“Fark görüyor musunuz!”

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Fark görüyor musunuz!” başlıklı haber yer aldı. “Ankara, İsrail’in Filistinlilere saldırısını eleştiriyor ama benzer politikayı Kürtlere uyguluyor” üst başlığıyla verilen haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İsrail’in Mescidi Aksa’ya saldırısı sonrası bombardımana maruz kalan Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısı 43’e çıktı. Filistinli yetkililer, ölenler arasında 10 çocuk olduğunu duyurdu. 5 İsrailli de atılan roketler sonucunda yaşamını yitirdi. Birleşmiş Milletler, İsrail ve Filistin’in ‘topyekun bir savaşa’ ilerlediği uyarısı yaptı.

Ankara, İsrail’in saldırılarına ‘tepki’ gösterirken, Kürtlere yönelik paralel bir politika izliyor. Ankara’nın tutumu iki yüzlülük olarak değerlendirilirken, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırgan ve işgalci politikasını eleştiren kimi ‘muhalif’ kesimler ise Ankara’nın Kürtlere yönelik benzer politikasını görmezden gelmekle eleştiriliyor.

Roboski Katliamı, Taybet Ana, Cemile Çağırga, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Kemal Kurkut ve daha onlarca sivilin infazı AKP döneminde gerçekleşti. Filistinli siviller ile Kürt sivillerin ölümleri arasında da benzerlik var. Filistinli Raghad Massoud da tıpkı Cemile Çağırga gibi katledildi, cesedi buzdolabında bekletildi.”

“İsrail’le ekonomi hep tıkırında!”

Evrensel gazetesi manşetinde, “İsrail’le ekonomi hep tıkırında!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“İsrail’in devam eden saldırıları katliama dönüştü. Hükümetten İsrail’e gelen tepkiler ise ekonomik ilişkilerin hiç olmadığı kadar iyi olduğu gerçeğini gizleyemiyor. 

Ne ‘One minute’ çıkışı, ne Mavi Marmara saldırısı ne de işgalci ‘Yahudi Ulus Devlet Yasası’ engel oluyor; dış ticaret hacmi artışı sürüyor. Türkiye burjuvazisi 4 milyar dolarlık satışa karşı 2 milyar dolarlık alım yapıyor. Hükümet de bu tatlı kârın koruyuculuğunu üstleniyor. Kimse de ‘Satılan demir çelik, çimento ile yapılan enerji yatırımları ile işgal inşa ediliyor’ demiyor.”

“Ortak adaya yeşil ışık”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Ortak adaya yeşil ışık” başlıklı haber yer aldı:

“İYİ Partililer, ‘Kılıçdaroğlu’nun aday olması durumunda Millet İttifakı’nın 2023’teki seçimleri kazanma olasılığını’ tartışıyor. Partide, ‘istemesi durumunda Kılıçdaroğlu’nun adaylığına yeşil ışık yakılırken, bu noktada İYİ Parti’nin tek itirazının HDP’ye yönelik olacağı’ vurgulanıyor. İYİ Parti, 2023’e giderken hiçbir koşulda ‘HDP ile yan yana gelmek istemiyor.’ 

Parti yönetimi, geçen seçimde aday olan ancak aldığı yüzde 7.42’lik oy oranıyla tartışma yaratan Akşener’in 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı adaylığına ‘temkinli yaklaştığına’ dikkat çekiyor. Akşener’in bu kez ‘Millet İttifakı olarak bir uzlaşı ile aday çıkarılmasına sıcak baktığı’ ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu’nun ‘ittifakın adayı olmak istemesi halinde ise partinin tercihi Kılıçdaroğlu’na bırakacağı’ ifade ediliyor. İYİ Partili kurmaylar, bu seçimlerde tercihinin ne olacağını ‘Halk için en doğrusu neyse biz, o noktada birleşiriz’ sözleriyle açıklıyor.”

“Yandaşa bayram”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Yandaşa bayram” başlıklı haberinde, “İşsizlik ve yoksulluğun katlandığı bugünlerde milyonlarca yurttaş Şeker Bayramı’nı buruk karşılıyor. Bayramda kullanımı azalacak köprü ve otoyollar için yandaş şirketlere yapılan garanti ödemesi ise sürecek. 

Geçen bayramdan bu bayrama değişen tek şey artan borç yükü oldu. Desteksiz kalan milyonların tek çaresi borçlanmak oldu. Bireysel kredi kullanan kişi sayısı bir yılda 2,3 milyon kişi arttı. Türkiye Bankalar Birliği’nin şubat ayında açıkladığı rapora göre bankalara kredi borcu olan yurttaş sayısı 34,4 milyon olurken kişi başına düşen ortalama kredi borcu 25,6 bin TL düzeyine çıktı. Sadece şubat ayında ilk kez kredi kartı kullananların sayısı 153 bin kişi olurken 76 bin kişi de ihtiyaçlarını karşılayamadığı için kredi çekti. İşten çıkarma yasaklarına rağmen patronlar işçi çıkarmaya devam etti. Geçen yıl 176 bin 662 işçi Kod-29 bahanesiyle işinden atıldı. Kıdem ve ihbar tazminatı alamayan bu işçiler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işsizlik ödeneğinden yararlanamadı.

Yap-işlet-devret modeliyle yapılan köprü ve otoyolları işleten şirketlerin ise keyfi yerinde. Yasak nedeniyle köprü ve otoyollardaki kullanım azalacak ancak yandaşın cebi dolacak. CHP’li Ahmet Akın’ın hazırladığı rapora göre, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne dakikada 330 dolar, saat başına 19 bin 750 dolar, günde 474 bin dolar garanti veriliyor. Osmangazi Köprüsü’nde ise dakikada bin 156 dolar, saat başına 69 bin 384 dolar, günde 1 milyon 665 bin dolar ‘garanti’ sağlanıyor” ifadelerine yer verdi.