“Düşlerimiz yarım kalmayacak”

​Gazetelerin gündeminde Suruç katliamının yıldönümü ve dünyayı sarsan Pegasus casus yazılımı vardı.

P24

20.07.2021

Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Düşlerimiz yarım kalmayacak” başlıklı haber yer verdi:

“Önceden yapılan ama 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra çalışmaya başlayan ‘çökertme’ planı, ilk ürününü Suruç’ta verdi. Kobane’ye yardım götürmek için Suruç’a gelen gençlerden 33’ü, planlı bir saldırıyla katledildi. Bu kez hedef Kürtlerden çok dayanışma iradesiydi.

Katliamın gerçek sorumluları gizlenirken, patlamada yaralanan Yasin Can, Suruç’a giderken adım başı taciz eden ama katliamı engellemeyen polisin, gaz sıkarak yaralı 7 kişinin de ölümüne neden olduğunu anlatıyor. Can, ‘Başaracağız, çünkü direniyoruz’ diyor.

Katliamın özellikle gençleri hedef almasının çok önemli olduğunu belirten HDP Milletvekili Çepni, saldırının MGK’de alınan ‘topyekun savaş’ kararının sonucu olduğunu belirterek, ‘7 Haziran-1 Kasım süreci bir darbe sürecidir. Erdoğan’dan Baykal’a herkes yargılanmalıdır’ dedi.”

Evrensel gazetesi sürmanşetindeki, “Suruç Katliamı aydınlatılsın, adalet yerini bulsun” başlıklı haberinde, “Suruç’ta Kobane’deki çocuklara oyuncak ve yardım eşyası götürmek isteyen SGDF üyelerine yönelik IŞİD’in gerçekleştirdiği ve 33 kişini yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 6 yıl geçti. Dava avukatlarından Serdıl İzol, adil yargılamanın yapılmadığını belirterek, davanın, delillerin araştırılmadan bitirilmeye çalışıldığını söyledi. 

‘Bizim davamızda adaletin a’sı yok!’ diyen Suruç aileleri de ‘Savcılar, hakimler arkasındaki adalet yazısı için yemin etmedi mi? Nerede bu adalet? Katili koruyarak mı, katili saklayarak mı adaleti sağlayacaklar? Biz hiçbir zaman yılmayacağız. 6 yıl değil, 100 yıl da geçse adalet demekten vazgeçmeyeceğim’ dedi” ifadelerine yer verdi. 

Birgün gazetesi ön sayfasının altında, “Suruç Katliamı’nı unutmayız” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Bugün 33 düş yolcusunun yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı’nın 6’ncı yıldönümü. Kobani’deki çocuklara oyuncak götürmek için Amara Kültür Merkezi’nin önünde bir araya gelenlere yönelik IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamın davasında hala adalet bekleniyor. Katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları, 33 gencin hayalleri ve adalet için mücadeleyi sürdürdüklerini söylüyor. Avukat İzol yargılamadaki aksaklıklara dikkat çekti.”

“Hattın ucunda ‘devlet’ var”

Karar gazetesinin manşetinde, “Hattın ucunda ‘devlet’ var” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Cepteki ‘Büyük Birader’in örtüsü kalktı… 10’dan fazla ülkenin, İsrail menşeli casus yazılımla aralarında gazeteci ve siyasilerin de yer aldığı 50 binden fazla kişiyi takip ettiği ortaya çıktı. En büyük telekulak skandalının Türkiye ayağı da deşifre olmaya başladı. Kaşıkçı cinayetini araştıran isimlerin hedef alındığı saptandı.

Microsoft’un, Türkiye’de de kullanılan casus yazılımı engellediğini duyurmasının ardından küresel telekulak skandalının ayrıntıları netleşiyor. 17 medya kuruluşunun araştırmasına göre Suudi Arabistan, BAE, Azerbaycan gibi otoriter devletlerin Pegasus adlı yazılımla gazeteci, aktivist ve siyasileri takip ettiği anlaşıldı. Bir telefonu gözetleme cihazına dönüştüren yazılımla kullanıcının izni olmadan mikrofon, kamera, mesajlar, konum, ses kayıtları ve rehbere erişim sağlandığı ortaya çıktı.

Araştırmaya göre İstanbul’da katledilen Kaşıkçı’nın eski eşi Hanan Al-Atr, nişanlısı Hatice Cengiz, AK Partili Yasin Aktay, Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı ile eski İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan da hedef alınan isimler arasında. 189 gazeteci ile 600’den fazla siyasinin bulunduğu takip edilenler listesinde Türkiye’den de 500 numara yer alıyor. Peker’in iddialarına konu olan, MİT’e 50 milyon dolara satıldığı ve Sezgin Baran Korkmaz’ın da kullandığı iddia edilen programla WhatsApp ve Signal’deki tüm yazışmalara da ulaşılabiliyor.”

