Freedom House: “Türkiye’de internet özgürlüğü keskin düşüşte”
Küresel internet özgürlüğü değerlenmesinde Türkiye dünyada yükselen yasakçı trendin “en uçtaki örneği” olarak gösterildi

04.12.2014
Washington merkezli insan hakları izleme örgütü Freedom House, bugün yayınladığı internet özgürlüğü raporunda, temel özgürlüklerin hızla erozyona uğramasından ötürü Türkiye’yi bir kez daha yerden yere vurdu. Raporda internet özgürlüğü konusunda dünya çapında keskin bir düşüş yaşandığına dikkat çekilirken, bu düşüşün hiçbir yerde Rusya, Türkiye ve Ukrayna’dan daha derin olmadığına vurgu yapıldı.
Freedom House bu yıl mayıs ayında yayınladığı raporunda Türkiye’deki basın özgürlüğünü eleştirerek statüsünü “özgür değil” kategorisine düşürmüştü. Türkiyeli internet kullanıcıları içinse durum o kadar kötü değil. Onlar hâlâ “kısmen özgür” olarak değerlendiriliyor. Düşük puanın daha iyi kabul edildiği insan hakları raporu kartelasında Türkiye 55 puanla Zimbabwe ve Azerbaycan’la aynı sırada.
“İnternet Özgürlüğü 2014” başlıklı raporda düşüş oranına vurgu yapılıyor. Rusya son üç yılda 11 puan düşerken Türkiye 13 puan düştü. Değerlendirmeler yapılırken yetkililerin toplumsal, siyasi ya da dini içeriği engellemesi ve internet habercileri ya da blogcular hakkında dava açılması ve tutuklanmaları gibi bir dizi faktör göz önünde bulunduruluyor.
İşin özeti şu: Türkiye terazide tartıldı ve eksik bulundu.
Raporda, “Hükümet sansürü arttırarak resmî kurumlara içeriği engellemeleri için daha geniş yetkiler tanıdı ve internet üzerindeki ifadelerinden ötürü daha fazla insan cezalandırıldı,” dendi.
Türkiye denetimi arttıran ve kullanıcı gizliğini kısıtlayan yasaları geçiren 19 ülkeden biri. Raporda Nisan 2014’te Milli İstihbarat Teşkilatı yasasında yapılan değişikliklere atfen “teşkilatın faaliyetleri yargı ya da medya incelemesinden daha da muaf oldu” ifadesine yer verildi: Düzenlemeler “mahkeme izni olmadan kamu kuruluşları, özel şirketler ve bireylerden bilgi ve elektronik veri edinilmesi konusunda istihbarat teşkilatına yetki veriyor.”
Durumu kötüye giden sadece adli ortam değil. Raporda sosyal medya kullanıcıları ile muhalif haber sitelerinin siber saldırılara uğramasına ve internet gazetecilerinin maruz kaldığı saldırılara da değiniliyor.
Freedom House’a göre Türkiye yükselen bir trendin en uçtaki örneği. Değerlendirmeye alınan 65 ülkenin yarısından fazlası, aralıksız dört yıldır düşüşte. Raporda ayrıca, “Kimi devletler ABD Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’in dünya çapındaki dinleme faaliyetinin ifşaatlarını, gevşek bir denetimle ya da hiçbir denetim olmaksızın, sıklıkla da siyasi muhalefeti ve insan hakları savunucularını hedef alan gözetleme kapasitelerini güçlendirmek için bahane olarak kullanıyor” ifadesine yer verildi.
Türkiye’deki internet operasyonu, üst düzey hükümet yetkililerini bir yolsuzluk skandalı ile ilişkilendiren ses kayıtlarının YouTube ve SoundCloud üzerinden sızmasının ardından geldi. Yeni yasal önlemlerle, denetleyici devlet kurumuna, özel hayatın ihlal edildiği ya da “ayrımcı veya rencide edici” olarak görülen vakalarda mahkeme kararı olmaksızın internet sitelerini kapatabilme yetkisi verildi.
Rapor şöyle devam ediyor: “Türkiyeli düzenleyiciler daha sonra, bir milli güvenlik toplantısının doğrulanmamış kaydını ortadan kaldırmak için YouTube’u engellediler. Kullanıcı hesaplarını askıya almayı reddetmesinin ardından Twitter’a da erişim engeli getirildi. O dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Twitter’ı silmeye yemin etti’ ve sosyal medya için ‘toplumun baş belası’ dedi.”