“Diyanet ağı”

Birgün gazetesi manşetinde, “Diyanet ağı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Her geçen gün kan kaybeden tek adam rejimi bu gerilemeyi durdurmak, iktidarının varlığını sürdürebilmek amacıyla bir süredir Diyanet’i sahaya sürüyor. Seçim tartışmaları gündemden düşmezken Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tepki çeken açıklama ve uygulamaları da sıklaşmaya başladı. Saray rejiminin yol verdiği Diyanet eğitimden sağlığa, ticaretten sosyal hayata kadar birçok konuya müdahil olmayı kendine hak görüyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın birkaç gündür yaptığı açıklamalar da neredeyse her konuda fikir beyan etmesi bu anlamda büyük tepki çekiyor. AKP’nin yaşadığı krizden çıkma yolu olarak öne sürdüğü kurum toplumda yeterli bir karşılığı bulmasa da bu politikadan vazgeçmiyor.

Diyanet’in 2021 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu’nda yapmayı planladığı faaliyetler de bu durumu doğruluyor. Eğitimden aile hayatına kadar birçok faaliyete yönelik planlar ortaya konan raporda Diyanet aynı zamanda sınır ötesine yönelik de hamleler yapmayı düşünüyor. Kurumun özellikle 4-6 yaş Kuran kurslarına yönelik planlarıysa dikkat çekiyor. 4-6 yaş Kuran kurslarını zorunlu eğitime dahil etmeye çalışan kurum ayrıca yeni kurslar da inşa etmeyi planlıyor. Dapora göre Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi oldukça tartışmalı olan Türkiye Diyanet Vakfı’yla (TDV) da faaliyetlerinde işbirliği yapmayı amaçlıyor.

Eğitim Sen, 4-6 yaş Kuran kurslarının zorunlu eğitime dahil edilmesinin planlanmasına tepki gösterdi. Sendikadan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: ‘Diyanet İşleri Başkanlığı, suç işlemektedir. AKP’nin toplumsal yaşamı dini kurallarla belirleme arzusuna uygun şekilde siyasi saiklerle hareket eden Diyanet İşleri Başkanlığı, eğitimin en temel ilkelerini, çocukların gelişim evrelerini ve bilimi yok sayarak okul öncesi kurumlardan başlamak üzere örgün eğitimde Kuran kursları açılması için çabalamakta, bu kursların örgün eğitimin bünyesinde yer almasını istemektedir.’”

“Öldüren polis, ‘kusurlu’ hep Kürt”

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Öldüren polis, ‘kusurlu’ hep Kürt” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“2019 yılında zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren 5 yaşındaki Efe Tektekin önce ‘bilirkişi’ tarafından suçlu bulundu, 3 yıl sonra olay yerinde yapılan keşif sonrasında hazırlanan raporda ise ‘çocuğunu kollayıp gözetmediği’ için Efe’nin babası ‘asli kusurlu’ ilan edildi.

Olaydan hemen sonra hazırlanan raporu gazetemiz Diyarbakır ve İstanbul Makine Mühendisleri Odası’ndan bilirkişilere inceletmiş ve ‘asıl kusurlu bilirkişi raporu’ sonucuna ulaşılmıştı. 5 yaşındaki bir çocuğa suç yüklemenin yarattığı tepkilerden sonra şimdi de bütün suç babaya yüklendi. 

Cinayeti işleyen polisi ‘tali kusurlu’ sayan rapor, bu kez ‘yaşının küçüklüğü nedeniyle trafik kurallarını bilmeyen Efe’nin vasisinin gözetip kollama yapmadığı, kazanın oluşunda babasının çocuğunu kollayıp gözetmediği ve can güvenliğini tehlikeye soktuğu’ sözlerine yer verildi.

“Yoksullar cemaat yurtlarına terk!”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Yoksullar cemaat yurtlarına terk!” başlıklı haberinde, “KYK yurt yerleştirme sonuçları açıklandı. Devlet, son 10 yılda 100 bin üniversite öğrencisinin eklendiği İstanbul’a yalnızca 2 yurt açınca açıkta kalan binlerce öğrenci özel yurtlar ile cemaat yurtlarına mahkum kaldı. Öğrencilerin yaşadıklarını sıkıntıları anlamak için İstanbul’un çeşitli ilçelerinde bulunan özel ve cemaat yurtlarını tek tek aradık. İstanbul’da bir özel yurtta 5 kişilik bir odada kalmasının bedeli bile 1400 lira, üstelik kahvaltı ve yemek de dahil değil.

Devlet yurtlarına verilmeyen destek, cemaat yurtlarına akıyor. Konuştuğumuz Ensar yurdu yetkilisi yıllık 14 bin lira olan fiyatların destekle 8 bin liraya kadar düştüğünü, TÜRGEV yetkilisi ise yurtlarını tercih eden öğrencilere geçen yıl 650 TL ödediğini anlatıyor. Ensar yurdu yetkilisi bu desteğin gerekçesini şöyle anlatıyor: ‘Öğrencilerin manevi yani dini konularda gelişmesi için devlet desteğini bizlere veriyor’” ifadelerini kullandı.

“Cumhur İttifakı asla seçenek değil”

Karar gazetesi manşetinde, “Cumhur İttifakı asla seçenek değil” başlıklı habere yer verdi:

“Sandık tartışmalarının daha sık gündeme geldiği dönemde Gelecek Partisi ve SP üzerinden ‘Cumhur İttifakı’na yeşil ışık’ spekülasyonları ortaya atıldı. İki lider iddialara net ifadelerle kapıyı kapattı. Davutoğlu ‘Cumhur İttifakı’yla herhangi bir ortak yönümüz, aramızda herhangi bir kanal yok. Cumhur İttifakı asla bizim için bir ittifak alternatifi değil’ vurgusu yaptı. Karamollaoğlu ‘Onların yanlışına destek verecek hiçbir tavrı sergilemeyiz’ dedi.

SP Genel Başkanı’nın ‘Cumhur İttifakı’na katılma şartlarına’ yönelik açıklaması ve Gelecek Partisi liderinin ‘Cumhurbaşkanı’ndan davet gelse görüşür müsünüz?’ sorusuna ‘Kimden davet gelse görüşürüm’ yanıtı ‘Cumhur’la arayış’ iddialarına konu edildi. Ancak iki lider de spekülasyonun üstünü çizdi. Davutoğlu ‘Diyaloğu herkesle yaparım, iş birliği ilkesel olur ama ittifak anlamına gelmez. Kimse buradan farklı bir sonuç çıkarmasın’ dedi.

Karamollaoğlu ise ‘Biz görüşmeyiz dememek için böyle ifade ettim. Görüşürüz ama yanlışlarına destek manasına gelecek tavır sergilemeyiz’ diye konuştu. Seçimin kaçınılmaz olduğunu belirten liderler ‘İktidar değişimi şart’ vurgusu yaptı. Davutoğlu ‘Topluma güven veren partiler olarak hep beraber davranmak durumundayız. Türkiye’nin makus talihini değiştirecek her türlü konuda ortak çalışma yapmaya gayret edeceğiz’ ifadesini kullandı.”