Demokrasi? Sağol canım rejimdeyim!

HDP’li belediyelerin gaspı gündeme bomba gibi düştü…

P24

20.08.2019

Dosta düşmana demokrasi dersi vermesiyle tanınan AKP rejimi, 31 Mart seçimlerinden dört buçuk ay sonra, Diyarbakır, Mardin ve Van’ın seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atadı! Havuz medyasında müthiş bir sevinç yaşanırken, Karar gazetesi “orta karar” bir manşetle haberi gördü. Sözcü konu HDP olunca her zamanki alışkanlığından vazgeçmedi, Aydınlık, Yeni Akit’ten hiçbir farkı olmadığını yine ortaya koydu.

Yeni Yaşam gazetesi, “Zehir zıkkım olsun” manşetiyle çıktı. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine bir kez daha kayyum atandı. İçişleri Bakanlığı, 3 büyükşehir belediye eş başkanlarını görevden uzaklaştırdı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün yerine Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın yerine Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, kayyum olarak atandı. Belediyelere kapılar kırılarak polis ordusu eşliğinde baskın yapıldı. Kayyumların yenildiği 31 Mart seçimlerinin ardından kaldırılan polis bariyerleri yeniden konuldu. Kürt iradesine saldırı olarak değerlendirilen kayyum uygulaması, bir önceki dönemde de devreye konulmuş, DBP’li 95 belediyeye kayyum atanmıştı. 31 Mart’taki seçimlerde halk kayyumları sandığa gömmüş, Diyarbakır yüzde 64, Van yüzde 54, Mardin yüzde 56 ile HDP’li eşbaşkanları seçmişti.”

Evrensel gazetesi habere manşetinde, “Bu darbe hepimize” başlığıyla yer verdi:

“İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır, Van ve Mardin’de seçilmiş HDP’li büyükşehir belediye başkanlarını görevden alarak, yerlerine bu kentlerin valilerini kayyum atadı. Eş zamanlı olarak 29 ilde birçoğu belediye çalışanı olan 418 kişi gözaltına alındı. HDP, ‘Bu saldırı her yerdeki seçilmişleredir, Türkiye halklarınadır. Gelin bu hak gaspçılarına karşı yan yana duralım’ çağrısı yaptı. Diyarbakır’da Eş Başkan Selçuk Mızraklı, tabligatı imzalamayarak ‘Bu iradeyi bana halk verdi ve ben halkın iradesine yapılmış bu darbeyi kabul edemem’ dedi. Mardin’de Eş Başkan Ahmet Türk ise, ‘Halkın iradesini tanımıyorlar ve buna da demokrasi diyorlar’ sözleriyle tepki gösterdi. Van’da Eş Başkan Bedia Özgökçe Ertan ise ‘Görevden almak halkın iradesini yok saymak, seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırmaktır’ dedi.”

Birgün gazetesi manşetinde, “Sandıktan çıkan iradeye yine darbe” başlığını kullandı. Haberde şu ifadelere yer verildi:

“Her açıklamasında ‘Halk iradesi’, ‘sandık’ diyen iktidar, bu iradeyi bir kez daha gasp etti. Yerel seçimlerin üzerinden henüz 4.5 ay geçmişken Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atandı. İçişleri Bakanlığı, Adnan Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia Özgökçe Ertan’ı görevden alma gerekçesini başkanlar hakkındaki soruşturmalara dayandırdı. Üç başkan hakkında herhangi bir hüküm bulunmuyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, kendisine verilen belgeyi imzalamadığını belirterek, ‘Burada çok farklı bir niyet var. Bu, Türkiye’deki siyaset ikliminin başka bir yere evriltilmesi söz konusu’ dedi. HDP’den yapılan açıklamada da görevden almalar halk iradesinin gaspı olarak değerlendirildi. Olağanüstü toplanan HDP MYK’si, ‘kesintisiz eylem’ kararı aldı. HDP’liler ilk adım olarak, kayyum atanan üç kente bugün partinin il örgütü binaları önünde saat 11.00’de toplanacak.”

Cumhuriyet gazetesi, “Kayyım darbesi” manşetiyle çıktı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Mart’tan önce ‘seçilseler de o görevde kalamazlar’ dediği belediye başkanlarına yönelik ilk adım atıldı. İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır, Van ve Mardin’in HDP’li başkanlarını ‘teröre destek verdikleri’ iddiasıyla görevden aldı. Mızraklı, Ertan ve Türk’ün yerine belediyeleri borca batıran valiler yeniden kayyım olarak atandı. Bağlantılı operasyonlarda 418 kişi gözaltına alındı. HDP, bütün partileri dayanışmaya çağırarak ‘Bu, demokraside buluşmuş insanlara saldırıdır. Eğer sessiz kalınırsa sıra İstanbul’a da, Ankara’ya da gelecek. Kayyım atanan İstanbul’da gerekli yanıtı 23 Haziran’da demokrasi zemininde buluşarak nasıl vermişsek, yine vereceğiz’ açıklamasını yaptı.”

