Türkiye, şimdi de internet özgürlüğünde bir savaş alanı

İstanbul’daki BM İnternet Konferansı öncesi Freedom House’dan sert rapor

P24

27.08.2014

Washington merkezli demokrasi gözlem kuruluşu Freedom House’un bugün yayımladığı rapora göre Türkiye artık internet özgürlüğünde bir “savaş alanı.” Gelecek hafta İstanbul’da başlayacak BM İnternet Yönetişim Forumu öncesinde yayımlanan rapor, bir erken uyarı niteliği taşıyor. Her ne kadar Ankara’nın internet üzerindeki kontrolünü sıkılaştırmaya yönelik olarak aldığı bir dizi önlem ve getirdiği yönetmelikler bu toplantının konusu olmayacaksa da, Türkiye’nin, ifade özgürlüğü ve bireylerin özel hayatının gizliliği hakkı hususlarındaki taahhütü kaçınılmaz olarak mercek altına alınacak. Rapora göre:
 
“AB’ye aday ve NATO üyesi bir ülke olması bir yana, bir OECD ve G-20 ülkesi olmasından ötürü, Türkiye'nin sergileyeceği tutum, internet ortamında ifade özgürlüğü konusunda benzer zorluklarla karşı karşıya olan ülkelere örnek olacaktır. Şu anda Türkiye’nin BM’de verdiği sözlerle ülke içinde yaptıklarının tezatlığı, gerektiğinde içerde özgürlükleri engellemek adına uluslararası normların manipüle edilebileceği inancını güçlendirmekten öteye gitmiyor.”
 
Yerinde bir ifadeyle, “Türkiye’de İnternet için Mücadele” başlığını taşıyan rapor, internet ortamını üç açıdan inceliyor: ifade kısıtlamaları ve veri toplama, altyapı gelişimi ve yeni medyanın ortaya çıkışı. Bilgi akışını engelleme saikiyle hareket eden bir hükümet ile ekonomik istikbali internet camiasının canlılığına ve bilgi akışına dayalı olan bir hükümet arasındaki zıtlığı gözler önüne seren raporda şu ifadelere yer veriliyor:
 
“Türkiye’de Anayasa Mahkemesi dahil tüm ulusal kurumlar ve hatta anayasanın kendisi, sağlam otokrasilerde olduğundan daha güçlü konumda. Çok farklı grupları bir arada barındıran, daha fazla sesini çıkartan ve ulusötesi ağlara daha bağlı bir sivil toplum var. Devlet henüz bütün gücü elinde tutan bir yöneticinin tahakkümü altında değil. Türkiye’nin bütçesini hidrokarbon gelirleriyle karşılayamayacağı bir gerçek. Özellikle AB ile gümrük ittifakı nezdinde, daha ziyade Batı yatırımları ve ticaretine dayalı bir ekonomisi var… Avrupalı ekonomik ortaklarının telekomünikasyon altyapı gelişimindeki eksikliği ve internet üzerindeki sansürü sorunlu bulması halinde Türkiye, internet ortamına yönelik tavrını değiştirmesi konusunda baskıyla karşı karşıya kalacak.”
 
Bugüne kadar hükümet, haber yayın organları üzerindeki ağırlığını koruyabilmek için “yumuşak güce” yaslandı. Rapora göre bu, acımasız yasalardan ziyade medya patronlarıyla siyasi otoriteler arasındaki sıcak ilişkiye dayanıyor. Ancak tam da bu ilişki medya güvenilirliğinin altını kazıyor. İnsanlar, özellikle de gençler giderek dünyayla ilgili aradıklarını yeni ya da sosyal medyada buluyor. Bu tür bilgi kanallarının genelde bir sahibi bulunmuyor ya da tamamıyla farklı bir ekonomik mantıkla işliyorlar. Hükümet şimdi, yasalar çıkararak, internete erişimi engellemek ve işleyişinde kısıtlamalar getirmek için kullanacağı gereçler yaratıyor. Bu, medyadan ziyade bizatihi hükümetin güvenilirliğini itibarsızlaştırıyor –hükümetin giderek taşımakta zorlanacağı bir itibar zedelenmesi. 
 
 
Freedom House’un hazırladığı “Türkiye’de İnternet için Mücadele” özel raporunun tam metnini internette bulabilirsiniz.