“Halkın cebine tünel kazdılar”
BirGün, Yap-İşlet-Devret modeliyle inşa edilen ve 2016’da trafiğe açılan Avrasya Tüneli’ne son 7 yılda ayrılan bütçenin detaylarını manşete taşıdı
28.05.2024
BirGün gazetesinin manşetinde, “Halkın cebine tünel kazdılar” başlıklı haber yer aldı. Mustafa Bildircin imzalı haberde şöyle denildi:
“İktidara yakın çevreleri zenginleştirme aracına dönüştüğü gerekçesiyle tartışılan Yap-İşlet-Devret modelinin bütçeye yükü bu kez de Avrasya Tüneli ile ortaya konuldu.
20 Aralık 2016 tarihinde trafiğe açılan Avrasya Tüneli’nde gerçekleşmeyen araç geçiş garantileri nedeniyle devletin kasasından milyarlarca lira çıktığı öğrenildi. Tünel için müteahhide ödenen garanti ücreti toplamı 5 milyar TL’yi aştı.”
“Zalim sistem”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Zailim sistem” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Erdoğan’ın “Zayıfı daha zayıflatan zalimi güçlendiren bu sistem” diye kapitalizm eleştirmesinden iki gün sonra Türkiye manzarası: Milyonlarca kişiye tek radyoterapi cihazı düşüyor, toplumun çoğunluğu açlık sınırının altındaki ücretlere mahkum, emekçiler işten atmalarla, berbat yemeklerle karşı karşıya, ekonomi yönetimi ‘Kemer sıkma’da kararlı.
Diyarbakır’da kamu hastanelerinde kanser tedavisinde kullanılan 3 radyoterapi cihazından 2’si bozuk. Urfa’da 1 tane var. Batman ve Mardin’de ise yok. 5 bin 240 milyon kişinin yaşadığı 4 kent için çalışır halde sadece 2 cihaz var. Özel hastane tedavi ücreti ise günlük 5-6 bin lira.”
“Eğitimcilerden ortak mücadele”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Eğitimcilerden ortak mücadele” başlıklı haber yer aldı. Taylan Gülkanat imzalı haberde şöyle denildi:
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamındaki yeni müfredat, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in onayına sunuldu. Atatürk ve Cumhuriyet değerlerinin seyreltildiği, laik ve bilimsel eğitimin tırpanlandığı, eğitimcilerin “Fikrimiz alınmadı” diyerek tepki gösterdiği yeni müfredat dün Tekin tarafından da onaylandı. Tekin, yeni müfredat eleştirilerine “Bunlara aldırmadan, bu tür eleştirilere çok fazla prim vermeden yolumuza devam etmemiz lazım ki 1987’de Turgut Özal’ın, 1970’li yıllarda Erbakan Hoca’nın ve 1940’lı yıllarda Nuri Demirağ’ın hayali hayata geçebilsin” yanıtını vermişti.”