Geçen dönem ne yaptığını biliyorum #Seçim2015
Bütün engel ve adaletsizliklere rağmen Yasama’nın sivil denetimine gönüllüyseniz ve oyunuzu daha bilinçli kullanmak isterseniz buyrun
31.05.2015
Mikdat Kadıoğlu bir seferinde, “yarın hava nasıl olacak” diye soranlara hiç düşünmeden “bugünkü gibi” diye cevap verseniz hava tahmininizdeki başarınız yüzde 90'dan aşağı inmez, demişti.
TBMM 24. dönem milletvekillerinin neredeyse yarısı (yüzde 45’i) 7 Haziran 2015 seçimlerinde yeniden aday. Eğer adaylar hakkında hiç düşünmeden, bildik ezberlerle oy verirsek, yarınki siyaset geride bıraktığımız dört yıl gibi olabilir.
AKP’nin 132 milletvekili yeniden aday (312 milletvekilinin yüzde 42’si), eğer “3 dönem kuralı” olmasaydı 72 vekil daha yeniden aday olabilirdi. CHP’nin 60, HDP’nin 14 milletvekili bu partilerden yeniden aday oranını yüzde 48’e çıkartıyor, en yüksek oran ise MHP’nin, 31 milletvekiliyle TBMM’deki MHP’nin yüzde 60’ı bu seçimde yeniden aday.
Şu anda vekil olan ve yeniden seçilmek isteyen toplam 241 adayın neredeyse hepsi seçilebilecekleri yerlerden parti listelerine girmiş: Daha önce milletvekilliği yapmamış olan yeni adaylara nispetle listelerde daha üst sıralara yerleştirilmişler, böylelikle diğer faktörler dışarıda tutulduğunda bile seçilme şansları artmış oluyor.
Eğer yeni meclisin yarısı büyük ihtimalle eski meclis olacaksa, geçen dönem vekillerimizin bizi nasıl temsil ettiğini bilmek ve ona göre oy vermek mantıklı olmalı.
Fakat seçim kanunu gereği, doğrudan adaylara değil partilerce sunulan listelere oy veriyoruz. Yani, istediğimiz adayın seçilebilmesi için, listede onun öncesinde yer alan tüm adayların da (şu durumda, eski vekillerin de) seçilmiş olması gerekiyor. Yüzde 10’luk ülke barajı yüzünden ise, şehrimizdeki adayın seçilebilmesi için tüm Türkiye’den aynı partiye oy veren en az 5 milyon kişi daha bulmak lazım.
Bu engellerin yanında bir de adaletsizlikler var. Son genel seçimde yüzde 7’den fazla oy alan partilere hazine yardımı veriliyor: Bu seçimler öncesinde AKP 300, CHP 160, MHP 80 milyon TL hazine yardımı aldı. Fakat partilerin kayıt dışı gelirleri siyasetin asıl finansmanını mı oluşturuyor, kampanya dönemi artan “sosyal yardım”lar oyları nasıl etkiliyor, bunları bilmiyoruz. Denge ve Denetleme Ağı’nın raporunda yazıldığı gibi, şeffaflık ve hesap verilebilirlik Türkiye’de oldukça sorunlu.
Tüm bu engellere ve adaletsizliklere rağmen, ya da bizzat bu yüzden, Yasama’nın sivil denetimine gönüllüyseniz ve daha bilinçli bir şekilde oyunuzu kullanmak isterseniz buyrun:
Vekillerin meclisteki faaliyetleri nasıl ölçülebilir?
Meclis İç Tüzüğü’ne göre, meclisin iki temel görevi var: yasa yapmak ve hükümeti denetlemek.
Yasa yapımı
Hükümet tarafından hazırlanan kanun tasarıları ve milletvekillerince hazırlanan kanun teklifleri ancak Genel Kurul’da tartışıldıktan sonra yasalaşabiliyor. İktidar partisinin Genel Kurul çalışmalarında uzlaşmacı olmadığını başka bir yazıda incelemiştim.