Cumhuriyet gazetesi habere ön sayfasında, “‘Büyük Birader’ gerçek oldu” başlığıyla yer ayırdı:

“Suudi Arabistan, Azerbaycan ve Macaristan’ın da aralarında olduğu en az 10 hükümet, İsrailli NSO şirketinin ürettiği ‘Pegasus’ isimli casus yazılımı kullanmış. Küresel çapta gazeteci, aktivist, avukat ve siyasiler hedef alınmış. İngiliz The Guardian gazetesine göre uygulamayı en yoğun kullanan Suudi Arabistan, İstanbul’da katledilen Kaşıkçı ve yakınlarını izlemiş.”

Birgün gazetesi, “‘Pagasus’ skandalı tüm dünyayı sarstı” başlığıyla verdiği haberde, “İsrailli şirketin ürettiği ‘Pagasus’ casus yazılımı aracılığıyla küresel çapta gazeteci, aktivist, avukat ve siyasilerin hedef alındığı ortaya çıktı. En az on ülkenin bu yazılımı kullanarak on binlerce kişinin telefonuna sızdığı iddia edildi. Reuters, Guardian, Washington Post, CNN, Le Monde, Süddeutsche Zeitung, NDR, WDR’in de aralarında olduğu farklı ülkelerden 16 medya kuruluşu taradından yürütülen araştırmaya göre, İsrail merkezli NSO Group tarafından geliştirilen Pegasus adlı casus yazılımı dünya çağında ‘otoriter hükümetlere’ satıldı. 

Türkiye’den de yaklaşık 500 kişinin telefonlarının izlendiği belirtildi. Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından Kaşıkçı’ya yakın iki kadın Pegasus casus yazılımı aracılığıyla takibe alınmış.”

Yeni Şafak gazetesi sürmanşetindeki habere, “Pegasus skandalı patladı” başlığını attı. Haberde şöyle denildi:

“İsrailli NSO Group’un ürettiği casus yazılım ‘Pegasus’ ile küresel bir dinleme ağı kurulduğu ortaya çıktı. Suudi Arabistan, BAE ve Hindistan’ın aralarında olduğu en az 10 ülke, satın aldıkları bu programla 50 bin kadar gazeteci, muhalif ve aktivistin telefonunu takip etti.”

Hürriyet gazetesi habere ön sayfasının altında, “Pegasus dünyayı şoke etti” başlığıyla yer ayırdı:

“Uluslararası Af Örgütü ve 16 medya kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre Pegasus adlı casus yazılımı kullanan hükümetler 50 binden fazla muhalifi hedef aldı.

İddiaya göre Pegasus’u İsrailli bir şirket geliştirdi. 10’dan fazla hükümet bu yazılımı satın alıp, 50 binden fazla muhalifi takip etti. Öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, eski AK Parti Milletvekili gazeteci yazar Yasin Aktay, Kaşıkçı davasına bakan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan da hedef alınan isimler arasında.”   

“Kıyağın faturası 313 milyon lira”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Kıyağın faturası 313 milyon lira” başlıklı haberinde, “CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, iktidarın yap-işlet-devret kapsamında araç geçiş garantisi verdiği ancak 17 günlük tam kapanmada boş kalan köprü ve otoyollara ödenecek garanti bedellerini açıklayamadığını belirterek ‘17 günün faturası 100 milyonlarca lirayı buluyor. Tam kapanma yandaşlar için tam kıyak dönemi oldu’ dedi.

İktidarın dini bayramlarda bile ücretsiz geçiş hakkı vermediği garantili otoyol ve köprülerin 17 günlük garanti maliyetlerine dikkat çeken Akın, şunları söyledi: ‘Normal dönemde bile verilen garantilerin tutmadığı köprüler tam kapanma döneminde neredeyse tamamen boş kaldı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü için günlük 135 bin araç geçiş garantisi; Osmangazi Köprüsü için de günlük 40 bin geçiş garantisi verilmiş durumda. Yavuz Sultan Selim Köprüsü için araç başına ‘3 dolar+KDV’; Osmangazi Köprüsü için de ‘35 dolar+KDV’ tutarında garanti gelir bedeli bulunuyor. Buna göre 17 günlük garanti bedeli Yavuz Sultan Selim için yaklaşık 8 milyon 125 bin dolar; Osmangazi için ise 28 milyon 85 bin dolar. İki köprünün güncel kura göre 17 günlük garanti tutarı neredeyse 313 milyon lira. Yalnızca iki köprü için tutar buysa garanti verilen tüm otoyollarla bu ek yük daha da artacak. Başka bir deyişle tam kapanma dönemi yandaşlar için tam kıyağa dönüştü’” ifadelerini kullandı.