AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu
AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri’nde “Böyle Vahşet Görülmedi” başlıklı haberiyle Cumhuriyet’ten Hilal Köse birincilik ödülünü aldı
26.05.2016
Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) tarafından düzenlenen AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri 26 Mayıs’ta yapılan törenle sahiplerini buldu.
Profesör Arzu Kihtir'in başkanlığında Hasan Cemal, Tuğrul Eryılmaz, Fikret İlkiz ve Cengiz Çandar'dan oluşan bağımsız jüri, birincilik ödülünü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ve cezaevlerinde çocuk tutuklu ve hükümlülere uygulanan şiddeti çarpıcı bir örnekle gündeme taşıyan “Böyle Vahşet Görülmedi” başlıklı haberiyle Hilal Köse’ye, ikincilik ödülünü ise Hürriyet gazetesinde yayınlanan ve Rıza Zarrab'ın şirketinin ihraç edilen altınları sahte beyannamelerle 89 kez yeniden ithal edilmesini anlatan“89 Kere Maşallah” başlıklı haberiyle Arda Akın’a verdi.
Bu yıl başlatılan En İyi Araştırmacı Gazetecilik Ödülü Genç Gazeteci kategorisinde ise zorlu bir çekişme yaşanınca jüri, bu ödülü, haberleri eşit puan alan iki gazeteci arasında paylaştırdı.
Bu gazeteciler, “Şüpheli kadın ölümleri: Van'da neler oluyor?” başlıklı, Milliyet’te yayınlanan haberiyle Burcu Karakaş ve “Skandal Kayıt” başlıklı haberiyle Cumhuriyet muhabiri Canan Coşkun oldu.
Avrupa Birliği'nin (AB) desteğiyle P24 tarafından düzenlenen AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri sertifikaları ile beraber birinciye 4000, ikinciye 3000 ve Genç Gazeteci kategorisinde eşit paylaştırılan 3000 Avro olmak üzere, İstanbul Cezayir Restoran'da gerçekleşen törenle sahiplerine verildi.
AB Ankara Büyükelçisi Hansjörg Haber törene gönderdiği mesajda, 'Herhangi bir üye ülkenin olduğu gibi, Türkiye’nin de araştırmacı gazeteciliğe ihtiyacı var ve sizler de buna önemli bir katkı yapıyorsunuz' dedi.
Jüri Başkanı Kihtir, ödül için bu yıl çok sayıda ve çok başarılı gazetecilik örneklerinin aday olduğunu vurgulayarak, “Ödül jürisi, cezaevlerinde çocuklara yönelik taciz, kadın cinayetleri, iktidarın kötüye kullanılmasıyla gerçekleştirilen yolsuzluklar gibi Türkiye’nin gündeminde sürekli yer alan kronikleşmiş toplumsal yaraların haberleştirilmesini esas alarak değerlendirmelerde bulundu” şeklinde konuştu.
Jüri bütün haberler için yaptığı genel değerlendirmede ayrıca şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün tarihinde görülmediği zorluklar yaşadığı bir dönemdeki katılım ve haber içerikleri özellikle sevindirici. Ayrıca, ödülün kurumsallaşmakta olduğuna dair yüreklendirici bir gösterge.”
Bu yıl yarışmada 12’si kadın, 31 gazetecinin gönderdiği 43 haber değerlendirmeye alındı. 2015 yılı içinde yayınlanmış özgün habercilik örneklerinin ödüllendirildiği törene çok sayıda editör, muhabir, köşe yazarı, medya kurumu temsilcisi, diplomat ve akademisyen katıldı.
İsveç Konsolosu Jens Olander Genç Gazeteci kategorisinden ödüllerini paylaşan Karakaş ve Coşkun’a sertifikalarını sundu.
Törendeki diplomatlar arasında İtalya Konsolosu Federica Ferrari Bravo, Romanya Konsolosu Adriana Ciamb, Belçika Konsolosu Henri Vantieghem ve İspanya Konsolosu Pablo Benavides Organ, ayrıca Birleşik Krallık ve Almanya konsolosluklarından da temsilciler vardı.
P24 kurucularından Yavuz Baydar açılış konuşmasında gazeteciliğin dünya genelinde büyük baskı altında olduğu bir dönemde Türkiye’de medya bağımsızlığını destekleyen bir ödül programının her zamankinden daha büyük önem taşıdığını belirtti.
Temel amacın habercilik kalitesini yükseltmek olduğunu vurgulayan Baydar, şöyle konuştu:
''Bir yanda demokrasiyi hiç umursamamış diktatörlerin medya üzerinde dehşet estirdiği, diğer yanda seçimle iktidara geldiği halde en temel hak ve özgürlükler arasında yer alan haber verme ve alma özgürlüklerini başta sansür türlü yöntemlerle budayan liderlerin baskıcı zihniyetinin egemen olduğu bu dönemde, sorgulayan, derinlere inen ve gerçekleri yansıtan, uzun emek işi haberlere ve cesur haberciliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Unutulmasın demokrasiye umut ve güven ancak araştırmacı gazeteciliğin ayakta kalabildiği ülkelerde can suyu bulma imkânına sahiptir.''
Hasan Cemal: Türk basını sınavdan kaldı
P24'ün Kurucu Başkanı Hasan Cemal de yaptığı konuşmada Türkiye'deki basının bir sınavdan geçtiğini söyledi ve “Böyle bir dönemde araştırmacı gazetecilik ödülü verebileceğimiz gazeteciler bulduğumuz için şanslıyız,” dedi.
