Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. Fotoğraf: Christophe Petit Tesson via Getty Images.

Olimpiyat bitti, siyasi kriz kaldığı yerden devam ediyor

Fransa’nın 16 Temmuz’dan bu yana başbakan koltuğu boş. Avrupa Parlamentosu seçimleriyle başlayan siyasi kriz Paris’teki Olimpiyat Oyunları’yla kısa süreli kesintiye uğramış olsa da Cumhurbaşkanı Macron önündeki siyasi krizi henüz çözmüş değil

SEDA KARATABANOĞLU

21.08.2024

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın birinci çıkmasının ardından seçime giden Fransa’da ilk turdan aşırı sağ, ikinci turdan ise sol birlik zaferle çıkmıştı. Ancak 577 sandalyeli mecliste çoğunluğu sağlamak için 289 sandalyeye tek başına hiçbir parti ulaşamamıştı. Mevcut Başbakan Gabriel Attal, geleneğe uygun olarak seçimin ertesi günü Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a istifasını sunmuştu. Ancak söz konusu istifa seçimden bir hafta sonra kabul edilmişti. Bu kabul ile Macron, Attal’ın başbakan olduğu geçici bir hükümet atama ihtimalini seçenekler arasından çıkarmış oldu.

Koalisyon görüşmeleri ve çeşitli ittifak ihtimallerin konuşulurken Macron, 23 Temmuz’da katıldığı bir yayında Olimpiyat Oyunları bitmeden, özellikle yeni bir başbakan atamayacağını açıkladı. Olimpiyat Oyunları da görevde bir hükümet olmadan gerçekleşmiş oldu.

26 Temmuz’da eşi benzeri görülmemiş bir açılış töreni yapıldı. Başkent Paris 1900 ve 1924’ün ardından Olimpiyat Oyunları’na üçüncü kez ev sahipliği yaptı. Seine Nehri kıyısında 6 kilometrelik bir alana yayılan töreni 300 bin kişi canlı izledi. 22 milyonu Fransız olmak üzere 1 milyardan fazla televizyon izleyicisi ekran başına kilitlendi.

Oyuncu ve sanat yönetmeni Thomas Jolly’un direktörlüğünü üstlendiği açılış töreni hem övgülere boğuldu hem de eleştirilere. Dört saat süren törende Fransa’nın siyasi, kültürel, tarihi ve sanatsal geçmişine dair bir pek çok referansa yer verildi. Söz konusu referanslar öylesine güçlüydü ki gündem hızlıca siyasi krizden Olimpiyat Oyunları’na kaydı.

Dünyaca ünlü video oyunu karakteri açılış töreninde

12 farklı tema üzerine kurulan açılış töreni Stade de France’ta Olimpiyat meşalesinin yakılmasıyla başladı. Oyuncu Jamel Debbouze’nun yer aldığı sahnelerden sonra, futbolcu Zinédine Zidane, Olimpiyat meşalesinin Seine Nehri’ne getirmek için yola çıktı. Zidane’nın karşılaştığı bir sorun nedeniyle meşaleyi ondan devralan çocuklara siyah kostümlü beyaz maskeli bir karakterin eşlik ettiğini gördük. Bu karekter Fransız oyun geliştiricisi Ubisoft’un dünyaca ünlü Assassin’s Creed oyununa referanstı. Maskeli karakterin gece boyunca koşarak, çatıdan çatıya atlayarak ve yeraltından ilerleyerek Seine Nehri etrafındaki törene eşlik edişini izledik.

Gösteride öne çıkan referanslardan biri de Notre-Dame de Paris Katedrali. Katedrale iple bağlı dansçıların gösterisi 2019’daki yangından sonra katedralin yenilenmesine atıfta bulundu.

Marie-Antoinette’nin kesik başlı canlandırması

Tepkilere yol açan referanslardan biri Fransız Devrimi sonrası Conciergerie Sarayı’nda tutuklu kalan ve giyotinle idam edilen Kraliçe Marie-Antoinette’nin kesik başlı canlandırmasının Conciergerie Sarayı’nın cephesinde gösterilmesi oldu. Törenin yaratıcısı Jolly, Marie-Antoinette’in kesik başlı görüntüleriyle ilgili olarak giyotinin yüceltilmesinin söz konusu olmadığını belirtmesi tepkileri dindirmeye yetmedi.

Animasyon karakteri Minyonların Louvre Müzesi’nde sergilenen ünlü Mona Lisa tablosunu çalması sahnesiyle ise eserin 1911 yılında İtalyan camcı Vincenzo Peruggia tarafından çalınmasına işaret etti.

