bahsettiğin gibi bakıyordum. Ancak Çin tıbbını anlamaya başladıktan sonra görüşüm değişti. Modern tıpta biz aslında insan bedeninin kas iskelet, damar, sinir ve organ üzerinden işleyen kimyasal süreçlerine önem veriyoruz. Fakat biyofizik açısından fazla bakmıyoruz. Aslında vücutta her hücre sürekli enerji üretip tüketiyor. Bu enerjinin tedavi amaçlı kullanımı ve bu sayede vücutta oto regülasyon gerçekleştirilmesi, yapılan şey bu. Türkiye’ye akupunktur ve birçok diğer doğal tedavi yöntemi yeni gelmeye başladı, o yüzden biraz bilgi eksikliği var. Ayrıca beyinlerimiz ilaçsız bir tedaviyi anlayamadığı için büyü gibi görüyor.
 
Bunun okulu ya da eğitimi var mı?
Çin ve uzak doğuda normal tıp fakültesinde okurken Çin tıbbına yönelebiliyorlar. Fakat Avrupa ve Amerika’da tıp fakültesi mezunu doktorlar ve diş hekimlerine sürekli meslek eğitimi kapsamında sertifika eğitimi ile başlayan bir süreç. Birçok farklı mikrosistem akupunkturunu da düşünürsek, aslında sürekli devam eden bir eğitim.
 
Bayramiç’te çalışmaya ne zaman karar verdin?
Uzun yıllardan beri İstanbul’dan, oksijeni daha bol olan Kaz dağları eteklerine gelme planım vardı ve pandemiyle birlikte bunu gerçekleştirdim. Bayramiç’e gelişimin 4. ayında muayenehanemi açtım.
 
Akupunktur denince sadece zayıflama ve sigarayı bırakma akla geliyor, oysa bunun öyle olmadığını böbrek tedavisi görerek yaşadım. Bu yöntem başka hangi tedavilerde kullanılıyor?
 
Akupunkturda amaç; vücudun kendi kendini yenileme ve tedavi etme gücünü canlandırmaktır. Anatomik noktalar var ve o noktalar sayesinde tedaviyi yapabiliyoruz. Bedenin beslenmesi ve egzersiz yapması da yenileme gücüne faydalı. Eğer bununla iyileşmezse ilaç tedavisine geçiyorum. Dünya Sağlık Örgütü’nün listesinde yüzden fazla hastalığı tedavi ettiği kayıtlıdır. Migrende ve baş ağrılarında çok başarılı oluyoruz ve seans sayıları çok az. Kısa zamanda tedavi edilebiliyor. Depresyon, anksiyete ve panik atak biraz daha uzun sürüyor. Parkinson ve Alzheimer hastalıklarını durdurma veya ilerlemesini engellemede oldukça başarılı durumda. Bel ve boyun fıtıkları, kas ağrıları, nöral terapi, astım, alerjik rahatsızlıklar, hormon düzensizlikleri gibi hastalıklarda başarılı sonuçlar alıyoruz. Tabii ki hastalıkların evreleri çok önemli, erken dönemlerde çok daha başarılı tedavi oluyor. İlaçlara karşı değilim ama en son çare olarak düşünüyorum, çünkü yan etkileri ileride başka problemler oluşturuyor. Sabırsız bir toplumuz. Hemen ilaç alıp geçsin istiyoruz. Oysa bekleyip sabır etsek, yan etki olmadan tam çözümü elde etmek mümkün. Zayıflamak ve sigarayı bırakmak için akupunktura çok başvuruluyor. İnsanlar bedenle zihnini birleştirip, kendini dinleyip, bedenini takip etmeli. Vücuda en az zararı vererek tedavi önceliğimizdir.
 
—–
Kapak Görseli: Gan Telya (Pixabay)