​“İşsizlik çığ gibi”

Manşetlerde, Riena saldırganı”nın yakalanması yer alırken, hükümet yanlısı gazeteler işsizlik rakamlarını gözden uzak tutmaya çalıştı

17.01.2017

Gazetelerin manşetinde, “ işsizlik rakamları yandaş basını herkesten daha çok korkuttu. Sözcü gazetesi de havuz medyası gibi işsizlik rakamlarını gözlerden uzak tutmaya çalışırken, Star ve Hürriyet yine çaresizce “her şey yolunda” mesajı verdi.   

TÜİK verilerine göre, geçen yılın Ekim ayına göre 500 bin kişi artarak 3 milyon 647 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 11.8’e yükseldi.

Cumhuriyet habere ön sayfasının altında, “İşsizlik tırmanışta” başlığıyla yer verdi. Haberde, “Türkiye İstatistik Kurumu verilene göre 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Ekim 2016’da geçen yılın aynı dönemine göre 500 bin kişi artarak 3 milyon 647 bin kişi oldu. İş aramaktan umudunu kesenler de dahil edildiğinde işsiz sayısı 5.9 milyonu buluyor. TÜİK verilerini değerlendiren Prof. Dr. Hurşit Güneş, kurumun verilerinin sorunlu olduğunu ve genç işsizlerin yanlış hesaplandığını belirtti. Güneş, ‘OECD düzeninde genç işsizlik hesaplanırsa ülkemizde en az her 3 gençten birinin işsiz olduğu ortaya çıkacaktır’ dedi” ifadeleri yer aldı.

Evrensel gazetesi manşetten verdiği habere, “İşsizlik çığ gibi” başlığını attı ve “İktidar başkanlık sistemini hayata geçirebilmenin derdine düşerken işsizlik alarm veriyor. İşsizlik, 11.8 oranıyla mart 2010’dan bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Genç işsizlik patladı. Geçen yıla göre işsizler ordusuna 500 bin kişi eklendi. Resmi rakamlara göre işsiz sayısı 3 milyon 647 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı yüzde 14’e dayanan kentler adeta işsizlik kaynıyor. Gençler ve kadınlar işsizlik girdabında. Her 5 kadından biri, her 4 gençten biri işsiz. Gerçekte durum resmi rakamların ortaya koyduğundan daha vahim. 2 milyon 276 bin kişi iş bulma umudunu kaybedip iş aramadığı için işsiz sayılmıyor. İstihdamda gözüken 3 milyon 100 bin kişi ücretsiz aile işçisi. Çalışanların yüzde 34’ü hiçbir sosyal güvencesi olmadan kayıt dışı çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Star gazetesi ise işsizlik rakamlarından hiç bahsetmeden, manşetin yanında, “İşe yeni girenin maaşının yarısını İŞKUR verecek” başlıklı bir habere yer verdi: “Çalışma Bakanı Müezzinoğlu, mevcut programlarla 600 bin yeni istihdam kazandırılacağını hatırlatarak, yeni başlayacak ‘artı istihdam programı’yla 300 bin kişiye de yeni iş imkanı sağlanacağını kaydetti. Program kapsamında işe yeni girenlerin maaşının ilk yıl yüzde 50’sini, ikinci yıl yüzde 25’ini İŞKUR ödeyecek.”

Hürriyet gazetesi de haberi, “‘En az 1 kişiyi işe al’ çağrısı” başlığıyla paylaşmayı tercih etti. Haberde, “İşsizlik oranı Ekim 2016’da yüzde 11.8’le son 6 yılın en yükseği oldu. Çalışma Bakanlığı ile TOBB ‘işsizliğe karşı +1’ seferberliği başlattı” ifadeleri yer aldı.

“MEB’in sorunu bilimle”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “MEB’in sorunu bilimle” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Yeni müfredatta, Atatürk ile ilgili bilgileri azaltan, ‘cihat’ı ‘değer’ olarak anlatmaya hazırlanan MEB, ‘sekülerizm’ kavramını da inanç problemi saydı. Türk Dil Kurumu tarafından ‘Dinin devletten ayrı ve özerk olmasını savunan öğreti’ olarak tanımlanan sekülerizm, MEB tarafından çocuklara, ‘inanç problemi’ olarak anlatılacak. MEB’in inanç problemi olarak gördüğü kavramlar arasında ‘pozitivizm’ de var. ‘Bilimsel bilgide deneyi ve gözlemi öncelleyen, teoloji ve metafizik konularını bu kapsamın dışında tutan’ pozitivizm de yeni müfredatta ‘sorun’ ilan edildi. Bakanlık, sekülerizm ve pozitivizmi ‘nihilizm, satanizm’ gibi kavramların arasına soktu” ifadeleri kullanıldı.

“Yılmazer: ‘Emri veren Erdoğan’dır’”

Evrensel gazetesinin sürmanşetinde, “Yılmazer: ‘Emri veren Erdoğan’dır’” başlıklı haber yer aldı: “Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı dava duruşmasında dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ifade verdi. Yılmazer, ‘Bu görevi yapanların hepsi Başbakan Erdoğan ve yetkililer tarafından atandı. Ergenekon, Balyoz soruşturmaları için emir veren bizzat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır’ dedi.” 

Cumhuriyet gazetesi ise ön sayfasının altındaki, “Cerrah’ın Dink’e koruma çelişkisi” başlıklı haberde, “Gazeteci Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin dava dosyasına giren emniyet yazışmaları dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın savunmasını çökertti. Dink davasında ‘Kendisi neden koruma istemedi’ diyen Cerrah’ın görevde olduğu 2005’te Orhan Pamuk’a istememesine karşın 6 günde yakın koruma verildiği ortaya çıktı” ifadelerine yer verdi.