“Açlık ivme kazandı”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Açlık ivme kazandı” başlıklı habere yer verdi ve “Yoksulluk sınırı 7 bin liraya dayanırken, açlık sınırı da asgari ücreti bir hayli aştı. Veriler, üç sektöre 30 milyar liralık ‘İVME’ paketi hazırlayan hükümetin önceliğinin farklı olması gerektiğini gösterdi. Türkiye’de 2020 lira olan asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki makas açılmaya devam ediyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2124 liraya, yoksulluk sınırı ise 6919 liraya yükseldi. Evli olmayan, çocuksuz bir çalışanın yaşama maliyeti bile aylık 2625 liraya yükselerek asgari ücretin 500 TL üzerine çıktı. Mutfaktaki yangın sebze fiyatlarının düşmesi ile gerileyecek gibi olsa da meyve fiyatlarındaki artış olumlu etkiyi azalttı” dedi.

“Yiyin efendiler”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Yiyin efendiler” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “AKP’nin yerel seçimlerdeki başarısızlığı, parti içindeki rahatsızlıklar ve bunların somut muhalif hareketlere dönüşmesine karşı Erdoğan’ın hamlesi, eski isimlere dönmek oldu. Bir dönem Erdoğan’la kırgın olan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, uzun süredir aktif bir görev verilmeyen Sadık Yakut, yeni makamlarıyla ‘şereflendirildi.’ Uzun zamandır gözlerden uzak olan/tutulan isimlerin bir anda gündeme gelmesi ve verilen bu sembolik makamlar, ‘sus payı’ niteliği taşıdığı kadar Erdoğan’ın partide azalan hegemonyasını artırma çabasına işaret ediyor. Dün iki kamu bankasının yönetiminde yapılan değişiklikler, bu stratejinin somut bir ürünü olarak ortaya çıktı. VakıfBank’ın dünkü Genel Kurulu’nda Genel Müdür Emin Özcan görevden alınırken, Özcan’ın yerine AKP kurucularından olan eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu getirildi. Eski Meclis Başkanvekili AKP’li Sadık Yakut ise bankanın Yönetim Kurulu Üyeliği’ne atandı. 2003-2007 yılları arasında İçişleri Bakanlığı yapan Aksu, 2015 seçimlerinde AKP’deki üç dönem kuralı uyarınca Meclis dışında bırakılmıştı. Sadık Yakut da, 2015’te Meclis dışında bırakılan isimlerdendi. Kamu bankalarındaki AKP operasyonunun bir diğer ayağı Halkbank’ta yaşandı. Kadir Topbaş’ın yerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yapılan ve 31 Mart seçiminde Büyükçekmece Belediye Başkanı adayı olup seçimleri kaybeden Mevlüt Uysal, banka yönetim kurulu üyeliğine atandı. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç da, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğine getirileceğini duyurdu. Memleketi Manisa’da katıldığı bir iftar yemeğinde yeni görevini açıklayan Arınç, ‘Böyle bir şeyi Rabbim sadakatin sonucunda veriyor, yalakalığın değil’ dedi. Böylece, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 15 Mayıs’ta oluşturulan Yüksek İstişare Kurulu’nun ilk üyesi de belli oldu. 2015 yılında üç dönem kuralıyla Meclis dışında bırakılan Arınç’ın oğlu, 24 Haziran seçimlerinde milletvekili yapılmıştı. Çözüm sürecinde Erdoğan ile karşı karşıya gelen Arınç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le yaşadığı ‘parsel parsel sattı’ polemiğiyle de dikkat çekmişti. Bir dönem Erdoğan’la arası açık olan eski TBMM Başkanı, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun muhalif girişimleri ardından Erdoğan’la yeniden yakın ilişki kurmaya başlamıştı” ifadeleri kullanıldı.

“Sandık darbesi cebimizi yaktı”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Sandık darbesi cebimizi yaktı” başlıklı haberinde, “CHP Ekonomi Masası, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimini iptal ettiği sürecin ekonomiye yansımalarını raporlaştırarak; 1 Nisan – 22 Mayıs tarihleri arasında TL’deki değer kaybı nedeniyle milli gelirin 81 milyar dolar azaldığını; kişi başına düşen gelirin ortalama 986 dolar eridiğini ortaya koydu. Raporda; Türk şirketlerin borsadaki değer kaybı nedeniyle 206 milyar TL zarara uğradığı belirtildi. CHP bünyesinde oluşturulan Ekonomi Masası, 31 Mart yerel seçimleri dolayısıyla hazırlanan ekonomi kitapçığını tekrar ele alırken, kitapçığa 1 Nisan – 22 Mayıs tarihleri arasında YSK’nin İstanbul seçimini iptal etmesi üzerine yeni bir bölüm eklendi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak koordinasyonunda hazırlanan söz konusu bölümde ‘Sandık darbesi ekonomiyi vurdu’ başlığı altında yalnızca İstanbulluların değil, 82 milyon vatandaşın süreçten olumsuz etkilendiğine dikkat çekildi. 1 Nisan’dan YSK’nin İstanbul seçimini iptal etmesi ve gerekçeli kararın açıklanmasına kadar geçen sürede yaşananların sıralandığı bölümde şunlar yer aldı: TL, 1 Nisan 2019 ile YSK’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali hakkındaki gerekçeli kararını açıkladığı 22 Mayıs 2019 arasında yüzde 10 değer kaybetti. Bu dönemde benzer ekonomiler arasında dolar karşısında en çok değer yitiren para birimi TL oldu. TL’deki 61 kuruşluk değer kaybı nedeniyle, 2019 yılında beklenen milli gelirin dolar cinsinden karşılığı 81 milyar dolar azaldı. TL’deki düşüş nedeniyle kişi başına gelir ise 986 dolar düştü. Aynı dönemde iki yıllık devlet tahvilinin faizi 4.6 puan artışla yüzde 25.7’ye çıktı. 2019 Mayıs ayında tüketici güveni, serinin yayınlanmaya başladığı 2004 yılından bu yana en düşük seviyesine indi. Şirketlerin zararı 206 milyar TL. İstanbul seçiminin gasp edilmesi vatandaşın da cebini boşalttı. Asgari ücretin döviz cinsinden karşılığı, 1 Nisan’da 368 dolar iken, 22 Mayıs itibarıyla 331 dolara indi. Bu dönemde her bir asgari ücretli 37 dolar kaybetti. Türkiye’nin dış borcunun TL cinsinden karşılığı ise 272 milyar TL artışla 2 trilyon 714 milyar TL’ye çıktı. Böylece her bir vatandaşın sırtındaki borç yükü 3 bin 342 TL arttı” ifadelerine yer verdi