“128 milyarı gördün mü?”

Karar gazetesi manşetinde, “128 milyarı gördün mü?” başlıklı habere yer verdi:

“MB rezervlerinin akıbeti siyasetin 'öncelikli gündem' listesinden inmiyor. Desteksiz kapanmaya tepkilerin arttığı dönemde bir türlü yanıt bulmayan soruyu yeniden soran Millet İttifakı liderleri, sosyal medyada 128 milyar challenge'ı başlattı. Kılıçdaroğlu, İYİ Parti liderine 'Siz nerede olduğunu biliyor musunuz?' sorusunu yöneltti. Akşener de 'Takipteyiz' yanıtını verip Karamollaoğlu'nu 'Sizde yeni bilgi var mı?' diye zincire ekledi.

Salgınla mücadele günlerinde Millet İttifakı, hatalı politikalarla eritilen Merkez Bankası rezervlerinin akıbetini sosyal medyadaki dikkat çeken akımla bir kez daha hatırlattı.
Hükümetin açıklama çabaları soru işaretlerini artırırken, dönemin asıl sorumluları suskunluklarını korurken Kılıçdaroğlu Twitter’da ‘Bu ülkenin 128 milyar doları ve bir damadı kayboldu Meral Hanım. Nerede olduklarını biliyor musunuz?’ paylaşımı yaptı. 

Akşener de ‘Biz de milletimizin hazinesine uzanan elleri takipteyiz Kemal Bey. İktidar istediği kadar kaçsın yılmadan kovalamaya devam. Sizde yeni bir bilgi var mı?’ sorusuyla zinciri SP liderine uzattı.

Karamollaoğlu’nun ‘Meral Hanım milletimiz yakında bu keyfiliğe ders verecek’ karşılığıyla challenge’a dahil ettiği DP lideri Uysal ise ‘Kravatlı soygunun parçası, bu hiçleştirilen 128 milyar dolar. Sormaya devam’ ifadesini kullandı.”

“Fiyaskonun kitabı yazıldı”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Fiyaskonun kitabı yazıldı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Yönetimdeki beceriksizlik, tam kapanmada devam ediyor. 43 iş kolunun muaf tutulduğu, milyonlarca emekçinin işine gitmek zorunda kaldığı kapanmanın birinci haftasında iktidarın plansız uygulamalarının faturası geniş halk kesimlerine kesildi.

30 Nisan günü Resmi Gazete’de yayımlanan karar göre, 30 Nisan ve 31 Mayıs dönemine denk gelen çeklerin ibrazı 1 Haziran’a kadar ertelendi. Düzenleme, piyasada kaosa neden oldu. Ardından Ticaret Bakanlığı yeni bir tebliğ yayımlayarak geri adım attı.

Sağlık Bakanı Koca, ‘Aşı tedarikinde sorun var’ dedi ardından ikinci doz aşı randevuları ertelendi. Gelen tepkiler üzerine açıklamadan 12 saat geçmeden randevular tekrar açıldı. Bir gün sonra da Cumhurbaşkanı’nın tedarikte sorun kabul etmediğini öğrendik.

Önce İçişleri Bakanı Soylu’nun kapanma döneminde alkollü içki satışının yasak olduğuna dair televizyon açıklaması duyuldu. Sonra tartışma büyüdü. İktidar işin içinden çıkamayacağını anlayınca gıda ve zorunlu ihtiyaç dışında tüm ürünlere yasak geldi. 

İktidar kapanma sürecinde üreticileri hiç aklına getirmedi. Hasadı yapan çiftçilerin ürünleri ellerinde kaldı. Pazarlar kapalı, haller çalışmıyor. Üretici ürünlerini çöpe dökmek zorunda kaldı. Ardından bir genelge geldi: Cumartesi günleri Pazar kurulmasına karar verildi.

Cumhurbaşkanlığı kararı ve Sağlık Bakanlığı tebliğleri bir konuda daha çelişti. Gözlükçülerin sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerden birine göre açık, diğerine göreyse kapalı olması gerekiyor. Her ilçede bir nöbetçi optik tutarak sorunu çözdüler. Sağlık Bakanlığı, Şeker Bayramı tatilinde aile hekimlerinin çalışacağını duyurdu ve aşılama takvimini içine aldı. Ardından aile hekimlerinin örgütlü olduğu iki kurum ‘Bayram tatilinde çalışmıyoruz’ dedi. Sağlık bakanlığı da geri adım attı.

İçişleri Bakanlığı kapanma başlamadan yayımladığı genelgede 43 maddede sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olan sektör ve çalışanları sıraladı. 16 milyon çalışanı kapsayan muafiyet için e-devletten belge almak bile yurttaş için zulme dönüştü. 

İçişleri Bakanlığı toplumsal olaylarda görüntü kaydı alınmasının yasaklandığını duyurdu. Uygulama 1 Mayıs’ta hayata geçti. 1 Mayıs eylemlerinde gazeteciler engellenirken Soylu aynı gün genelgenin basın mensuplarını kapsamadığını iddia etti.”

“Millet İttifakı’nı çatlatamadılar”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Millet İttifakı’nı çatlatamadılar” başlıklı haberinde, “Hâkimler Savcılar Kurulu’na (HSK) ilk defa 7 üye seçecek olan TBMM’de, iktidar ile muhalefet arasındaki uzlaşma arayışının ardında ‘Millet İttifakı’nı bölme girişimi’ olduğu ortaya çıktı. 

AKP, HSK üye seçimi için önce İYİ Parti’ye, ‘7 üyeden 2’sini size verelim, siz de bize TBMM Karma Komisyonu’nda destek verin’ önerisini götürdü. Ancak İYİ Parti bu öneriye, ‘CHP’nin olmadığı yerde biz olmayız’ karşılığını verdi. Ardından aynı öneriyi CHP’ye götüren AKP, oradan da ‘İYİ Parti’nin olmadığı yerde biz olmayız’ yanıtı aldı. İktidar, bu girişimiyle hem ‘Millet İttifakı’nı parçalamayı’ hem de kamuoyuna, ‘HSK üye seçimlerinin uzlaşmayla yapıldığı mesajını’ vermek istiyordu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararlı tutumları, bu girişimi engellemiş oldu.

AKP yetkililerinin, 7 HSK üyesinin seçiminde uzlaşma olmaması durumunda nasıl bir yöntem izleyeceği de tartışılıyor. İddialara göre iktidar, ‘üye adaylarının çarşaf liste halinde oylamaya sunulması’ ve bu yolla ‘bir komisyon üyesinin birden fazla üyeye oy vermesinin sağlanması’ yöntemini uygulamayı planlıyor. Bu durumda ‘kuraya kalacak üyelerin iktidar oylarının çoğunluğuyla belirlenebileceği’ değerlendiriliyor. Ancak, AKP tarafından hazırlanan ve TBMM’deki HSK seçimlerinin ne şekilde gerçekleştirileceğine ilişkin düzenleme bunu engelliyor” ifadelerine yer verdi.