“‘Ekonomistim’ ısrarının sonucu”
Şekerden doğalgaza sonu gelmeyen zamlar gazetelerin gündeminde yine ön sıradaydı.
01.04.2022
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “‘Ekonomistim’ ısrarının sonucu” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5’li çeteye verilen ihaleleri eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, ‘O vergi memuru ama ben ekonomistim’ yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu ise ‘Sen ekonomist değil, olsan olsan 5’li çetenin tahsildarı olursun. Halkın parasına göz dikmiş bir tahsildar’ açıklaması yaptı.
Zam fırtınası şekerle sürüyor. Market satış fiyatlarına yüzde 31 zam yaptığını duyuran Türkşeker, 5.96 lira olan kilogram fiyatını 7.80 liraya çıkardı. Aylardır imalatçılara satış yapmayan Türkşeker, yüzde 89’luk zamla tekrar satışa başladığını duyurdu. İmalatçılara 40 çuval sınırı da getirildi.”
“Kendini sansürledi”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Kendini sansürledi” başlıklı haber yer aldı:
“Şekere zam, Erdoğan’a kendi açıklamasını dahi sansürletti. ‘Pozitif gelişme’ kısa sürede silindi. Asgari ücrette beklenen zam temel ürünlere yapıldı. İnternetten pideye fiyatlar katlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özbekistan dönüşünde yaptığı açıklamaların sonrasında, ülke medya tarihinin en ilginç olaylarından biri yaşandı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayıp, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan AKP’li Cumhurbaşkanı, ‘Fiyatlar şekerde fena değil, yani şekerde öyle pahalı bir fiyat uygulaması yok’ dedi. Fakat şekere yapılan yüzde 30 zammın ardından ‘yukarıdan’ gelen bir talimatla, bu ifadeler adeta buhar oldu. İktidara yakın medya organları, Erdoğan'ın açıklaması ile şeker fiyatları arasındaki çelişkiye dikkat çekmek yerine, sözleri kamuoyundan gizledi. Basına servis edilen metinde açıklamaları sansürlendi.
BirGün yazarı Bahadır Özgür, sosyal medya hesabından, Erdoğan'ın soru-cevap bölümüne ait metnin ‘31 Mart Perşembe saat 14.00'e kadar ambargoludur’ notuyla bazı medya kuruluşlarına servis edildiğini bildirdi. Özgür'ün verdiği bilgiye göre, daha sonra Erdoğan'ın yapacağı konuşmaya ait, ‘Fiyatlar da şekerde fena değil, yani şekerde öyle pahalı bir fiyat uygulaması yok’ ifadelerinin yer aldığı bölüm çıkartılarak, tekrar servis edildi. Gönderilen ilk metinde yer alan şeker fiyatlarıyla ilgili bölümün Türkşeker'in zammının ardından metinden çıkartıldığı görüldü.
Erdoğan'ın sözleri BirGün gibi bağımsız medya kuruluşlarının haberlerinde yer alırken, Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak ve NTV gibi iktidara yakın yayın organları tarafından okuyucuya yansıtılmadı. Haberlerden çıkarılan bölümde şu ifadeler yer aldı: ‘Şekerde de biliyorsunuz fırsatçılar bazı yanlışlar yaptılar. Şekerle ilgili de gerek Türkşeker gerek Konya gerek Kayseri buralarda yine adımlarını olumlu istikamette atacaklar ve bu fırsatçılara bu üç önemli merkez fırsat vermeyecek. Bunun dışında da şu anda bizim şekerde ithale falan da ihtiyacımız yok. Fiyatlar da şekerde fena değil, yani şekerde öyle pahalı bir fiyat uygulaması yok. Bu da böyle devam ediyor. Ama şekerde fiyat piyasada balans ediliyor.’”
“Bankada 100 lira, hurdada 400 lira”
Evrensel gazetesi manşetindeki, “Bankada 100 lira, hurdada 400 lira” başlıklı haberinde, “Türk lirasının değerli madenler karşısında yaşadığı değer kaybı nedeniyle ‘madeni para’nın basım maliyeti katlandı. 1 TL’nin maliyeti 3 liraya yaklaştı. Hurdacılarda ‘madeni para’ alışverişi arttı.
İstanbul’da geçinmekte zorlanan iki üniversite öğrencisi genç, madeni para satın aldığına yönelik ilan veren hurdacıya ulaştı. Gençler ince 35 TL değerindeki 5 ve 10’ar kuruşları hurdacıya satarak 91 TL, sonra 100 TL değere sahip madeni parayı hurdacıya satarak 400 TL aldı.
Merkez Bankası eliyle üretilen madeni paraların maliyeti son dönemde katlandı. 10 kuruşun üretim maliyeti 1 TL, 1 TL’nin üretim maliyeti 2 lira 92 kuruş oldu. Kriz nedeniyle gelirlerinin düştüğünü söyleyen bir hurdacı, içerdiği bakır ve nikel nedeniyle madeni para satın aldıklarını söyledi” ifadelerine yer verdi.
“Kaşıkçı dosyası kapatılmasın”
Karar gazetesi manşetinde, “Kaşıkçı dosyası kapatılmasın” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Kaşıkçı cinayetine ilişkin İstanbul’daki davada savcı, yargılamanın Riyad’a devredilmesini istedi. Suudilerin talebiyle örtüşen ve ‘dosya kapatılıyor’ kuşkusu oluşturan vahim gelişmede Adalet Bakanlığı’ndan görüş istendi. Ankara’nın mutlaka hesap sorulacağına yönelik söylemlerine rağmen gelinen nokta ‘Yargılamanın faile bırakılması kabul edilemez’ tepkisine yol açtı.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda katledilmesinin ardından CIA ve BM’nin raporları Riyad’ın sorumluluğunu ortaya koydu. ‘Siyasi cinayet’ vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan da konunun takipçisi olacaklarını belirtti. Bahçeli ‘Failler Türkiye’de yargılanmalı’ dedi. Ancak İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 26 sanıklı yargılamanın son celsesinde dikkat çeken gelişme yaşandı.
Mahkeme başkanı, Suudi makamların davanın kendilerine devredilmesini talep ettiğini kaydetti. Savcı da mütalaasında, sanıkların yabancı ülke vatandaşı olduğunu ve yakalama kararlarının yerine getirilemediğini belirterek yargılamanın durdurulmasını ve dosyanın Riyad’a devredilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı’ndan görüş istenmesine hükmetti. İstanbul’un göbeğinde işlenen cinayete ilişkin gelişme tepki çekti.”