Sözcü gazetesi habere manşetin altında, “3 belediyeye kayyum” başlığıyla yer ayırdı ve “Haklarındaki terör soruşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılan başkanların yerine o illerin valileri atandı. Karar siyaseti böldü. Muhalefet sert tepki gösterdi. İçişleri Bakanlığı’nın, 31 Mart’ta seçilen HDP’li Adnan Selçuk Mızraklı (Diyarbakır), Ahmet Türk (Mardin) ve Bedia Ertan’ı (Van) belediye başkanlığından alması polemik yarattı. CHP’li Faik Öztrak, ‘Karar hukuki değil, siyasi’ diyerek tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ise ‘Teröre destek veren belediyelere müdahale kaçınılmazdır’ dedi” ifadelerini kullandı.

Karar gazetesi manşetindeki habere, “Seçimle gelen kayyumla gitmesin” başlığını attı. Haberde, “İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarını ‘terörle iltisaklı oldukları’ gerekçesiyle görevden aldı. Seçimden beş ay sonra alınan kayyum kararı için muhalefetten ‘Seçimle gelen seçimle gitmeli’ tepkisi geldi. HDP’nin terörle arasına mesafe koymaması üzerinden yöneltilen eleştirilere karşılık, kesinleşmiş yargı kararı olmadan atılan adımın demokratik değerleri zedelediği belirtildi. Üç büyükşehir belediyesine yönelik İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ‘PKK terör örgütünün başkanlar aracılığıyla belediye imkanlarını illegal amaçlar için kullandığı’na yer verildi. Bu yönde deliller bulunduğu belirtildi. Diyarbakır Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Van Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ve Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün yerine il valileri görevlendirildi. Bahçeli destek açıklaması yaparken muhalefetten kararlara eleştiri geldi. Üç başkan hakkında, adaylıkları döneminde de PKK’yla temas tartışmaları yaşanmış Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Devlet imkanlarını Kandil’e gönderirseniz yine kayyumları atarız’ uyarısında bulunmuştu. Öte yandan 30’dan fazla ilde düzenlenen PKK operasyonunda çok sayıda şüpheli gözaltına alındı” ifadelerine yer verildi.

Sabah gazetesi habere manşetinde, “Üçünün de terör dosyası kabarık” başlığıyla yer verdi ve Mızraklı, Türk ve Ertan hakkındaki iddiaları okuyucularıyla paylaştı.

Yeni Şafak manşetten, “3 belediyede terör temizliği” başlığıyla verdiği haberde, “İçişleri Bakanlığı, PKK’ya lojistik destek sağlayıp kritik görevlere terörle bağlantılı isimleri atayan Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarını görevden aldı. Üç şehrin valisi ‘belediye başkan vekili’ olarak görevlendirilirken, belediyelerdeki güvenlik önlemleri de üst seviyelere çıkarıldı” ifadelerini kullandı.

Star gazetesi manşetindeki habere, “Millete değil Kandil’e hizmet ediyorlardı” başlığını attı. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“Belediyeleri terör örgütü karargahına çeviren, bütçeyi yatırıma değil Kandil’e aktaran HDP’li Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atandı, 29 ilde eş zamanlı operasyonda 418 terör şüphelisi de gözaltına alındı.”

Akşam gazetesi, “Teröre desteğe geçit yok” manşetiyle çıktı:

“Haklarında ‘teröre destek’ten soruşturma bulunan Mardin, Van ve Diyarbakır Belediye Başkanları, Anayasa’nın 127. maddesi gereğince geçici olarak görevden alındı, valiler kayyum atandı.”

Türkiye gazetesi manşetindeki haber için, “Bayrağa dokunana devlet dokundu” başlığını kullandı:

“Terör örgütü PKK ile bağlantılı kişileri işe alan, şehit yakınlarını kovan, teröristlerin sözde anma etkinliklerine katılan, belediye personel kartlarından Türk bayrağını kaldıran, cadde ve sokaklara terör örgütü üyelerinin isimlerini vermeye çalışan Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları’nın faaliyetlerine devlet sessiz kalmadı. Dört ayda skandal icraatlara imza atan söz konusu belediye başkanlarının yerine valiler kayyum atandı.”

Yeni Akit gazetesi, “Kandil’in belediyeleri ‘Kayyım’a emanet” başlığıyla manşetten verdiği haberde, “Haklarında terör ile ilgili birçok suçtan soruşturma yürütülen ve göreve geldikten sonra da devletin imkanlarını terör örgütünün hizmetine sunduğu tespit edilen Diyarbakır, Mardin ve Van belediye başkanları görevden el çektirildi, yerlerine aynı illerin valileri ‘kayyım’ olarak atandı. Karara HDP’nin seçim ortağı CHP’nin yanı sıra, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun da tepki göstermesi dikkat çekti” ifadelerini kullandı.