Ancak tasarı ve teklifler Genel Kurul’a ulaşmadan önce, konusuyla ilgili komisyonda tartışılıyor, onaylanıyor, değiştiriliyor veya reddediliyor. Meclisteki sandalye dağılımına göre oluşturulan komisyonlardaki süreç ne yazık ki kolay ulaşılabilir bir formatta değil.
Sistemli olmayan veri ise komisyonların da çoğunluğun tahakkümünde bir araç olduğuna işaret ediyor: İç Güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında ilgili komisyonun hükümetle tam bir iş birliği halinde olduğunu gördük, yolsuzluk soruşturması komisyonu ise çoğunluk eliyle 4 bakanı aklamıştı.
TBMM sitesinden derlenen istatistik de, komisyonların hükümet tasarılarına öncelik verdiğini, vekillerden gelen teklifleri ise beklettiğini gösteriyor. Tasarı ve tekliflerin kanunlaşma oranlarını karşılaştırdığımızda, iktidar partisinin genel kurul çalışmalarındaki baskısına benzer bir yöntemin komisyonlara da uzandığını görmek mümkün:
24. dönemde hükümet tarafından hazırlanan 1045 kanun tasarısının yüzde 36’sı kanunlaşmış, yüzde 25’i gündemde. Yani toplamda hükümet tasarılarının yüzde 61’i yasama sürecini olumlu bir şekilde tamamlamış veya sürdürüyor.
Milletvekilleri tarafından verilen 2836 kanun teklifinin ise sadece yüzde 13’ü kanunlaşmış, ve sadece yüzde 1’i gündemde; yüzde 86’sı ise komisyonlarda bekletiliyor.
Yasaların yapımında seçmenin hakkıyla temsil edildiğini söylemek mümkün değil.
Hükümetin denetlenmesi
Milletvekillerinin elinde hükümeti denetlemek için pek çok araç var; ancak bunların etkin şekilde kullanılması iktidar partisinin inisiyatifine bırakılmış.
Vekillerin bireysel olarak en sık başvurdukları denetim araçları sözlü ve yazılı sorular. İç Tüzük’e göre sözlü sorular 5 gün içinde gündeme alınmalı ve Genel Kurul görüşmeleri sırasında cevaplanmalı.
24. dönemde vekillerin sorduğu 7161 sözlü sorunun yüzde 30’u cevaplanmış, geri kalanı “gündemde” bekliyor.
Yazılı sorular için hükümete verilen süre ise 15 gün.
24. dönemde vekillerin sorduğu 64112 yazılı sorunun sadece yüzde 22’si zamanında cevaplanmış. yüzde 35’i hiç cevaplanmamış, yüzde 40’i süresinden sonra cevaplanmış.
TBMM Kanunlar ve Kararlar Dairesi’nde görevli bir akademisyenin araştırması, meclis faaliyetleri arasında denetime yeterince süre ayrılmadığını, böylelikle denetimin zamanında yapılamadığını; 2002’deki tek parti hükümetine geçişle birlikte ise soruların toplu halde cevaplanmaya başlandığını aktarıyor.
Tüm bunlar, yasama’nın hükümeti denetleme yetkisinin tek parti iktidarında kısıtlandığını gösteriyor.
Yeniden aday olan vekillerin yasama performansı
Yeniden aday olan milletvekillerinin bu iki görevi ne ölçüde yerine getirdiğini sayısal olarak ölçmek için tbmm.gov.tr internet sitesinde yayımlanan bilgilerle bir veri seti oluşturdum: Yasa yapma görevini ölçmek için her bir vekilin ilk imzası bulunan kanun tekliflerinin sayısını ve teklifin başlığını; denetleme görevini ölçmek içinse sözlü ve yazılı soruların sayısını ve kısa özetlerini listeledim (2071 kanun teklifi, 3885 sözlü soru ve 39142 yazılı soru).*
2071 kanun teklifinin 145’ini AKP, 1249’unu CHP, 513’ünü MHP ve 136’sını HDP milletvekilleri hazırlamış. AKP’li vekillerin komisyon ve Genel Kurul faaliyetlerine katılmalarına rağmen yasa teklifi üretmemeleri, yasa yapma işlevini hükümete devrettiklerini gösteriyor.
