AYM, Basın İlan Kurumu’nun ilan cezası yetkisini iptal etti
Anayasa Mahkemesi, Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un 49. maddesinin a bendini iptal eden kararında “yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir” olması gerektiğini vurguladı
28.10.2025
Anayasa Mahkemesi (AYM) hem yerel hem ulusal basın için hayati önem taşıyan, hatta bazı basın kuruluşlarının yegâne gelir kaynağını oluşturan Basın İlan Kurumu (BİK) ilanlarının keyfi gerekçelerle kesilmesine dair başvuruda kararını verdi.
Kurumun hem basın kuruluşlarına uyguladığı süreli ilan durdurma cezalarını hem de Evrensel gazetesinde olduğu gibi ilanların tamamen kesilmesini etkileyecek 17 Haziran 2025 tarihli karar,13 Ekim tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı.
Yüksek mahkeme, Basın İlan Kurumu’nun ilan ve reklam kesme cezası yetkisinin hangi durumlarda uygulanabileceğine dair kanunun açıkça düzenlenmediği, muğlak sebeplere dayandığı gerekçesiyle Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti ve Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un 49. maddesinin (a) bendini iptal etti.
İptal edilen hükümde, “basın ahlâk esaslarına” riayet etmeyen gazete, dergi ve internet sitelerine verilecek ilan ve reklamların iki ayı geçmeyecek süreyle kesilmesi öngörülüyordu. Kanunda, basın ahlakının ne olduğu veya kapsamına dair bir tanımlama ya da ihlal etmenin kamuoyunda yaratacağı etkiyle ilgili herhangi bir açıklama yer almıyordu.
“Kanunsuz suç ve ceza olmaz”
Anayasa Mahkemesi’nin kararı, Gazeteciler Cemiyeti tarafından BİK cezalarına karşı açılan davanın görüldüğü Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin başvurusunun ardından alındı.
Başvurucu Gazeteciler Cemiyeti’nin avukatı Gökhan Tekşen, P24’e yaptığı açıklamada, AYM kararının ifade ve basın özgürlüğü açısından bir kazanım olduğunu belirtti. Tekşen’e göre “Bu kararla Basın İlan Kurumu, 49-a maddesi yönünden yaptırım yetkisini kaybetmiş oldu. Yani, fiilen yaptırım yetkisi kalmadı.”
Avukat Tekşen, dava kapsamında Anayasa’nın 29. maddesindeki “Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz” ibaresine dikkat çektiklerini belirtti. Tekşen, “Basın İlan Kurumu yapısı itibariyle genellikle yönetmeliklere, genel kurul kararlarına dayanarak yaptırım uyguluyordu. Ancak cezaların, kanuni dayanağının olması gerektiğini, kanunun da net, belirli olması gerektiğini ifade ettik. Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin altını çizdik.”
Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin AYM başvurusunda da Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un ilgili kurallarında resmi ilan ve reklam kesme cezalarına ilişkin koşulların çerçevesinin çizilmediği, yaptırım ve ceza öngören kuralların belirli bir açıklık ve kesinlikte düzenlenmediği, resmi ilan ve reklam kesme yaptırımının kapsamı belirlenirken ölçülülük ilkesinin gözetilmediği, basın etiğinin korunması amaçlanmakla birlikte bu korumanın çerçevesinin netleştirilmesi gerektiği belirtilerek kuralların Anayasa’nın 13., 26., 28. ve 29. maddelerine aykırı olduğu ifade edilmişti.
AYM: Yasalar keyfiliğe izin vermemeli
Anayasa Mahkemesi kararında, “İfade ve basın özgürlüklerini sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
Mahkeme ayrıca, maddenin muğlaklığının yaptırım yetkisini genişlettiğini, cezaların belirsiz kurallara göre verildiğini belirtti: Kararda, “kural kapsamında gazete, dergi ve internet sitelerinin yaptırım uygulanmasını gerektirecek eylem ve işlemlerinin hangi hususlara ilişkin olabileceği ve öngörülen yaptırımın bu eylem ve işlemlerden hangilerine hangi sürelerle ve ne ölçüde uygulanabileceği hususunda bir çerçeve çizilmeksizin, Kanun’a yapılan genel bir atıfla Kuruma yaptırım uygulamayı gerektiren eylem ve işlemleri belirleme yetkisi verildiği anlaşılmaktadır” denildi.
Önceki kararlarda ifade özgürlüğü vurgusu
Anayasa Mahkemesi daha önce de Evrensel, Cumhuriyet, BirGün ve Sözcü gazetelerinin başvurularını birleştirerek 10 Mart 2022 tarihinde aldığı pilot kararında, Basın İlan Kurumu’nun ilan ve reklam kesme cezalarının ifade ve basın özgürlüğü ihlali olduğuna hükmetmişti.
