“Çocuklarımız bile ödeyecek”

Günün dikkat çeken haberleri Karar, Birgün ve Cumhuriyet gazetelerinin manşetindeydi.

P24

12.04.2021

Karar gazetesinin manşetinde, “Çocuklarımız bile ödeyecek” başlıklı haber yer aldı:

“İtirazlara rağmen ‘inadına yapacağız’ denilen Kanal İstanbul’da bir neslin geleceğini ipotek altına alacak vahim tablo: Projeye hazine garantisi öngörülüyor. Ancak rakam, köprü ve otoyolları kat kat geçecek. Osmangazi’ye 13 milyar dolar devlet garantisi verilirken Kanal’da bu 300 milyara çıkacak. Yeni hattı yabancı gemiler kullanacak ancak ödemesi 83 milyona ve çocuklarına kalacak. Salgında ekonomik kaygılarla tam kapanma önlemleri alınamazken yapımına itiraz edilen Kanal İstanbul ‘yeni şehir’ üzerinden rant tartışmalarına konu oluyor. Projedeki tartışmalı birçok başlık arasında ‘garanti’ de dikkat çekiyor. Köprü ve şehir hastaneleri için yapım maliyetinin 8 katı kadar Hazine garantisi verilirken Kanal’da 5 kat bile garanti uygulansa bu rakam 300 milyar dolara ulaşıyor. Yeni Boğaz’ı yabancı bandralı gemilerin kullanacak olması ise tartışmalara zemin oluşturuyor. Çarpıcı başlığa ilişkin ‘Malta, İngiliz gemileri kullanacak ama geçiş garantisi Hazine’den yani 83 milyonun cebinden çıkacak’ itirazları dile getirildi. Hükümet çevrelerinin yeni hattın çok tercih edileceğine ilişkin söylemi de bir başka tartışma başlığına yol açtı. Karlılık sağlanacaksa neden Kanal’a geçiş garantisinin gündemde olduğu sorusu öne çıktı. İşletme yılı üzerinden ihale seçeneği işaret edildi. Her yönüyle itiraz konusu olan projeden geri adım atılmasına ilişkin çağrılar geldi.”

“Bu çete tam kımıl zararlısı”

Birgün gazetesi manşetinde, “Bu çete tam kımıl zararlısı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Kuzey Marmara Otoyolu bünyesindeki iki kesime yapılan olağanüstü ek maliyet artışlarının milyarlarca dolar olduğunu ortaya çıkardı. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Akın’a bakanlıklar sorumluluk üstlenen yanıtlar veremedi. İktidara yakın beş yandaş firma arasında yer alan Limak-Cengiz ortaklığı tarafından yapılan Kurtköy, Akyazı kesiminde ek maliyet artışının yüzde 65,5 oranında, Koli-Kalyon ortaklığı tarafından yapılan Kınalı, Odayeri kesiminde ise yüzde 55,3 oranında gerçekleştiğini ifade eden Akın, bir buçuk sene önce yapıldığı anlaşılan ek maliyet artışlarının toplam tutarının 2 milyar 186 milyon 895 bin 114 dolar olduğunu dile getirdi. CHP’li Akın, otoyol yapım projelerinde ek maliyet artışının en fazla yüzde 20 oranında olmasının normal olarak kabul edildiğini, bu oranın üzerindeki maliyet artışlarının ise haklı bir gerekçeye dayanması gerektiğine işaret ederek TBMM Başkanlığı’na iki ayrı soru önergesi sundu. Akın, hem borç üstlenim anlaşmasına imza atan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na hem de projeyi ihale eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bu konudaki sorumluluklarını sordu. CHP’li Akın’ın soru önergesine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca verilen yanıtta ek maliyet artışının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı uhdesinde olduğu belirtildi. Ulaştırma Bakanlığı’ndan gelen yanıtta ise ‘Yap, işlet, devret (YİD) projelerinde tüm iş ve işlemler mevzuata uygun olarak, Uygulama Sözleşmelerinde yer alan hükümler çerçevesinde yürütülmektedir’ ifadesi kullanıldı. Ancak bu maliyet artışının nedenini ve hangi bakanlık tarafından hayata geçirildiğini açıklamadı.”

“Medrese gerçeği: Seyda köleleri”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Medrese gerçeği: Seyda köleleri” başlıklı haberinde, “Tevhidi Tedrisat Yasası ile 1924’te kapatılmasına karşın varlığını sürdüren medreseler, akademik çalışmalara yansıyor. 2020’de yayımlanan yüksek lisans tezlerine göre sadece Bitlis’te 13 medrese faaliyet gösteriyor. Bazı medreseler ‘Kuran kursu’ adı altında çalışmalarını yürütüyor, buradan mezun olanların bir kısmı Diyanet’te çalışıyor. Medrese öğrencileri, Seyda adı verilen hocalara ‘Kölenizim’ diye hitap ediyor. Prof. Dr. Şahin Filiz, ‘Kendileri yasadışı olan tarikat-cemaatler, yine yasadışı medreselerle organik bağ kuruyor. Medrese-tarikat birbirini besliyor’ dedi. 2020’de ‘Günümüz Bitlis Medreselerinde Mantık Eğitimi (Norşin Medreseleri Örneği)’ ve ‘Medrese Öğrencilerinin Popüler Dindarlık Düzeyleri: Tillo Örneği’ adları ile yayımlanan 2 yüksek lisans tezinde medreselerin incelenmesi dikkat çekti. Tezleri ve içeriklerini Cumhuriyet’e değerlendiren felsefeci/ilahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, ‘Sayıları gittikçe çoğalan medreseler, hem yasadışı kurumlar olarak hem de Türkçe yerine Kürtçeyi eğitim dili olarak kullanarak yasalara açıktan muhalefet ediyor’ dedi. Medreselerin, resmi din eğitimi veren okullar ile karşılaştırıldığına da dikkat çeken Filiz, ‘Tezlerde, ‘medrese öğrencilerinin eğitim-öğretim kalitesinin ve dindarlık düzeyinin resmi kurumlardaki öğrencilere göre daha yüksek olduğu’ vurgulanıyor. Devletin resmi kurumlarında yetişen öğrencileri, kendi öğrencileri nazarında ‘yeterince ahlaklı ve dindar’ görmedikleri, bu ihtiyaca binaen medreselerde faaliyet yürüttükleri anlaşılıyor’ dedi” ifadelerine yer verdi.