“Düpedüz soygun”

Yeni Yaşam ve Cumhuriyet gazeteleri “elektrikli soygun”ları manşete çekti.

P24

08.11.2021

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Düpedüz soygun” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Son yapılan ve yapılması beklenen doğalgaz ve elektrik zamlarından sonra yurttaşlar kışı nasıl çıkaracaklarını kara kara düşünürken, iktidar ‘müşteri garantisi’ sistemini enerji alanına da uygulayarak soygunda yeni bir çığır açtı. 51 şirket önümüzdeki yıl üretmedikleri elektrik için açıktan 300 milyon lira alacak.

‘Piyasa şartlarında ayakta kalmakta zorlandığı’ iddia edilen santrallere verilen kapasite mekanizması desteği, santrallere yaptıkları üretimden bağımsız olarak, kurulu kapasiteleri oranında ödeme yapılmasını düzenliyor. Üretsin üretmesin ödenen bu para, bütçeden, dolayısıyla halkın cebinden çıkıyor.

Otoyollara, köprülere, şehir hastanelerine ‘müşteri garantisi’ adıyla halkın sırtından yapılan ödemeler, çok gündem olurken, daha derinden yürütülen enerji soygunu dikkat çekmiyor. Üstelik, zaman zaman ‘kesinti’ adıyla eylem de yapan şirketler, bununla da yetinmeyip üstüne bir de yüzde 50 zam istiyor.”

“TEİAŞ’a hayal sattılar”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “TEİAŞ’a hayal sattılar” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Samsun’da faaliyet gösteren Yeşilyurt elektrik üretim şirketi, Türkiye Elektrik Üretim ve İletim AŞ’nin yazılımlarını kırarak üretmediği elektriği kuruma satmış gibi gösterdi. Firmanın 210 milyon TL haksız kazanç sağladığı ve bu tutarın yurttaşların faturalarına yansıtıldığı belirlendi. Vurgunun yönetmelik değişikliğiyle aklandığı ortaya çıktı.

Usulsüzlüğün ortaya çıkarılmasının ardından, ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasıyla savcılığa başvuruldu. Ancak EPDK, yeni bir hesaplama yöntemini gündeme getirdi. Devlete geri ödenmesi gereken para 80 milyon TL’ye indirildi. Usulsüzlüğü ortaya çıkaran CHP’li Akın, ‘EPDK, tutarı 3 kat azalttı’ dedi.”

“Liyakat yok, zarar çok!”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Liyakat yok, zarar çok!” başlıklı haberinde, “TCDD’ye bağlı TÜRASAŞ’ın yönetim kurulundaki isimlerin tamamının AKP döneminde İBB’de yöneticilik yaptığı ortaya çıktı. Ağustos 2020’de faaliyete geçen şirketin dönem zararı ise 109,7 milyon TL oldu.

Cumhurbaşkanı Kararı ile 3 Mart 2020 tarihinde TCDD’ye bağlı TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ ve TÜVASAŞ birleştirildi. Birleştirilen üç şirketin toplam sermayesi ile Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii A.Ş. (TÜRASAŞ) kuruldu. Şirketin merkez teşkilatı Ankara’da kurulurken Eskişehir, Sivas ve Sakarya kentlerinde de bölge müdürlükleri oluşturuldu.

TÜRASAŞ’ın Yönetim Kurulu listesi, ‘TCDD, AKP’nin arka bahçesine döndü’ eleştirilerini hatırlattı. Ağustos 2020’de faaliyete geçen TÜRASAŞ’a Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak, 1996-2019 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Metro İstanbul A.Ş.’de yöneticilik yapan Mustafa Metin Yazar atandı. Yazar’ın, CHP’nin 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İBB’yi kazanmasının ardından Metro İstanbul’daki görevinden ayrıldığı öğrenildi. TÜRASAŞ’ın yönetiminde bulunan isimlerin tamamı ise AKP döneminde İBB bünyesinde yönetici olarak yer aldı.

Daha önce usulsüz işe alım iddiaları ile gündeme gelen TÜRASAŞ’ın mali tabloları da dikkati çekti. Şirketin kurulduğu yıl 33 adet lokomotifin ve 86 adet yük vagonunun bakımını, onarımını ve revizyonunu üstlendiği, dönem zararının ise 109 milyon 700 bin TL olduğu tespit edildi” ifadelerine yer verdi.

“Ankara boşalttı, Atina doldurdu”

Karar gazetesinin manşetinde, “Ankara boşalttı, Atina doldurdu” başlıklı haber yer aldı:

“Dış politikada ‘günlük diplomasi’ Türkiye’yi çevresinden izole hale getirdi. Ankara’nın kavgalarla kalktığı masaya ise Atina oturuyor. Son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, büyük riskin nedenine ilişkin kurumların etkisizleştirilmesini işaret etti. ‘Yunanistan planlı ve bilinçli bir strateji izliyor. Birçok ülkeyle yaşadığımız gerginlikleri ve neticesinde oluşan boşlukları doldurmak için politika oluşturdular’ dedi.

Yunanistan, ilişkilerimizin gerildiği İsrail, BAE, Suudi Arabistan, Mısır’la yakınlaşarak iş birliği mekanizmaları tesis etti. Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nu oluşturdular. Son olarak Doğu Akdeniz’de 8 ülke ortak tatbikat yaptı. Bunlar Türkiye’nin olumsuz anlamda ‘birleştirici gücünün’ eseri. Dış politikamızda uzun süredir popülizm ve tepkisel ataklar belirleyici. Dışişleri’nin dış politikadaki rolü ve katkıları önemli ölçüde sınırlandırıldı.

S-400 alımını, Rus uçağının düşürülmesinden sonra barışma paketinin unsuru olarak tanımlayanlar var. S-400’ün Türkiye’ye her anlamda ciddi maliyeti oldu ve kazandığımızdan çok kaybettik. YPG ve IŞİD Türkiye için doğrudan tehditler. Amerikan silahlarıyla donatılmış PYD/YPG Kuzey-Doğu Suriye’de doğal kaynakların çok büyük kısmına el koydu, asker ve memur 235 bin kişiye maaş veriyor.”