Aydınlık gazetesi, “HDP’ye belediye Mehmetçiğe kurşundur” manşetiyle çıktı:

“İçişleri Bakanlığı, üç büyükşehir belediyesinde HDP’li başkanları görevden aldı. Yerlerine il valileri görevlendirildi. Atamalara vatandaşlardan ve siyasi partilerden büyük destek geldi. Vatan Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Demokratik Sol Parti ve Büyük Birlik Partisi, görevlendirmeleri yerinde buldu.”

Hasan Cemal T24’te, “Bu kafa bunca yıldır barış getirmedi Türkiye’ye, bundan sonra da getirmez!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Cemal’in yazısının bir bölümü şöyle:

“Yüzde 63 oy alıyorsun.
Yüzde 56 oy alıyorsun.
Yüzde 54 oy alıyorsun.
Hukuk tanımayan devlet gücü tüm oyları çöpe atıyor.
Bu yalnız hukuksuzluk, bu yalnız adaletsizlik değil, aynı zamanda vicdanlıksızdır.
Elbette farkındayım.
Bu kafa bunca yıldır değişmedi.
Ama bu kafa bunca yıldır barış ve huzur da getirmedi Türkiye'ye.
Bundan sonra da getirmez.
Hep aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç beklemek ahmaklıktır, ahmaklık!”

Tayfun Atay yine T24’teki, “Amok koşusu” başlıklı yazısında, “Dün gündeme gelen, HDP'li üç büyükşehir belediyesine kayyım atanması hadisesi karşısında, bu tasarrufun sorumlusu iktidar sahiplerine yönelik benim fikrî ve hissî tepkim "Amok koşusu" oldu. Görevden alınan ve yerlerine valilerin kayyım olarak atandığı HDP'liler; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı yüzde 62,96; Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk yüzde 55,86; Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ise yüzde 52,85 oranında oylarla seçildiler. Yerel seçim öncesinde de kayyım tehdidi savrula savrula propaganda yapıldı onlara ve diğer HDP'li belediye başkanı adaylarına karşı… Ama şimdi olduğu gibi,"haklarında onca kovuşturma, şunca soruşturma var" diye herhangi bir yaptırımda bulunulmayarak seçime girmelerini engelleme cihetine gidilmedi. Çünkü dinbaz iktidar sahipleri eğer işi sandıkta bitirebilselerdi, Kürt seçmen demokratik hakkını huzurdan, güvenlikten, vatana-millete-ümmete-devlete bağlılıktan yana kullandı diyeceklerdi. O aşamada yapabildikleri sadece, "Bak, sakın bir yanlış yapmayın, yoksa kayyım gelir" tehdidi savurmaktı. Bu tehdit halka vız geldi tırıs gitti ve sonuç, insanların dinbaz-faşizan anlayış ve pratiğe geçit vermekten yana olmadığını ortaya koyduğunda, "Amok sendromu" daha önce de olduğu gibi kendini gösterdi. İşte dün yaşananlar ve büyük ihtimal önümüzdeki dönemde de yaşanacak olanlar bunun işareti…” ifadelerini kullandı.

Fikri Sağlar’ın Birgün gazetesinde çıkan, “Sıkılmadınız mı!” başlıklı yazısının ise bir bölümü şöyle:

“17 yıllık AKP iktidarında her fırsatta laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleriyle oynandığını görmüştük… Yurttaşlar bu demokrasi dışı politikalardan bıktılar. Tek adam rejiminin hem demokrasiyi hem adaleti hem de ekonomiyi yok ettiğini artık biliyorlar… 31 Mart Seçimleri’nde bu nedenle “yeter!” dediler. Anlaşılan AKP halkın verdiği dersi almamış. Geçen yazımda bundan böyle iktidar; "Ya daha otoriter olacak! Ya da demokrasiye dönmenin yollarını arayacak” demiştim. Görülen o ki; iktidar demokrasiye dönmek istemiyor! Hukuk devletini yok sayıyor! Daha otoriter olmaya çalışıyor… Ama bilmiyor ki bu gidişatın sonunda tehlike vardır! Baskının sonu toplumsal patlamadır! İçişleri bakanlığının bu siyasi kararında; Açıkça görülen o ki; tam bir hukuksuzluk, başkanların görevden alınması için zorlama ve halkı aldatmaya dönük göz boyama var! Sonuç olarak; bu karar ne hukuka ne de vicdanlar sığmıyor! Bilineni hatırlatalım! Seçim öncesi AKP kazanamadığı doğu belediyelerini, halka rağmen, HDP’nin elinden alacağını pervasızca ilan etmişti. Ve dediğini yaptı! Muhalefet partileri, göstere göstere demokrasiyi yok sayanlara artık dur demeyecek misiniz? Bu durumdan hiç sıkılmadınız mı?”