Lumière Kardeşler’e selam

Maskeli karakterin Orsay Müzesi’ne girerek zaman makinesi sayesinde Lumière Kardeşler’in ilk filmlerini izlemesiyle ise sinemanın mucidi Lumière Kardeşler’e ve ülkenin kültür sanat hayatında başat bir yer tutan sinema kültürüne selam gönderildi.

“Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” anlamına gelen, Fransız Devrimi’nin simgelerinden “Liberté, Égalité, Fraternité” sloganına “Sororité” yani kızkardeşlik kelimesi eklendi. Çünkü, Fransızca’nın cinsiyetli yapısında dolayı “Fraternité”, erkek kardeşlik anlamı taşıyor. Törenin 12 temasından birinin Sororité olması ve bu tema altında Fransa tarihinde önemli yer tutan on kadının tüm dünyaya tanıtılması feminist bir kazanım olarak değerlendirilebilir.

Son Akşam Yemeği değil Dionysos

Törenin en çok tepki geçen sahnelerinden biri de şenlik teması altında Leonarde da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” tablosunu anımsatan görüntüler oldu. Tüm cinsiyet kimliklerinin yer aldığı sahneler özellikle sağcıların ve Katolik Kilisesi’nin tepkisini çekti. Katolik Kilisesi yayınladığı açıklamada, törenin Hristiyanlıkla ilgili alaylı anlatım içerdiğini belirtti. Direktör Thomas Jolly ise “Son Akşam Yemeği” tablosundan esinlenmediğini belirterek, “Sahnede Dionysos var. Dionysos neden orada? Çünkü o kutlama tanrısı, şarap tanrısı ve Seine Nehri Tanrıçası Sequana’nın babası. Olimpos tanrılarıyla ilgili büyük bir Pagan kutlaması yapmayı amaçlamıştık. Bende hiçbir zaman alay etme ve herhangi bir şeyi karalama isteği bulamazsınız. Yapıcı, uzlaştırıcı bir tören gerçekleştirmek istedim. Aynı zamanda Cumhuriyetimizin değerlerini onaylayan bir tören” diye konuştu. Açılış törenine tam iki yıl boyunca hazırlanan Fransa, müsabakalar konusunda da iddialıydı. Judo, eskrim, yüzme ve BMX gibi alanlarda altın madalyalar aldı. 16 altın, 26 gümüş ve 22 bronz madalya ile Olimpiyat Oyunları’nı 5’nci sırada tamamlayan Fransa, Avrupa’nın en başarılı ülkesi oldu.

Başbakan adayları

Olimpiyat Oyunları’nı geride bırakan Macron’un önünde siyasi hayatının önemli dönemeçlerinden biri duruyor. Hükümet kurmak için harekete geçen Macron, 23 Ağustos’ta parti ve parlamento grubu liderleriyle Élysée Sarayı’nda görüşecek. Macron yanlıları bu daveti pozitif bir hamle olarak görürken, karşıtları ise herhangi bir bir taahhütte bulunmayan nezaket adımı olarak değerlendiriyor. Fransız basınına göre, liderlerin bu görüşmesi farklı siyasi gruplar arasında dile getirilen başbakan adaylarının değerlendirilmesi, partilerin çoğunluk oluşturma kapasitelerinin saptanması ve olası tıkanıklıkların aşılması için bir fırsat olabilir.

Başbakanlık için farklı siyasi gruplardan çeşitli isimler anılıyor. Bunlardan ilk Yeni Halk Cephesi tarafından başbakanlığa aday gösterilen Lucie Castets. 37 yaşındaki Castets şu anda Paris Belediyesi’nde finans ve satın alma müdürü olarak çalışıyor. Kamu Servislerimiz Kolektifi’nin etkili isimlerden olan Castets hükümetin mevcut kamu politikalarına ve emeklilik yaşını 64’e çıkaran reforma karşı tutumuyla biliniyor.

Hauts-de-France bölgesi başkanı Xavier Bertrand başbakanlık için ismi geçenlerden. Bertrand, son hükümette görev almış bazı bakanlar tarafından da destekleniyor.

Cumhuriyetçilerin eski cumhurbaşkanı adayı Valérie Pécresse, fikir ayrılığı yaşadığı Sosyalist Parti’den ayrılarak La Convention’u kuran Bernard Cazeneuve ve Saint-Ouen’in Sosyalist belediye başkanı Karim Bouamrane de başbakanlık için ismi geçen siyasetçilerden.

İsmi geçen tüm bu siyasetçilere rağmen Macron’un başbakan tercihi sürprizlere gebe.