Bu seçimde yeniden aday olan AKP’li vekiller son 4 yıl içinde sadece 40 sözlü, 41 de yazılı soru sormuşlar. Bu, AKP listelerinden seçilmiş milletvekillerinin hükümeti denetleme rolünü de üstlenmediklerini gösteriyor.
Hem yasa yapımı, hem de denetleme görevlerinde AKP milletvekillerinin durumunu özellikle belirtme sebebim şu: AKP son 13 yıldır tek başına iktidarda. Bu durum sadece hükümet organının işleyişini değil, yasama organı olan TBMM’nin işleyişini de başkanlık divanından komisyonlara dek yeniden belirledi.
7 Haziran gecesi oluşacak sandalye dağılımı diğer partilerden çok AKP vekillerini değişime zorlayabilir. Hem iktidarda, hem de muhalefette yer alan vekillerin yasa yapma ve hükümeti denetleme sorumluluğunu birlikte üstlenmesi Türkiye siyaseti için çok faydalı olur.
Aralık 2014’teki bir yazımda, Yasama faaliyetlerinin sivil denetimini nasıl daha etkili bir şekilde üstlenebileceğimizi tartışmaya açmış ve bu makaleye konu verinin bir önceki sürümünü paylaşmıştım. Aradan geçen zamanda Şeffaflık Derneği’nin seçim ihlalleri raporu, Denge ve Denetleme Ağı’nın siyasetin finansmanı raporu, Demokrasi Denetçileri’nin simülasyonu ile Çilek Ağacı’nın simülasyonu, kararsız seçmen için ProDemos’un OyDanışmanı ile 3HH’nin KarasızKalma desteği, ve son olarak DoğrulukPayı ekibinin tüm partilerin doğruluk payını hesapladığı seçim özel raporu ile hükümetin 2011’deki beyanlarının ne kadarının gerçekleştiğini ölçen Hükümetre sayfası yayına girdi.
Bunların hepsi Türkiye demokrasisi adına çok önemli sivil kazanımlar.
Aşağıdaki harita (ve bilgi kartları) bu çabaya küçük bir ek, yeni eklenecek işler için de bir parça maya. Yeniden aday olan vekilleri seçim çevrelerine ve parti renklerine göre ayırabilir (AKP: sarı, CHP: kırmızı, MHP: yeşil, HDP: mor, Diğer Partiler ve Bağımsızlar: mavi), imleçlere tıklayarak o vekilin yasama performansını okuyabilirsiniz.
Vekillerin yasama faaliyetlerini ölçerken istatistik dışında ilgili kanun tekliflerinin ve soruların anahtar kelimelerini de ortaya çıkarmaya çalıştık. Yasa yapan ve soru soran her vekilin bilgi kutucuğunda bu anahtar kelimeler de mevcut; bunu vekillerin çalışma alanlarını daha iyi anlamak için faydalı bulabilirsiniz.
Notlar:
* Aynı veri seti içinde 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde partilerden veya bağımsız olarak aday olan 9861 kişinin ismini, eğitim durumunu ve mesleğini de bulabilirsiniz. Bu bilgi YSK’nin 22 Nisan tarihinde PDF dokümanı olarak yayımladığı kesin aday listesinin çözümlenmiş hali. 24. dönemde vekillik yapmış olan 241 aday bu YSK verisi ile eşlendi, “şehir” veya “parti ismi” farklı olan adaylar yerel ve ulusal basından haberlerle kontrol edildi.