Tünelin çıkışında buluşalım

Yapımcılar ve ilgililere sesleniyorum: Huu! Bir dizide oynamak istiyorum, bu benim hakkım! Beni cinsel kimliğime mahkum edip karar vermeyin.

ESMERAY

25.12.2022

Anam bacım, yıllardır mücadele ettik, var olmaya çalıştık, hâlâ ilk günkü gibi var olmak için mücadele vermeye devam ediyoruz. Lgbti hareketi çok güzel şeyler yaptı. Dimdik durmayı ve birçok insanın açık yaşamasına vesile oldu. Sesimizi tüm dünya duydu! Gasp edilen tek bir hakkımızı geri alabildik mi? Yok! Kocaman bir yok. Şöyle düşünüp duruyorum; örneğin bir işçi ya da bir kamu çalışanı 30-40 yıl çalışır, didinir iyi kötü geçimini sağlar ve sonunda emekli olur. Bir sosyal güvencesi olur. Emeğinin karşılığını tam alıyor mu? Bunun cevabı ayı bir konu. E nihayetinde bir karşılık alıyorlar. 30 yıl oldu, mücadele ettik, karşılığını alamadık, alamıyoruz! Ahtapot ya da boa yılanı sarılmış gibi bırakmıyor, öldürmüyor da. Bazen kendimi böyle hissediyorum!
 
Herkes yalan söylüyor, halen hikâyeler, masallar heteroseksüel biricik cinsel yönelim üzerinden yeni nesillere aktarılıyor. Sinema, özellikle diziler yalan söylüyor. Tüm karakterler hetero! Oysa ki gerçek değil bu hikâyeler. Eşcinseller her yerde, tıpkı heteroseksüel bireylerin her yerde olduğu gibi! Çok nadiren sinemada bir karakter Lgbti oluyor, buna da şükür deyip bir de alkışlıyoruz. Hani bardak dolar taşar ya, o bardaktan dökülen bir damla misali!
 
Ben yılardır performatik deneyim aktarımını sahneye taşıyorum. Çok da güzel oldu. Binlerce kişiyle yüzleştim. Çok güzel geri dönüşler oluyor. Mesela beni izledikten sonra açılan çok insan oldu ya da yanıma gelip “Birçok önyargım vardı, kırıldı, sorgulayacağım” diyorlar, gibi… Bunlar çok iyi ve önemli gelişmeler tabii ki. Lakin birçok trans kadın tiyatro oyunları oldu. İyi hoş, çoğunun kendini heteroseksüel olarak tanımlayan kadın ya da erkekler oynadı. Bu kadar eşitsiz bir şekilde yaşıyoruz, ahtapotun kolunda iken, egemen konumda olan bir cinsel yönelimin bizi oynaması bana haksızlık geliyor. İlle de trans birini trans oynasın derdinde değilim. Eşit şartlarda değiliz!
 
İşin başka bir yanı, yıllardır Lgbti temalı konuların işlendiği sinema filmlerinde benden ya hikâye istediler ya da aracılık, destek. Ama hiç kimse rol teklifinde bulunmadı! Kardeşim ben de oyuncuyum, ayıp değil mi? “Allah rızası” için bir gün de oynamak ister misin diye gelin bana. Yıllar önce İzmir Yenikapı tiyatrosunun organize ettiği bir festivalde “Cadının Bohçası”nı sahneledim. Oyun bitti, yanıma tiyatro eleştirmeni bir adam geldi, “Hikâye muazzam, çok da güzel anlattınız. Ama keşke bunu ünlü biri oynasa. Mesela Zuhal Olcay,” dedi. Evet! Aynen böyle dedi. Kendimi zor tuttum, herifin ağzına bir tokat atmamak için.
 