Mahkeme Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ve Diğerleri başlıklı bu kararında “her bir kuralın tartışmaya izin vermeyecek şekilde açık ve net ifadelerle ele alınarak düzenlenmesi gerektiğini” belirtmiş, bu güvenceleri karşılamayan kurala ilişkin yapısal sorunun çözümü için Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirimde bulunmuştu.
Avukat Gökhan Tekşen, bu başvuruda AYM’nin basın etik esaslarına ilişkin değerlendirmede bulunduğunu, kuralın düzeltilmesi için Meclise bildirimde bulunduktan sonra bir adım atılmamasının ardından kanun maddesini iptal ettiğini söyledi.
Evrensel’in ilanlarına süresiz iptal: “Nefes borumuzu kestiler”
Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, AYM’nin bu son kararla kurumun geçici ilan iptal yetkisini kaldırdığını, ancak gazetenin ilan gelirlerini kaybetmekten kaynaklanan ağır sorunlarının devam ettiğini söyledi:
“Evrensel gazetesinin ilan alma hakkı basın ilan kriterlerini karşılamadığı gerekçesiyle tamamen durduruldu. Daha önce de sık sık haberlerdeki ifadeler nedeniyle ilan durdurulduğu oluyordu, bu son kararla ilanlar toptan çekilmiş oldu. Bu da gazete için ağır bir maddi kayba yol açtı. Maddi yükü okuyucuyla paylaşma çağrısı yapmamızın ardından abone sayımız arttı, kurumun bu kararı da okuyucunun duyarlılığını artırdı ancak yine de ilan gelirini kaybetmemizin yerini tutmuyor.”
Özdal’a göre resmi ilan hakkının iptal edilmesiyle “Bizim için bir nefes borusunu kesmiş oldular.”
Basın İlan Kurumu, okurların bayilerden birden fazla gazete alması, kurum abonelikleri ve kayıt defterlerinin düzenli tutulmadığı iddiası ile Evrensel’in resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını Eylül 2019’da durdurdu, Ağustos 2022’de ise tamamen iptal etti. Evrensel bu kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için açtığı davada, Basın İlan Kurumu’nun kanun maddelerini son derece muğlak bir şekilde yorumlayarak hukuka aykırı davrandığını, gazetenin muhalif bir yayın olmasından kaynaklı kanun önünde eşitlik ilkesini basın özgürlüğüne aykırı bir şekilde uyguladığını ileri sürdü.
Evrensel gazetesinin avukatı Devrim Avcı, P24’e yaptığı açıklamada, AYM’nin iptal kararını olumlu yönde bir gelişme olarak değerlendirirken, kararın gazetenin açtığı mevcut davaya da etkisi olabileceği görüşünde. AYM’nin resmi ilanları kesmenin ifade özgürlüğü ihlali olduğuna dair 2022 tarihli kararını hatırlatan Avcı, Evrensel’in hukuki çabalarına dair gelişmeleri şöyle anlattı:
“Biz bu AYM kararına istinaden süreli ilan iptalleriyle ilgili bir başvuru yapmıştık. İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi de bu davada zaten Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin başvurusunun sonucunu beklemeye karar vermişti, buna göre kararını açıklayacak. Bir de ilan hakkının tamamen kaldırılmasına ilişkin açtığımız dava var. Basın İlan Kurumu satış kriterlerinin karşılanmadığı gibi gerekçelerle ya da abonelerimizi kabul etmeyerek bu kararı verdi. Bayiden bir kişinin birden fazla gazete alması dahi ilan iptaline gerekçe yapıldı. Buna karşın açtığımız davayı, idare mahkemesi reddetti. Dosyayı istinafa taşıdık. AYM’nin bu son kararını bölge idare mahkemesine sunacağız. Biz bu kararın ardından başvurumuzun lehimize sonuçlanacağını düşünüyoruz. Hukuken uygulanması gereken bu.”
Avukat Tekşen de hukuksuzluğun en üst merci tarafından tespit edildiğini ve yürüyen davalarda bunun dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Yeni Asya gazetesi de benzer bir süreçten geçmiş, gazetenin ilan yayınlama hakkını durduran Basın İlan Kurumu’nun bu işlemine karşı açtıkları davada, İstanbul 10. İdare Mahkemesi, AYM’nin önceki kararlarına atıfta bulunarak “Dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır” diyerek işlemin iptaline hükmetmişti.