“Demokrasi imzası”
Altı partinin imzaladığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” metni az sayıda gazeteden ilgi gördü.
01.03.2022
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakat metnini duyurdu.
Karar gazetesi habere sürmanşetinde, “Demokrasi imzası” başlığıyla yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Altı partinin iş birliği görüşmeleri Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme’e geçişin çerçevesini çizen metni liderlerin imzalamasıyla ‘ortak yol haritası’na dönüştü. Seçim sonrası sürece de projeksiyon tutan mutabakatta ‘daha çok özgürlük, daha güçlü hukuk ve demokrasi vurgusu’ yapıldı. Liderlerin ‘ilkeler temelinde ittifak’ mesajları temel başlıklardaki uzlaşmayla karşılık buldu.
Muhalefet partilerinin uzun süredir yürüttüğü iş birliği görüşmeleri kapsamında liderlerin yuvarlak masa zirvesi sonrası üzerinde uzlaşılan mutabakat metni kamuoyuna duyuruldu. Türk siyasi tarihinde yeni bir aşama olarak değerlendirilen uzlaşmada ortak hedefler imza altına alındı. ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metninin detaylarını genel başkan yardımcıları anlattı.
Ortak metin ‘Yasama’, ‘Yürütme’, ‘Yargı’, ‘Temel Hak ve Özgürlükler’ ve ‘Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik’ ana başlıklarından oluştu. Tüm başlıklarda demokrasinin ve özgürlüklerin güçlendirilmesine vurgu yapıldı. Şeffaflık ve liyakatin gözetileceği, Meclis’in denetim yetkisinin güçlendirileceği, hem yargının hem kurumların bağımsızlığının sağlanacağı kaydedildi. Ortak metin kapsamında siyasi etik kanununun çıkarılacağı da belirtildi.”
Yeni Yaşam gazetesi, “Demokrasi devrilen masada” manşetiyle çıktı:
“CHP, İYİ Parti, Saadet partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, DEVA ve Gelecek Partisi’nin üzerinde anlaştığı ‘Yarının Türkiye’si’ metni dün Ankara’da açıklandı. Genel başkanların da bulunduğu açıklamada, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ vurgusu ve haklar, özgürlükler liyakat, şeffaflık, seçim barajının düşürülmesi gibi konular yer alırken, Kürt sorunun es geçilmesi dikkat çekti.
İttifakın açıklaması tam da Kürt sorununun çözümünün formüle edildiği Dolmabahçe Mutabakatı’nın yıldönümünde yapılırken, yeni bir ‘yok sayma’ olayı yaşanmış oldu. Dün sabah açıklama yapan HDP ise mutabakatın, Cumhuriyet tarihinin en önemli belgesi olduğunu vurgulanarak, masanın devrilmesinin 7. yılında, darbe mekaniğinin süreklileştiği ve krizin derinleştiği belirtildi.
HDP açıklamasında, ‘Türkiye’nin krizlerden kurtulması ve küresel risklerden olabildiğince az etkilenmesi için Dolmabahçe Mutabakatı’na dönmek acil ihtiyaçtır. Bu nedenle Türkiye’deki tüm siyasi aktörleri Dolmabahçe Mutabakatı’na dönmeye ve Türkiye toplumunun sadece bugününü değil geleceğini de kurtarmaya çağırıyoruz’ denildi.”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki habere, “‘Yarının Türkiyesi için’” başlığını attı. Haberde şöyle denildi:
“CHP, DEVA, DP, GP, İYİ Parti ve Saadet Partisi, üzerinde uzlaştıkları 48 sayfalık ortak metni dün kamuoyu ile paylaştı. Altı lider, ‘birlik’ mesajı vererek metni imzaladı, ‘Yarının Türkiyesi’ başlığıyla hedeflerini anlattı.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması için bir araya gelen altı muhalefet partisi, hazırladıkları 48 sayfalık metni ‘Yarının Türkiyesi’ vurgusuyla açıkladı. Ahlatlıbel Zirvesi’nde son şeklini alan metin, dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener ve Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun katılımıyla Ankara Bilkent Otel’in ‘Sakarya’ adlı salonunda düzenlenen toplantıda kamuoyuna duyuruldu.
Buluşmaya sivil toplum kuruluşları, engelli dernekleri, akademisyenler, kanaat önderleri, barolar ve parti üyeleri katıldı. Altı lider, toplantıda, ‘birlik’ görüntüsü verdi. Hiçbir partinin logosunun yer almadığı salona yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafı ve Türk bayrakları asıldı. Liderler salona yan yana girdi. Çok tartışılan oturma düzeninden, açıklama sırasına kadar partilerin alfabetik sırasına uyuldu.”
