ABD’de ara seçimlere bir hafta kala…
Kongre üyeliğine Demokrat kadın aday sayısı 200’ün üzerinde. Bu bir rekor…
29.10.2018
Bu satırlar yazılırken Amerikan ara seçimlerine sekiz gün kalmış durumda (meraklısı için sayaç da yapmışlar).
Öne çıkan konular
Geçtiğimiz günlerde El Cezire İngilizce’de ara seçimde öne çıkan konularla ilgili bir çalışma yayınlandı. Bunlardan bazılarını özetleyerek sıralayayım:
Sağlık Yasası (Obamacare)
Cumhuriyetçiler Obama döneminde yapılan dev sağlık yasasını tamamen değiştiremedi ama bazı değişiklikler yapabildi. Ara seçimlerde Demokratlar kaybederse muhtemelen Obamacare’in sonu gelecek. Siyasi reklam takip şirketi Kantar Media / CMAG'ye göre, Demokratlar sağlık hizmetlerine odaklanmış reklamlara 125 milyon dolar, Cumhuriyetçiler ise 50 milyon dolar harcadılar. Bu ara seçimin en büyük rekabetinden birinin yaşandığı Teksas’ta Ted Cruz ile Demokratik rakibi Beto O’Rourke arasındaki söz düellolarında Sağlık Yasası sık sık gündeme geldi. Bu konuda Cumhuriyetçilerin hamleleri ters tepmiş olabilir. Son günlerde aslında biz tamamen karşı değiliz şeklinde söylemler Cumhuriyetçiler arasında öne çıkmaya başladı. Yoksullaşan orta sınıflar ve emekçiler sağlık politikalarının olumsuz yönünü daha çok görüyorlar, bu da seçim sonuçlarına yansıyabilir. Trump işçi sınıfı arasında da epey oy toplamıştı, şimdi aynı sınıfın bazı kesimleri Trump’ın başını çektiği yoksullaştırıcı politikalardan doğrudan etkileniyor.
Yüksek Mahkeme atamaları
Trump'ın Brett Kavanaugh'u Yüksek Mahkemeye aday göstermesi ve sonrasında ortaya çıkan kamusal tartışmanın nasıl bir etkide bulunacağı bilinmiyor. Ama tarafları olumlu ya da olumsuz bir hareketlenmeye itmiş olabilir. En azından bir Pew araştırmasına göre kayıtlı seçmenlerin yüzde 76'sı 6 Kasım'da nasıl oy vereceklerine karar vermede Yüksek Mahkeme atamalarını “çok önemli” bir konu olarak gördüklerini belirtmiş. Şahsî kanım adayını seçtirebildiği için Cumhuriyetçilerin bu konuda fazla da oy kaybetmeyeceği yönünde.
Ekonominin durumu
Tabii ki ekonomi belirleyici… Trump’ın en çok övündüğü konulardan biri. İşsizlik oranı rekor seviyelerde gerilemiş durumda. Ama bunun alt sınıflara ne kadar yansıyacağı belirsiz. Ayrıca bu rakamlar nasıl bir büyümeyi yansıtıyor ya da Obama döneminin icraatları ne kadar etkili bu büyümede gibi sorular sorulabilir. Ama Cumhuriyetçilerin zor sorulara sofistike cevaplar vermek yerine, pozitif rakamları olabildiğince kullandıkları kesin.
Kadın hakları
Trump liderliğinin kadınlara bakışı adaylık döneminden beri pek değişmedi. O yüzden Cumhuriyetçi seçmenin bu konuda büyük bir değişikliği yapacağını beklemek yanlış olur. Ancak oy verme oranının gayet düşük olduğu bir ülkede kadın seçmen ve adayların mobilize olduğu ve daha önce oy vermemiş kadın kitlelerinin bu seçimde Demokratların yanında olabileceği düşünülebilir. Yeri gelmişken belirtelim, Kongre üyeliğine Demokrat kadın aday sayısı 200’ün üzerinde. Bu bir rekor. Bir sanatçı kadın adayların portrelerini bir eşarp üzerine çizip, gelirini sivil toplum örgütlerine yollamak üzere satışa çıkarmış.
Göçmenler
Tamamen fake news boyutuna varan korku politikaları seçim yaklaştıkça devreye girdi. En son göçmen karavanı meselesinde olduğu üzere Cumhuriyetçiler kutuplaştırıcı bir söylem kullanmaktan çekinmiyorlar. En azından onay oranı düşen Trump yönetiminin kitlesini konsolide etmeye yarıyor olabilir bu söylemler. Ancak çocukları ailelerinden ayırıp kamplarda tutmak gibi pratiklerin Cumhuriyetçiler arasında bile olumsuz sonuçları olabilir.
