Yenilgi yıldırım gibi gelmez

Seçmenlerin, Nea Demokratia’ya fatura kesmesi beklenirken oyunu koruması ve asıl fatura kesilenin SYRIZA olması düşündürücü.

SEZİN ÖNEY

24.05.2023

Yunanistan’da seçimlerde hükümete fatura kesilecek demiştik. Zira, anketler genelinde böyle bir tablo vardı. Ama durum hiç de öyle olmadı. Tıpkı Türkiye gibi, Yunanistan’da da anketler yanıldı ve ikinci tura gidiliyor.
 
Seçimlerden önce yaklaşık yüzde 33 oy alacağı öngörülen iktidardaki Nea Demokratia (Yeni Demokrasi) yüzde 41’lik bir seçmen desteğini çekmeyi başardı. Başbakan Kyriakos Mitsotakis’in deyişiyle “siyasi bir deprem yaşandı”. Mitsotakis, haksız da değil; yaşanan “deprem” sadece kendi partisinin beklenenin çok üzerinde oy kazanmasından ibaret denemez. Asıl, ana muhalefet SYRIZA’nın yüzde 20’lik destek seviyesinde kalması şaşırtıcı.
 
Başbakanlığı döneminde Türkiye’de de sevenleri olan Alexis Tsipras’ın siyasi hayatının en ciddi dönüm noktalarından biri olabilir. Seçmenlerin, Nea Demokratia’ya fatura kesmesi beklenirken oyunu koruması ve asıl fatura kesilenin SYRIZA olması düşündürücü.
 
Şubat sonunda, çoğunluğu öğrencilerden oluşan 57 kişinin kurban olduğu tren kazasının Mitsotakis hükümetinin sonunu getireceği öngörülüyordu. Nea Demokratia, ülkeyi “modernleştirdiğini” iddia ederken, bir yolcu treni ile yük treninin çarpışması Yunanistan’ın “geri kaldığının” trajik bir göstergesi gibi algılandı.
 
“Yenilgi yıldırım gibi gelmez”: Yunanistan’da seçimlerde SYRIZA’nın elde ettiği sonuçla ilgili bu yorum bana birçok çağrışım yaptı. Tabii, Türkiye seçimlerine ilişkin olanlar başta olmak üzere…
 
Yine başka bir yorum da “SYRIZA, bu seçimlerde önce kendi kendisiyle savaştı ve ikinci oldu” idi. Ekonomik kriz döneminin ağır yükünü sırtlamak zorunda kalan SYRIZA’nın seçmenler ile ilişkisinde oluşan çatlaklar onarılamadı.
 
Türkiye’nin 14 Mayıs seçimlerinin, Meclis sonuçları açısından bakılınca da Yunanistan seçimleri öğretici: SYRIZA’ya şimdi yöneltilen en büyük eleştiri, 4-5 yıllık bir süreci nasılsa geleceği belli seçimler için çalışarak geçirmediği yönünde. Tsipras’ın SYRIZA liderliğine devam etmesi de artık şüphede. Kamuoyu araştırmalarında Mitsotakis’in popülaritesi yüzde 49 civarında seyrederken, Tsipras’ınki yüzde 25 ile hayli geriden geliyor. Tsipras, seçim sonuçlarını “beklenmedik, acı bir şok” olarak niteledi. Şimdilik SYRIZA’nın önündeki sınav, büyük ihtimalle temmuz başında yeniden sandığa gidildiğinde daha iyi performans gösterebilmek.
 
Tsipras’ın eski ortağı, yeşil sol MeRA25’in lideri Varoufakis de SYRIZA’nın muhafazakârlığa boyun eğdiği için kaybettiği eleştirisini yöneltti. Varoufakis’in seçimler hakkında diğer yorumları da hayli karamsar: “Yunanistan’ın Erdoğanlaşması ve Orbánlaşması tamamlandı” diyor MeRA25’in lideri.
 
Varoufakis bloğundan paylaştığı seçim yorumu şöyle:
“Yaşanan ekonomik krize, felaketlere, orman yangınlarına rağmen Mitsotakis; Erdoğan gibi, aşırı milliyetçilik, sosyal muhafazakarlık, büyük şirketleri savunan bir ekonomik ajanda, bir patronaj ağı ve büyük dozlarda otoriterlik kombinasyonunu çok zeki bir şekilde kullandı. Mitsotakis böylece söylemsel hegemonyayı yeniden üretmeyi başardı. Seçmen muhalefetin kötü haberlerini duymak istemiyor, olumlu bir dil kullanmak gerekiyor. Kötü haberlerden hoşlanmayan radikal seçmenleri yatıştırıcı yalanlarla kandırmadan bize tekrar oy vermeye nasıl ikna edebiliriz?”
 
