“Çökme değilse ne?”
İBB ve TÜGVA arasındaki tahliye kavgasına gazeteler geniş yer ayırdı.
07.10.2021
Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu TÜGVA, mahkeme kararına rağmen Büyükada İskelesi’ndeki İBB’ye ait mekanı boşaltmadı.
Karar gazetesi habere manşetinde, “Büyükada muharebesi” başlığıyla yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“2018’de aylık 2 bin TL’ye TÜGVA’ya kiralanan Büyükada İskelesi’nin üst katı üçüncü kişilere devredilince İBB tahliye başvurusu yaptı. Ancak mahkeme kararına rağmen mekan boşaltılmadı. Anlaşmazlık son olarak devlet görevlilerini de karşı karşıya getirdi. Binanın tahliyesi için gelen belediye çalışanlarını polis darp etti.
Büyükada İskelesi’nin üst katı eski İBB yönetimince 10 yıllığına TÜGVA’ya devredildi. Ancak yeni yönetim geçen yıl kafenin usule aykırı olarak üçüncü kişilere devredildiğini tespit edince yargıya gitti. Mahkeme ara kararda tahliyeye hükmetti, vakfın itiraz başvuruları reddedildi. Tahliyenin önünde engel kalmamasına rağmen vakıf alanı boşaltmadı. Adalar Kaymakamlığı da talep ettiği evraklar ulaştırılmasına rağmen olayı sürüncemede bıraktı.
Hukuki süreçte sona gelinirken İBB ekipleri tahliye için iskeleye gitti ancak polis işleme dahil olunca arbede çıktı. Aralarında zabıta müdürünün de bulunduğu dört kişinin darp edildiği belirtildi. Müdahale eden polis ekiplerinin, kaymakamlıktan gönderilen ‘tahliyeyi durdurun’ yazısını gerekçe gösterdiği gündeme yansıdı. Yaşananlar sosyal medyada tepkilere yol açtı. İBB Sözcüsü Murat Ongun da ‘Tahliyenin önünde hukuki bir engel yok’ paylaşımı yaptı.”
Evrensel gazetesi manşetten verdiği habere, “Çökme değilse ne?” başlığını attı:
“Türkiye Gençlik Vakfı’nın Büyükada Vapur İskelesi’nden tahliyesi mahkeme kararına rağmen engellendi. TÜGVA tahliye kararını tanımazken; bölgeye çağrılan çevik kuvvet ekipleri de işlem yapmak isteyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıtaları engelledi. Diğer adalardan halkın Büyükada’ya gelişi engellenirken polis binaya giriş çıkışları da yasakladı.
Engelleme üzerine iskele önüne gelen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, iskelenin AKP döneminde on yıllığına TÜGVA’ya verildiğini hatırlatarak mahkeme kararına uyulmamasına tepki gösterdi: ‘Büyükada iskelesine çökenler, hukuk dışı davrananlara müdahale etmek yerine halkın haklarını koruyanları dar edenler… Kamunun malına çökme dönemi bitti.’”
Cumhuriyet gazetesi ön sayfasının altında, “TÜGVA işgal etti” başlığıyla yer ayırdığı haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı’na verilen Büyükada İskelesi’nin üst katı mahkeme kararıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geçti. Daha önce BELTUR’un kullandığı mekanın tahliyesi için İBB’nin gönderdiği zabıta ekipleri polis tarafından engellendi. CHP ilçe başkanı darp edildi” ifadelerini kullandı.
Birgün gazetesi habere birinci sayfasının altında, “İktidar ablukası” başlığıyla yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“TÜGVA’nın mahkeme kararına rağmen boşaltmadığı Büyükada İskelesi’nin üst katında, İBB’nin başlattığı tahliye işlemine polis engel oldu. Belediye zabıtalarını ve CHP’lileri darp eden polise halk tepki gösterdi. Gelişmeler sonrası CHP ilçe başkanlarıyla Büyükada’ya gelen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ‘Kamunun malına çökme dönemi bitti! Halk mı büyük, 3-5 kişi mi? Göreceğiz’ dedi. Alanın AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın YİK üyesi olduğu TÜGVA’ya aylık 2 bin 500 TL’ye kiralandığı belitilmişti.”
Sözcü gazetesi manşetindeki habere, “Hem çökmüşler, hem çıkmıyorlar!” başlığını attı:
“İBB yönetimi, Büyükada İskele binasının üst katını kiralayan Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA), burayı üçüncü kişilere kullandırdığını, kına ve sünnet düğünleri yapıldığını belirledi. Sözleşmeyi feshetti. Tahliye için ihtar gönderdi. Ancak TÜGVA ihtarı dikkate almadı…
Olay yargıya yansıdı. Mahkeme, İBB’yi haklı buldu. TÜGVA için tahliye kararı verdi. Buna rağmen vakıf çıkmamakta direndi. Dün zabıtalar tahliye için mekana gitti. Ama üst katta polis engeliyle karşılaştı. İtiş-kakış yaşandı. Vatandaşlar TÜGVA’ya tepki gösterdi.”
