Adı “üniversite”

İfade özgürlüğü ve akademik özgürlük yeni bir darbe aldı. Bilgi Üniversitesi yönetimi bugün duyurulan bir kararla İletişim Fakültesi’nde ders veren Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’nun üniversite ile ilişiğini kesti. Bu kararın gerekçesi, Balıkçıoğlu’nun bir dersi sırasında Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiası.

Bilgi Üniversitesi yönetimi yaptığı açıklamada, Balıkçıoğlu ile aralarında “ücretli çalışan ilişkisi” olduğunu ve Balıkçıoğlu’nun bundan böyle kurumları ile herhangi bir ilişkisi kalmadığını ifade etmiştir.

Üniversiteler tanım ve konum itibariyle ifade özgürlüğüne en geniş alanı açması gereken, sansüre her zaman karşı koyması beklenen ve bünyesindeki akademisyenlerin ders esnasındaki özgürlüğünü etik kurallar içinde kaldığı ve hak ihlali içermediği sürece sonuna kadar savunmakla yükümlü kurumlardır. Bilgi Üniversitesi’nin bu kararı, “üniversite” olarak adlandırılmayı hak edip etmediği konusunda soru işareti yaratıyor.
Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu olarak bu kararı şiddetle kınıyoruz. Hukuk Birimimiz Prof. Balıkçıoğlu’nun uğradığı hak ihlaline karşı hukuk mücadelesi başlatacaktır.

Bir öğrencinin ihbarıyla

Bugünden itibaren P24 Hukuk Birimi sorumlusu olarak avukatlığını üstlendiğim müvekkilim Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu, sınavlarda düşük not verdiği bir öğrencisinin ders esnasında kayıt altına aldığı bazı konuşmaları, dersin bağlamından ve bütünlüğünden kopuk olarak rektörlüğe ulaştırması sonucu işinden olmuştur. Karar, üniversite rektörünün tasarrufu ile alınmıştır.

Bilgi Üniversitesi yönetiminin müvekkilime cevap hakkı bile tanımadan yaptığı bu işlemi ifade özgürlüğü ve akademik özgürlüğe büyük bir darbe olarak görüyoruz.

Müvekkilimin rektörlüğe ulaştırılan ses kaydı, derste anlatılanların bağlamından ve bütünlüğünden kopuk bir kayıttır. Balıkçıoğlu, akademisyen kimliğinden ötürü mesleki ve yasal hakları çerçevesinde derste değerlendirmeler yapmıştır. İfadelerinde hakaret kastı ve içeriği yoktur.

Üniversiteler bilgi dolaşımının ve eleştirinin serbestçe yapılabildiği alanlardır. Bilimsel üretime, eleştirel düşünceye imkan veren bu özgürlüktür. Fikirlerin serbestçe ifade edilemediği kurumlar, üniversite olamaz.
Bilgi Üniversitesi şubat ayından beri üniversitede ders veren müvekkilime şu ana kadar herhangi bir ücret ödememiştir. Her ne kadar üniversite yönetimi açıklamalarında müvekkilim için “ücretli çalışan” tabirini kullanmış olsa da, aylardır müvekkilimin emeğinin karşılığını ödememiştir.

P24 Hukuk Birimi olarak Prof. Balıkçıoğlu’nun emeğinin karşılığını alması ve ifade özgürlüğünün sonuna kadar korunması için bütün yasal yolları kullanacağımızı kamuoyuna bildiririz.