“İstanbul’un suyuna zehir”
Evrensel, İstanbul’un en önemli içme suyu havzalarından olan Ömerli Havzası içine Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yapılması kararını manşete taşıdı
16.07.2024
Evrensel gazetesinin manşetinde, “İstanbul’un suyuna zehir” başlıklı haber yer aldı. Özlem Songül Abayoğlu imzalı haberde şöyle denildi:
“İstanbul’un en önemli içme suyu havzalarından olan Ömerli Havzası içine Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yapılması kararı alındı. Çevre Bakanlığı ve AKP’de olan Tuzla Belediyesinin şubat ayında aldığı meclis kararı ile yapılacak OSB’de ilaç, ilaç yan ürünleri, tarım ilacı gibi ürünler üretilecek ve Ömerli su sistemini ve dolayısı ile İstanbul su sistemini devre dışı bırakabilecek kadar tehlikeli atıklar oluşacak. Ömerli Barajı Anadolu Yakası’nın tamamı olmak üzere İstanbul’un su ihtiyacının yarısından fazlasını belirliyor.Baraj aynı zamanda Melen su sistemi ara depo görevini görüyor. Karara ilişkin konuştuğumuz Çevre Mühendisi Selahattin Beyaz “Sermaye yüksek kâr elde ederken, maliyeti halk ödeyecek” dedi.”
“Ne istersen iste benden”
BirGün gazetesinin manşetinde, “Ne istersen iste benden” başlıklı haber yer aldı. Mustafa Kömüş imzalı haberde şöyle denildi:
“Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki sınav tercihleri yarın sona erecek. Bu konuda il milli eğitim müdürlükleri, bazı okullar ve imam hatip vakıfları ‘Tercih sizden, ödül bizden’ adı altında kampanya yürütüyor. Bazı okullar, imam hatip vakıfları ve il milli eğitim müdürlükleri imam hatipleri tercih edenlere aylık düzenli para ve altın vereceğini duyurdu.
Bu konuda en dikkat çeken örneklerden biri İstanbul Fatih’te bulunan Recep Tayyip Erdoğan İmam Hatip Lisesi. Okulun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Türkiye’nin İlk İmam Hatip Lisesi. Köklü geleneğiyle sadece bir okul değil ekol.”
“Ders alın”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Ders alın” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“15 Temmuz, ancak 20 Temmuz’daki olağanüstü hal kararı ve 16 Nisan 2017’de yasalara aykırı oy sayımı ile geçilen “Şahsım Devleti” rejimi ile birlikte değerlendirilebilir!”
“Bu kipkirli düzen ya böyle sürüp gidecek ya da dipten gelen dalgalarla gerçeklere uyananların ittifakları güçlendikçe güçlenecek… Nefes alamadan yaşanabilir mi ki?”