“Cumhur İttifakı serbest düşüşte”

Birgün gazetesi manşetinde, “Cumhur İttifakı serbest düşüşte” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“AKP ve MHP tabanı hızla erirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek her geçen gün azalıyor. Saray yönetimi anket firmalarını hedef alıp kendi araştırmalarını paylaşsa da neredeyse her kamuoyu yoklaması iktidara kötü haberler veriyor. YÖNEYLEM, Türkiye Siyaset Paneli Ekim 2021 araştırmasının sonuçlarını yayımladı. Araştırmada AKP’nin yüzde 26’ya, MHP’nin ise yüzde 5’e gerilediği görüldü.

Halkın yüzde 60’ından fazlası Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan karşısında muhalefetin adayının kazanacağını düşünüyor. Öte yandan iktidarın kendi gündemini yaratamadığı da görülüyor. Saray’ın tüm çabalarının aksine yurttaşların ekim ayı gündemi de ekonomik kriz ve geçim sıkıntısı oldu. Ayrıca ankete katılanların yüzde 72’si Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığını, yüzde 84 gibi bir çoğunluğu da TÜGVA’daki usulsüzlüklerin araştırılması gerektiğini düşünüyor.

‘Bu Pazar milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ sorusuna yüzde 26,7’si AKP’yi, yüzde 25,4 CHP’yi, yüzde 10,3’ İYİ Parti’yi, yüzde 8,8’ HDP’yi ve yüzde 5,1’ MHP’yi destekleyeceğini belirtti. Kararsızlar, önceki aya göre yaklaşık 2 puanlık azalışla yüzde 9,9; oy kullanmama eğilimde olanlar yüzde 8 olarak ölçüldü. Kararsızlar ve oy kullanmayacağını ifade edenler dağıtıldığında AKP yüzde 31,8; CHP yüzde 30,3; İYİ Parti yüzde 13,1; HDP yüzde 10,6; MHP yüzde 6,4 oranına ulaşıyor.

Katılımcılara ‘Bu Pazar Cumhurbaşkanlığı seçimleri olsa seçimleri Erdoğan mı muhalefet adayı mı kazanır?’ sorusuna, seçmenlerin yüzde 60,2’si muhalefetin adayının kazanacağını düşünüyor. Erdoğan’ın kazanacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 39,8. Seçmenlerin yüzde 63’ü ‘Türkiye kötü yönetiliyor’ derken iyi yönetildiğini düşünenler sadece yüzde 23.”

“Sayıştay’dan kur sansürü”

Cumhuriyet gazetesi manşetin üstündeki, “Sayıştay’dan kur sansürü” başlıklı haberinde, “Sayıştay, Karayolları Genel Müdürlüğü 2020 yılı denetiminde ‘yap-işler-devret modeli’ ile yaptırılan otoyol projelerinde sözleşmenin değiştirildiğini saptadı. Geçiş ücreti ve kur güncellemesinin yılda bir kereden ikiye çıkarılması sonucu üç projede şirketlere geçen yıl fazladan 884 milyon lira aktarıldı.

Taslak raporuna ulaşan CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, şirketler lehine yapılan değişikliklerin son rapordan çıkarıldığını belirtti. Yavuzyılmaz, ‘Sansürlenen bulgulara göre projelerin kamuya devredileceği tarihe kadar şirketlere fazladan 2 miyar 549 milyon 982 bin TL girecek’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Teknoloji okulunda elektrikler sorunlu”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Teknoloji okulunda elektrikler sorunlu” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“‘Teknoloji okulu’ olarak faaliyete geçmesi planlanan okulun, elektrik altyapısı okuldaki aletlere zarar verebilecek şekilde inşa edilince, açılışı ertelenip duruyor.

İstanbul Pendik’e bağlı Esenyalı Mahallesi’nde kurulan Turgut Özal Anadolu Lisesi iki yıl önce tercih kılavuzuna eklendi. Ancak aradan geçen sürede okul hala açılmadı. Teknolojik aletlerle dolu olduğu için güçlü bir elektrik altyapısına sahip olması gerekiyor. Fakat inşa aşamasında uygun malzeme kullanılmadığı için ‘teknoloji okulu’ açılamıyor.

İki yıldır, ‘teknoloji okulu’ diye tercih ettikleri okulun yüzünü göremediklerini söyleyen öğrenciler, okulları açılmadığı için öğrenimlerine başka bir ortaokul binasında devam ediyor. Eğitim aldıkları okulun çevresinde boş araziden başka bir şey yok. Akşam 20.10’da okuldan çıkan liseliler eve gitmek için karanlık, tenha yolları kullanmak zorunda kalıyor.”

“Onarım değil yeniden inşa”

Karar gazetesi manşetinde, “Onarım değil yeniden inşa” başlıklı habere yer verdi:

“Davutoğlu partisinin anayasa kurmaylarıyla katıldığı KARAR TV yayınında ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem modelini biz ortaya koyduk’ dedi. Cumhurbaşkanlığı Sistemi için ‘Kötü örülmüş bir duvar. Bir taş çekilse tüm yapı çöker’ eleştirisini yönelten Gelecek Partisi lideri sıfırdan sistem mesajı verdi: Tavrımız var olanı iyileştirmek değil. Mimarisi düzgün bir sistemi yeniden inşa ettik.

‘Hayat pahalılığı arttıkça, Bahçeli sorumluluktan kaçmak için gerekçe bulup ülkeyi seçime götürecek. İkinci aşamada ‘Yanlışların sorumlusu AK Parti’ diyecek.’

‘Bahçeli’ye iktidar sorumluluğu al diyoruz ‘ben muhalefetim’ diyor. Muhalefetsen iktidarın yanlışlarını söyle diyoruz. ‘Ben iktidarım’ diyor. Tam devekuşu misali.’

‘Bu bir erken seçim işareti. Peki TRT tasarruf planını açıklıyor mu? TRT’nin payı yine hazineden karşılanacak. Yine milletin verdiği vergiden kuruma aktarılacak.’

‘Hukuk alanı güç biriktirme alanı değildir. Yargının, hukukun görevi güçleri denetlemektir. Adaleti her şeyin sütünde tutmazsak en büyük bedeli siyasiler ödüyor.’”