Yeni Şafak gazetesi manşetten, “Eşkıya şehre indi” başlığıyla verdiği haberde, “CHP’de ‘Tek Parti Rejimi’ özlemi depreşti. CHP’li politikacılar, İstanbul-Adalar’da zabıta eşliğinde vakıf binasına gece baskını yaparak içerideki eşyayı dağıttı, binada ne var ne yoksa yağmaladı. Kanun, hukuki mahkeme kararı dinlemeyen CHP’lilerin işgali 30 saat sürdü” ifadelerini kullandı.
Sabah gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “İBB zorbalığını 27 saat sonra polis bitirdi” başlığını attı ve “CHP’lilerin ve İBB zabıtalarının TÜGVA Adalar Temsilciliği’ni işgalini polis bitirdi. Çevik kuvvet, 27 saat sonra CHP’li işgalcileri temsilcilikten çıkardı” dedi.
“Yurttaş çok net konuştu”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Yurttaş çok net konuştu” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi.
“Kamuoyu yoklamaları ekonomiden özgürlüklere, laiklik karşıtı söylemden başkanlık sistemine dek halkın hemen her alanda Saray yönetiminden rahatsız olduğunu ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktığı televizyon programlarında, mitinglerde pembe tablolar çizse de milyonlar AKP-MHP iktidarının neredeyse hiçbir politikasını onaylamıyor. Gençlerim umutsuzluğu ise dikkat çekiyor. Araştırmalara göre her 100 gençten 43’ü fırsatını bulunca başka bir ülkeye gitmek istiyor.
Türkiye’de son 9 ayda yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında yurttaşa yöneltilen ‘en önemli sorun nedir?’ sorusuna ‘ekonomi’ yanıtı verildi. Hayat çok pahalı, işsizlik kasıp kavuruyor, ücretler çok düşük. İktidar bu sorunları çözmek yerine görmezlikten geliyor. TÜİK ve TCMB marifetiyle pembe tablolar çiziliyor. Muhalefet ise neoliberal politikaları eleştirmeden meseleyi liyakat ve partizanlığa indirgemiş durumda. Son bir haftada yayımlanan iki anketin sonuçları bile durumu anlatmaya yetiyor. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi anketine göre ‘Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?’ sorusuna katılımcıların yüzde 60,1’i ‘Ekonomik Kriz/İşsizlik’ yanıtını veriyor. Area Araştırma’nın anketi de halkın yüzde 63,9’unun bu soruya aynı yanıtı verdiğini gösteriyor.
Ülkenin önemli bölümü başkanlık sistemine karşı çıkıyor. Sokaktaki her 10 kişiden 7’si başkanlık sistemini Türkiye için büyük bir sorun olarak görüyor. Başkanlık sistemine ‘hayır’ diyen AKP seçmeninin oranı bile yüzde 30’u geçti. Tek adam yönetimi halkı canından bezdirmiş durumda. Muhalefet cephesinde yer alan altı partinin üzerinde çalıştığı parlamenter rejim taslağı ise katılımı ve demokrasiyi sandık-meclis çerçevesine hapsetti. MetroPOLL’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyu yoklamasına göre Erdoğan’ın görevini onaylayanların oranı yüzde 41,4, onaylamayanların oranı ise yüzde 54,2. Area Araştırma’ya göre ise Türkiye’nin yönetim sisteminin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ olması gerektiğini belirtenlerin oranı yüzde 62,2.”
“‘Cumhur’ eriyor, Erdoğan geriyor”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “‘Cumhur’ eriyor, Erdoğan geriyor” başlıklı habere yer verdi:
“Ülkenin ağırlaşan sorunlarına çözüm üretemeyen Erdoğan, iktidarını korumak için yine gerilim sarıldı. AKP’lilerin çıkışlarını unutan Erdoğan, ‘İlk 4 maddeyi değiştirmek CHP’nin iradesi mi yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri mi?’ dedi. Erdoğan, Akşener’in ‘HDP vetosu nedeniyle hayali makam olan başbakanlığa talip olduğunu’ iddia etti.
MKYK’de, Boğaziçi Üniversitesi’nde Rektör İnci’nin makam aracının önünün kesilmesinin de konuşulduğu öğrenildi. Bazı üyelerin, eylemlere izin verilmemesi ve öğrencilere yaptırım istemesine kimi üyeler karşı çıktı. Erdoğan’ın ise ‘Kötü niyetlilere af yok. Görmezden gelemeyiz’ dediği belirtildi.”