Varoufakis’in bahsettiği ikna edilmesi güç kesimler arasında, gençler de var. Pazar günkü seçimler, 17 yaşındakilerin ilk kez oy kullanma hakkına sahip olduğu gündü. Önceki yaş sınırı 18’di ve SYRIZA hükümeti, seçmen olabilme yaşını aşağı çekti. SYRIZA, gençler arasında popüler ancak mesele onları sandığa götürebilmek. Zira, genç seçmenin sadece 3’te 1’i oy kullanıyor.
 
Seçmenin istikrar arayışı
Yunanistan muhalefetinin de tıpkı Türkiye’de olduğu gibi ikinci tur şansı var. SYRIZA’nın iktidarı döneminde değiştirilen seçim yasasıyla, en yüksek oyu alan partiye verilen “bonus milletvekilleri” uygulaması kaldırılmıştı. Koalisyon kültürünün gelişmesi için bir fırsat verebilecek ve kutuplaşmayı azaltabilecek bu formül, ne yazık ki sadece bir seçimlik ömre sahip. Nea Demokratia hükümeti tarafından geri getirilen bonus milletvekilleri uygulaması, ikinci tur seçimlerde geçerli olacak. Böylece, Nea Demokratia eğer oyunu koruyabilirse, bonus vekillikleri de alarak tek başına hükümet olacak.
 
Mitsotakis’in hükümeti sadece tren kazası ile de sarsılmadı: Yunanistan istihbaratı tarafından gazetecilerin ve muhalefet politikacıların telefonlarının dinlenmesi ve hacklenmesi de ülke tarihinin en büyük skandallarındandı. Dahası, son dönemde Yunanistan’da da artan enflasyon ve hayat pahalılığı ile şikayetler giderek ön plana çıkıyor. Gerçi, Yunanistan’ın 2022 enflasyonu yüzde 9,3 seviyesindeydi-Türkiye’den bakınca, “buna mı enflasyon diyorsunuz?” denebilir ama tabii o bizim “anormalliğimiz”.
 
Yunanistan’da seçmenlerin Nea Demokratia’ya yönelmesinin en büyük sebebi siyasi istikrar arzusu. Yıllarca süren ekonomik çalkantının ardından ülke, uluslararası piyasalarda yatırım yapılabilir notunu geri kazanmaya ve Euro bölgesindeki yerini iyileştirmeye çok yakın. Jeopolitik olarak da, Ege Denizi'nde Türkiye ile yaşanan gerilimler ve Ukrayna Savaşı’ndan kaynaklı NATO’nun önündeki zorluklar, “önce istikrar” kaygısını güçlendiriyor.
 
Zaten seçim kampanyasında Mitsotakis’in vurgusu da istikrar üzerineydi. Nea Demokratia kampanyası, “dengeleri koruyacak Mitsotakis ile devam mı, Tsipras ile sonu belirsiz maceralara atılmak mı” gibi bir mesajla çerçevelendi. SYRIZA ise, “Her yerde adalet” sloganıyla çok da heyecan yaratamadı.
 
Sürpriz olur mu?
Nea Demokratia’nın kazandığı yüksek destek, zaten zor olan koalisyon kurulması seçeneğini daha da güçleştirdi. Mitsotakis de seçimler sonrası yaptığı açıklamada; “Bu seçimlerin sonucu çıkan parlamento aritmetiği ile hükmet kurmak imkânsız” dedi bile.
 
Ancak, teorik olarak bu opsiyon hâlâ var ve koalisyon oluşturulabildiği takdirde ikinci tur seçimlere gidilmeyecek. Yunanistan'ın bir zamanlar en güçlü siyasi hareketi olan sosyal demokrat PASOK partisi, muhtemelen herhangi bir koalisyon görüşmesinin merkezinde yer alacak. PASOK-KINAL’in desteği yüzde 11,46; parti lideri Nikos Androulakis, telefonunun telefon dinleme skandalının baş mağdurlarındandı.
 
Androulakis'in telefon dinleme skandalını örtbas etmekle suçladığı Miçotakis ile zayıf ilişkisi, anlaşmanın pek mümkün olmadığı anlamına geliyor. PASOK liderinin Tsipras'la ilişkisi de kötü; onu, Pasok seçmenlerini çalmaya çalışmakla suçluyor. PASOK, SYRIZA ve yüzde 7,23 oy alan Komünist Parti’nin koalisyonu mümkün ama çok çok zor.
 
Bunun yerine partiler, yüzde 61’de kalan katılım oranını yükseltmeye ve sandığa gitmeyen seçmenlerin ilgisini çekmeye çalışabilirler. Yine de, ikinci kez seçim Nea Demokratia’ya bonus avantajını vereceğinden, muhtemelen katılımın iyice düşeceği bir oylama olabilir.