Cemal konuşmasında 1945 yılında Missouri gemisinin New York'a dönüşü ile ilgili ilk haberini yapan Abe Rosenthal'in New York Times Genel Yayın Yönetmenliği’ne uzanan yolculuğundan söz etti ve 1974'te Kıbrıs harekâtı ile ilgili diğer gazetecilere atlattığı haberi yaparken olayların perde arkasını anlattı. Kıbrıs’a çıkarmanın hemen öncesinde yayınlanan bu haberle ilgili olarak casusluk ya da devlet suçlarını ifşa ile suçlanmadığını söyleyen Cemal, bugünse kamuyu bilgilendirme amaçlı haberlerin soruşturmaya tabi olduğunu belirtti.
“Bugün ödül alanlardan Canan Coşkun, hakimlere ev kıyağı haberiyle 23 yılla yargılanıyor. Hakimlere ucuz fiyattan ev satışı büyük bir çıkar çatışmasıdır, hatta çıkar çatışmasının Allah’ıdır,” diyen Cemal ayrıca şöyle dedi:
"Türkiye’de medyanın durumu özetle budur. Reza Zarrab davası New York’ta başladı. Birkaç gazete dışında hiçbir yerde haber yayınlanmadı. Türk basını Sur ve Nusaybin gibi şehirlerdeki bombalamaları da devlet bakış açısıyla vererek bir sınavdan daha kaldı. Tabii T24 ve Cumhuriyet gibi istisnalar da var. … Yargı bağımsızlığının ve kuvvetler ayrılığının olmadığı bir ülkede düşünce özgürlüğünden ve bağımsız bir medyadan bahsedilemez. Demokrasi için mücadele devam edecek."
Hilal Köse: Gazetecilik her geçen gün zorlaşıyor
Suça sürüklenen çocukların cezaevlerinde ölüm tehdidi ve istismarla karşı karşıya bulunduğunu ortaya koyan haberiyle birincilik ödülünü alan Hilal Köse ise “Gazetecilik, ülkemizde, her geçen gün biraz daha zor bir meslek haline geliyor. Kürt basın emekçileri için tutuklanmak, ulusal basında ise işsiz bırakılmak 'sıradanlaştı'. Umutsuzluğa kapılmak için pek çok sebebimiz var. Böyle bir süreçte, bir haberimle ödüllendirilmiş olmam, diğer meslektaşlarım gibi benim için de mutluluk verici,” dedi.
İkincilik ödülünü alan Arda Akın, uluslararası olarak da gündemde olan, Reza Zarrab'ın şirketlerine yönelik hazırlanan müfettiş raporlarını inceleyen haberleri manşetten çıktıktan sonra “havuz medyasında” bazı gazetecilerin hakkında karalama kampanyası başlattığını söyledi ve ekledi:
“Birçok köşe yazısıyla tehdit edildim, davalık oldum. Raporu hazırlayan müfettiş hakkında soruşturma başlatıldı. Görev yeri değiştirildi. Yaşanan bu sürecin ardından geldiğimiz yer, uluslararası kara para soruşturması kapsamında ABD'de tutuklanan Reza Zarrab'ın şirketleri hakkında hazırlanan bu raporun aslında ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu. Bu değerli ödüle beni ayık gören seçici kurula, P24'e ve Avrupa Birliği'ne teşekkür ediyorum," dedi.
“Genç Gazeteci” kategorisinde ödüllerini paylaşanlardan Karakaş ise Van’da şüpheli kadın ölümlerini araştıran haberinin ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın konuyla ilgili olarak kadın örgütleriyle işbirliği sözü verdiğini, hatta bakanlığın Van’da kadın örgütleri ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile bir araya gelerek “Kadın İntiharlarını Araştırma Birimi” kurduğunu söyledi.
İktidara eleştirel bakan kanalların TÜRKSAT altyapısından atılmasının içyüzüne yönelik haberiyle “Genç Gazeteci” kategorisinde ödül paylaşan Coşkun ise “İfade ve basın özgürlüğünün iktidar mengenesi içinde olduğu bugünlerde Araştırmacı Gazetecilik ödüllerinde Genç Gazeteci dalında ödül kazanmış olmak oldukça cesaretlendirici. İyi gazetecilik gurur duyulacak bir iştir. İyi gazeteciliğe devam” şeklinde konuştu.
AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülü nedir?
Avrupa Birliği'nin mali desteğiyle düzenlenen AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri, Türkiye ve Balkanlar'daki altı ülkeyi (Arnavutluk, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Kosova ve Bosna-Hersek) kapsıyor. AB'nin toplam 210 bin Euro ile destek verdiği, ilk aşamada üç yıllık bir süreci kapsayan projenin amacı, bölgede araştırmacı habercilerin başarılarını görünür kılıp ödüllendirmek, sorgulayıcı ve bağımsız haberciliğin kalitesinin yükselmesine yardımcı olmak ve aynı zamanda, AB ile üyelik müzakerelerinde kriterlere uyumun değerlendirilmesine katkıda bulunmak. Bağımsız jürinin ayrıntılı kriterler üzerinden titizlik içinde gerçekleştirdiği değerlendirme ve eleme süreci ardından kazananları belirlenen ödüller, bir yıl içinde farklı medya mecralarında yayınlanmış olan çalışmaları kapsıyor.