Evrensel gazetesi manşetin yanında, “Restorasyon programında emekçiler yok” başlığıyla yer ayırdığı haberde, “CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakat metnini duyurdu. ‘Yarının Türkiyesi’ sloganıyla gerçekleştirilen açıklamada laiklik konusunda genel bir yaklaşıma yer verilmesi, Kürt sorunun metinde yer almaması, emekçilerin hayatına dair somut maddeler konulmaması dikkat çekti” ifadelerine yer verdi.
Birgün gazetesi habere ön sayfasının altında, “İmza tamam, ya sorunlar?” başlığıyla yer verdi:
“Altı muhalefet partisinin liderleri, birlikte hazırladıkları ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ önerisine ilişkin uzlaşma metinini törenle imzaladı. Muhalefet partileri AKP iktidarını birlikte sonlandırma iradesini deklare etti. Ancak olası yeni iktidar halkın temel sorunlarının çözümü konusunda ne yapabilir? Yanıt aranması gereken sorunun bu olduğu unutulmamalı.”
Hürriyet gazetesi birinci sayfasında, “‘Güçlü Parlamenter Sistem’i açıkladılar” başlığıyla yer ayırdığı haberde, “Altı muhalefet partisi liderleri dün bir araya gelip 48 sayfalık ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metnini imzaladı. İşte bazı başlıklar: -Şeffaf ve hesap veren bir sistem olacak. –Siyasi Etik Kanunu çıkarılacak. –Seçim barajı yüzde 3’e inecek. Tarafsız cumhurbaşkanı 7 yıllığına bir kez seçilecek ve görevi bitince siyaset yağamayacak. –Hükümet Meclis’e karşı sorumlu olacak. –HSK, YÇk gibi bazı kurumlar kaldırılacak” ifadelerini kullandı.
“Moskova’ya yaptırım kuşatması”
Karar gazetesinin manşetinde, “Moskova’ya yaptırım kuşatması” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Ukraynalıların canları pahasına direnişine tüm dünya sokağa çıkıp destek verince yükselen ‘barış duvarı’ Putin’in tanklarını yavaşlattı. Uluslararası kamuoyunun ortak tepkisiyle caydırıcı adımlar atmak zorunda kalan Batı da Rusya’ya yaptırımları artırdı, Kiev’e silah desteğini en üst seviyeye çıkardı. ‘Ekonomi cephesinde baş gösteren savaş yenilgisi’ üzerine Rusya Merkez Bankası faiz artışına gitti, ruble eridi.
Putin yönetiminin Donbas ve Luhansk bahanesiyle başlattığı işgalin beşinci gününde de ordu ve sivil halkın direnişi sürdü. Moskova’nın Kiev yönetimini değiştirme planları da Zelenskiy’e takıldı, Batı’nın ekonomik yaptırım hamleleri ise Kremlin’i köşeye sıkıştırdı. Swift sisteminden çıkarılan Rusya’nın 640 milyar dolarlık rezervinin yarısına erişimi kesildi. Ruble yüzde 30 değer kaybetti. Rusların yurt dışına döviz satışı yapması yasaklandı.
Moskova borsası kapandı, Rusya MB’si de faizi yüzde 9.5’tan 20’ye çıkarmak zorunda kaldı. 207 yıllık tarafsızlığını bozan İsviçre, Rus şirketlerin mal varlıklarının donduracağını duyurdu. Kiev’e askeri yardım da arttı. AB, 500 milyon euroluk silah yardımı yapılacağını, pakette savaş uçaklarının bulunacağını duyurdu. AB Temsilcisi Borrell, bunun bir ilk olduğunu vurguladı. ABD de 350 milyon dolarlık ek askeri yardım kararı aldı.”
“7 canın bedeli 16 yıl!”
Evrensel gazetesi manşetinde, “7 canın bedeli 16 yıl!” başlıklı habere yer verdi:
“Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasındaki patlamayla ilgili görülen davada sanıklara ödül gibi cezalar verildi, tutuklu sayısı 1’e indi.
Sakarya'nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de gerçekleşen ve 7 işçinin hayatını kaybetmesi, 127 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili açılan davanın 8'inci ve karar duruşması görüldü. Mahkeme heyeti Aslı Bozkurt, Asiye Angın, Erşan Özkürt, Ahmet Çağırıcı yönünden 6 yıl 8 ay, Hasan Ali Velioğlu 12 yıl 6 ay, Ali Rıza Coşkun ve Yaşar Coşkun yönünden bilinçli taksir yönünden 16 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri duruşma salonunda görülen davada patron Yaşar Coşkun ile genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu tutuklu yargılandı. Yaşar Coşkun, fabrika sorumlu müdürü Asiye Angın, fabrika müdürü ve genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, genel ustabaşı Erşan Öztürk, iş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt, sorumlu personel Ahmet Çağrıcı ve Ali Rıza Ergenç Coşkun hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2'şer yıl 8'er aydan 22'şer yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyordu. Aileler ise olası kasttan ceza verilmesini istiyordu.”