Eskiden dizide kısa rol teklifleri geldi. Çoğu klasik, terör estiren travesti rolü olduğu için kabul etmedim. Sonra başımıza bu iktidar geldi, RTÜK kuruldu. bunun da önü kesildi. Ben iki yıl önce bir araştırma yaptım. Daha doğrusu bir girişimde bulundum. Tanıdığım herkesi aradım, dizi sektöründen. Her kapı kapandı, en son bir arkadaşım kendi menajerine yönlendirdi. Görüşmeye gittim, beni görür görmez, söz veremem dedi ama deneyelim, üstünkörü konuşmalar… Bir test verdi, video çektim yolladım. Ses seda yok. Çünkü beni kaydetmedi cast ajansına. Telefon numarası kayıtlıydı bende hanımın, Youtube kanalı için çektiğim kısa videoları yoluyordum genel olarak herkese. Gönderiler ona da gidiyordu. Bir iki paylaşımdan sonra beni engelledi!
 
Ha bir de görüşmede kadın bana, “Seninle çalışacak yapımcının çok cesaretli olması gerek, reklam da hiç olmaz, çok genç istiyorlar” dedi. Ayol iki gün geçmedi, Orhan Gencebay bir reklamda oynadı. Herif seksen yaşında nerdeyse. Yani durumlar böyle, yollar kapalı, tünelin ucu gözükmüyor vallahi! Ama o tünelin içinden çıkacağıma inanıyorum. Buna ne yaş engel ne de başka bir şey. Benim bir dizide oynamak istemem halen baki!
 
Bu yazımda yapımcılar ve ilgililere sesleniyorum: Huu! Bir dizide oynamak istiyorum, bu benim hakkım! Beni cinsel kimliğime mahkum edip karar vermeyin. Bu işi yapıp yapamayacağıma göre karar verin lütfen. Şimdi durum ortada ve benim hikâyem de oyunculuk yapmak isteyen trans kadınların hikâyesi ile aynı. Sadece benim değil, oyunculuk yapmak isteyen trans kadınların yolunu açın! Elimizden aldığınız hayatlarımızı çok geç de olsa geri verin! Babanızın hayrına bir şey istemiyoruz! Temel haklarımız bunlar. Vaziyet böyleyken heteroseksüel birinin bizi oynaması reva mıdır?
 
Geçen yazımda da bahsetmiştim: Bayramiç Kaymakamlığı çalışmam için bana açık bir şekilde yer vermedi. Çünkü tekst Lgbti temalı! Heteroseksüel biri aynı konulu bir oyun için yer isterse belki de yer verilirdi. Belediyeden de henüz kimseye ulaşamadım. Ulaşma çabalarım devam ediyor. Belediye de vermezse salon bulamayacağım, oyun provaları için. Ahtapotun bir kolu daha… Ne yapar eder, çalışmak için yer bulurum ben, o ayrı bir durum. Ama neden kamuya ait halk eğitim merkezi bana yer vermesin! Neden? Adı üstünde, halk eğitim merkezi, ben/biz halk değil miyiz?
 
Neden bu ülkeye ait nüfus cüzdanlarımız var? Neden vergi alınıyor bizden? Neden oy isteniyor bizden? Halk dediğiniz kim? Aynı havayı soluyoruz. Aynı caddede yürüyoruz, aynı marketten alışveriş yapıyoruz. Aynı komşudan bir bardak tuz, bir yumurta istiyoruz.
 
Sahi ya halk kim? Artık içim dolu, midem kaldırmıyor. Kardeşim biz bunları yaşarken çıkıp da sahnede bizi oynamayın! Bazen nefes alamıyoruz. Açlık korkusu, yokluk korkusu, öldürülme korkusu. Bunları yaşayın! Şartlar eşit olsun. Tabi ki herkes istediği karakteri oynayabilir ama tekrar ediyorum; şartlar eşit değil! Tünelin ucuna geleyim, haber veririm size, o vakit aynı kulvarda oluruz…
 
—–
Kapak Görseli: Peter H. (Pixabay)