“Aşı yok, yalan çok”

Aşılama sürecinde yaşanan kaosa ve yapılan çelişkili açıklamalara tepkiler gündemde öne çıktı.

P24

30.04.2021

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Aşı yok, yalan çok” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Koronavirüs salgınında vaka sayıları bir türlü düşürülemezken, aşılama konusunda tam bir skandal sürüyor. Salgının başından beri birbiriyle çelişen açıklamalar yapan Bakanlık, şimdi de aşıyı özel şirketlere devretmeyi planlıyor. 

İTO Başkanı Prof. Dr. Saip, aşı konusunda hükümetin açıkladığı hiçbir planı gerçekleştiremediğini belirterek, ‘Bakanlık açıkladı, elimizde aşı yok diye. Söylemler oyalamaya yönelik’ diyerek, sendikalara baskı oluşturma çağrısı yaptı. ,

16 milyondan fazla işçinin çalıştığı, esnafın, yoksulların desteklenmediği ‘kapanma’ sürecine tepki gösteren yurttaşlar, amacın halk sağlığı değil, turizm olduğunu belirterek ‘Birilerinin canı istiyor kapatıyor, canı istiyor açıyor’ dedi.”

Karar gazetesi manşetindeki, “Aşı nerede” başlıklı haberinde, “Birçok ülkede aşılama süreci sona yaklaşırken Türkiye’de çok geç başlayan uygulamada ancak nüfusun yüzde onuna ulaşılabildi. Bugüne dek toplam 16 milyon doz aşı geldi. Sebebi bilinmeyen ‘Sinovac ısrarı’, çelişkili açıklamalar, tutulmayan sözler ve şeffaf olmayan alışveriş belirsizliğe yol açtı. Salgında vakalar rekor eşiğindeyken Sağlık Bakanı’nın ‘Tedarik iki ay için güçleşiyor’ sözleri ise fiyaskonun itirafı oldu. 

Salgınla savaşta en büyük silah olan aşıda yaşanan sıkıntılar, Bakan Koca’nın ‘Aşı tedariki gelecek 2 ay için güçleşiyor ancak sonrasında bolluk yaşanması bekleniyor’ sözleriyle zirve noktasına ulaştı.

Pandeminin başından bu yana seçenekli gidilmesi yönündeki uyarılar karşılıksız kaldı. Üzerine ‘yatırım yapılan’ Sinovac’ta da yeterli doz gelmedi.

Toplumun yüzde 70’ine aşı gerekirken uygulama oranı yüzde 10’larda kaldı. Koca’nın her açıklamada farklı bir miktar telaffuz etmesi ve bahsedilen dozların gelmemesi ise çıkmazın yansıması oldu” ifadelerini kullandı.

Birgün gazetesi manşetinde, “İş, aş, aşı yok, yıktınız ülkeyi” başlıklı habere yer verdi:

“Türkiye ‘kapandı.’ İktidarın ‘kontrollü normalleşme’ diyerek mart ayında tedbirleri kaldırmasının ardından salgın kontrolden çıkınca bu karar alındı. Şimdi ise 17 gün sürecek ‘tam kapanma’nın ardından vaka sayısının 5 binin altına düşürülmesi planlanıyor. Ancak uzmanlar, dün akşam başlayan kapanma sürecinin ‘tam kapanma’ olmadığını, milyonlarca emekçinin işe gitmeye devam ettiğini vurguluyor. Aşılama sürecindeki sorunlara da dikkat çeken uzmanlar, ‘Kapanma kararı zaten geç kalınmış bir karar. Yasaktan muaf tutulan kesimlerin fazlalığı ve yine bilimsel kriterlerle hareket edilmemesi nedeniyle salgının hızında keskin bir azalma olmayacak’ diyor.

Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, aşı temininde yaşanan sıkıntılara işaret ederek, ‘Her ne olursa olsun bir iktidar salgının ortasında halkını aşısız bırakamaz’ diye konuştu. Türkiye’de 350’ye çıkan günlük ölüm sayısının İngiltere’de 6’ya kadar düştüğüne dikkat çeken Saltık, ‘İngiltere’de günlük olgu sayıları da 2 binlere düştü. Demek ki bilimsel olarak mücadele edince bunların hepsi başarılıyormuş. Şahsım devleti, bunların hiçbirini yapamıyor’ ifadelerini kullandı. Salgınla geçen 14 ayda uygulanan politikaların tam bir fiyasko olduğunu belirten Prof. Dr. Saltık, ‘Türkiye son 14 gündür günlük yeni tanı konan hastaların insidans hızında dünyada açık ara şampiyon’ dedi.”

Evrensel gazetesi, “Aşıda ikinci doz kaosu” başlıklı haberinde, “Bakan Koca’nın, BioNTech aşısının ikinci dozunun 6-8 hafta sonra yapılacağını açıklaması tartışma yarattı. Tepkilerin ardından ikinci doz için alınmış randevuların geçerliliğini koruyacağı belirtildi. Ancak birçok yurttaş randevu almasına rağmen hastanelerde aşı olmadığı bilgisinin verildiğine dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet gazetesi manşetin yanında, “Aşılamada randevu krizi” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“BioNTech aşısının iki dozu arasındaki sürenin 6-8 haftaya çıkarılmasının ardından ilk dozu yaptıran çok sayıda yurttaşın 2. randevuları önceki akşam iptal edildi. Dün sabah, uygulamanın sadece ilk dozu yaptırmayanlar için geçerli olacağı belirtildi. İlk dozu yaptıranlar, tekrar randevu almak zorunda kaldı.”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “Aşı fiyaskosu!” başlıklı haberinde, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki akşam ekrana çıkıp ‘BioNTech aşısının 2 dozunun uygulanması arasındaki sürenin 6-8 hafta olmasına karar verilmiştir’ dedi. 2’nci doz randevusu bekleyenler büyük şaşkınlık yaşadı. Tepki yağdı. Sabah geri adım atıldı. Randevusu olanlar 2’nci dozu olabilecek. 

Aşı fiyaskosunu muhalefet sert şekilde eleştirdi. CHP’li Yüksel Taşkın, ‘Sağlık Bakanı ve süreci yönetemeyenler istifa etmelidir’ derken Erdoğan Toprak ise ‘Sağlık Bakanı her gün hikaye anlatıyor. Millet aşısız ve parasız kaderine terk edildi’ dedi. Sosyal medyada ise iktidara öfke vardı” ifadelerine yer verdi.

“Yasak fermanı”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Yasak fermanı” başlıklı haber yer aldı:

“İstanbul’da polis tekel bayilerine içki satışı yapmayacaklarına dair tebliğname imzalatmaya başladı. Uygulamaya tepki gösteren Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, ‘Hiçbir meslektaşım bu tebliği imzalamasın’ şeklinde konuştu.

Polislerin İstanbul’da dün çok sayıda Tekel bayi işletmecisine, hazırladıkları tebliğnameyi imzalatmaya çalıştığı öğrenildi. İçişleri Bakanlığı genelgesinde alkollü içki yasağına ilişkin herhangi bir ibare yer almazken, tebligatta yasak kararı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına dayandırıldı. Tebligatta ‘Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu basın açıklaması sonrasında tam kapanma sürecinde alkollü içki satışı yapılmayacağı bildirilmiştir’ denildi.

Belgeyi sosyal medya hesabından paylaşan Aybaş, ‘Ferman niteliğinde ele alınan yasaklar karşısında ülkemizde açıkça anayasal suç işlenmektedir’ dedi. Aybaş’a mesaj gönderen bir tekel bayi işletmecisi kaygısını şu sözlerle dile getirdi: ‘Tebliğe henüz imza atmadık ama ne yapacağımızı bilmiyoruz. Dediğim gibi çok çaresiziz, bize bir yol göster. Geceleri uyku uyuyamaz olduk. İmza atmazsak başımıza neler gelir hiçbir fikrimiz yok.’”