“Dipten en dibe!”
Evrensel, emekli maaşlarının asgari ücretin yüzde 40’ın altında kalmasını manşete taşıdı
06.03.2024
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Dipten en dibe!” başlıklı haber yer aldı. Bülent Falakaoğlu imzalı haberde şöyle denildi:
“Emeklilerin zam beklentisini karşılamayan Erdoğan, “En düşük emekli maaşını 66 liradan, 10 bin liraya çıkardık” diye övündü. Oysa 2002 yılında en düşük işçi emekli aylığı 257 lirayken asgari ücret 184 liraydı. Asgari ücret karşısında aynı düzey korunsaydı bugün emekli aylığı 23 bin 800 lira olacaktı.
‘Reform’ diyerek aylık bağlama oranlarını ve güncelleme katsayılarını düşüren AKP, emekli maaşlarını kuşa çevirdi. Milyonlarca emekçinin gerçek (kök) maaşı 6 bin ila 9 bin lira arasında. Hazine ek ödeme ile 10 bin liraya tamamlıyor. İkinci 6 aylık maaş zamları bu emeklilere ‘sıfır’ olarak yansıyor.”
“66 lirayı özler hala getirdiniz”
BirGün gazetesinin manşetinde, “66 lirayı özler hala getirdiniz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Emeklilerin içinde bulunduğu yoksulluğa karşı adım atmayan AKP iktidarı, her seçimde oy deposu olarak görmeyi sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Emekli aylığı 66 liradan 10 bin liraya, nereden nereye” ifadesiyle aylıkların 2022’den 2024’e kadar artırıldığı yönündeki iddiası tepki çekti.
Hemen her seçim döneminde emeklileri dilinden düşürmeyen ancak 10 bin lira aylık ve 3 bin lira da bayram ikramiyesine mahkûm eden iktidar gerçeği saklayamadı.
Prof. Dr. Aziz Çelik, sosyal medya hesabındaki açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı’nın verilerinden yaptığı hesaplamaya yer verdi.”
“Sinsi plan”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Sinsi plan” başlıklı haber yer aldı. Sarp Sağkal imzalı haberde şöyle denildi:
“Proje, bakanlığın “Ülkemizin denizyolu taşımacılığındaki yoğunluğunu azaltmak ve denizyolu trafiğinin daha güvenli, daha hızlı ve daha ekonomik hale getirilmesini sağlamak üzere bir suyolu oluşturulacaktır” hedefinin altında yer aldı. Şu ana kadar projenin yüzde 20 oranında tamamlandığı aktarılan planda, 2027’de kanalın yüzde 30’unun, 2028’de de yüzde 45’inin tamamlanmasının hedeflendiği kaydedildi. Hedefin “risk” başlığının altında ise “Yatırım maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle özel sektör girişimciliğinin yetersiz kalması, ÇED olumlu kararının iptali ile Çevre Düzeni Planı ve İmar Planları’na karşı açılan iptal davalarının süreçte gecikmeler yaratması nedeniyle yatırımın gerçekleşmemesi, ihale sürecinde yapılan itirazlardan kaynaklanan gecikmeler nedeniyle yatırımın gerçekleşmemesi” tespitlerine yer verilmesi dikkat çekti. “