Yükselen İslamofobinin Seçimlere etkisi
The Intercept’in Muslim Advocates raporuna dayanarak hazırladığı habere göre son iki yılda açıkca Müslüman karşıtlığı yapan 80 aday ortaya çıkmış. Bunlardan 52’si seçimi kazanamamışlar ya da kazanamayacaklar ancak İslam düşmanı söylemin ana akıma sızıyor olması endişe verici. Nefret söylemleri trajikomik örnekler çıkarabiliyor. Örneğin Filistin ve Meksika kökenli bir Hıristiyan Demokrat aday olan Ammar Campa-Najjar rakibi Cumhuriyetçi aday tarafından İslamî terör bağlantıları olmakla suçlanmış defalarca.
Demokratların seferberliği sürüyor
ABD vatandaşlarını oy vermeye ikna etme kampanyaları aslında çoğu zaman doğrudan Demokratik Parti adına yapılmıyor. Ancak Demokratların bu alanda daha görünür olduğuna şüphe yok. Merakla beklenen Teksas seçiminde çoğu teknoloji çalışanı yeteneklerini Beto O’Rourke için sefer etmiş durumda. Bu arada ülke genelinde teknoloji çalışanlarının ezici çoğunluğu Demokratları destekliyormuş.
Snapchat iki haftada 418 bin kişinin seçim kütüğüne kayıt yaptırmasına vesile olmuş.
Bir sokak sanatı kolektifi ArtBitch, VoteBitch imzasıyla San Fransisco ve çevresinde insanları oy vermeye çağırıyor.
Uber de seçim sandıklarına yapılacak yolculuklarda 10 dolar indirim kampanyası yapıyor.
Seçim Güvenliği
Wired’ın bildirdiğine göre daha çok aldığı PR darbeleri yüzünden harekete geçmiş gözüken Facebook merkez binasında özel bir bölümü seçime ayırmış. Günde 20 saat – yakında 24 saat olacakmış- yaklaşık iki düzine uzmanın bulunduğu bir odada seçime yönelik müdahaleler engellenmeye çalışılıyor. Daha çok Amerikan seçimlerine yoğunlaşsa da geçtiğimiz günlerde yapılan Brezilya seçimleriyle de ilgilenmişler. Camları kapatılmış bu odada tehdit analizciliğinden, veri mühendisliğine, araştırma, operasyon, hukuki politikalar ve iletişime kadar çeşitlik uzmanlık alanlarından çalışanlar 20 bin kişiye yakın kişiyle temas halinde olası vakaları engellemeye çalışıyorlar.
Seçim Ekonomisi
Bir Slate makalesi siyasi reklamlarla ilgili birçok veri içeriyor. Çevrimiçi seçim reklam bütçelerinde en büyük payı Facebook kapmış. Onu Google takip ediyor. Bu alanın yıldızı ise Teksas’ın Demokrat adayı O’Rourke. Temmuz- Eylül 2018 arasında 38.1 milyon dolar bağış toplayan O’Rourke (Rakibi Ted Cruz 12 milyonda kalmış) Mayıs ayından bu yana Facebook’a reklam için 5.73 milyon dolar harcamış. Ona en yakın harcama 2 milyon dolarla Illinois valiliğine oynayan Demokratların milyarder işadamı adayı J.B. Pritzker. Facebook’a en çok reklam vermede Demokratlar açık ara önde gözüküyor. Teksas’ın erken oy verme sürecinin ikinci gününde O’Rourke’un ekibi 590 adet reklam girmiş. Bunların bir kısmı California, New Jersey ve South Carolina’yı da hedefliyor.
Öyle gözüküyor ki O’Rourke uzun vadede Teksas dışında da bir takipçi kitlesi toplamaya çalışıyor. Rakamlar açıklanmasa da Twitter’a da reklam verilmiş ama buraya yapılan yatırım çok daha az. Ayrıca Trump ekibi neredeyse hiç reklam vermemiş. Trump’ın Twitter mesajları organik olarak yeterince ulaşıma sahip deniyor. Bu arada O’Rourke ekibi televizyon reklamlarına da 12 milyon dolar harcamış. Yani geleneksel medyanın reklam bütçelerindeki rolü hâlâ çok önemli.