“Fener’den 4×4’lük takip”

Fenerbahçe rakiplerinin kayıpsız geçtiği haftada evinde Antalyaspor’u 4-1 yenerek yarışa devam dedi.

Fanatik manşetinde, “Fenersiz yarış mı! Asla” başlığını kullandı. Haberde, “Spor Toto Süper Lig'in 30. hafta kapanış mücadelesinde Fenerbahçe sahasında Antalyaspor'u ağırladı. Zirve yarışından kopmamak ve olaylı derbiyi unutmak isteyen Sarı Lacivertliler 90 dakika boyunca iyi bir futbolla mücadeleyi 4-1 yendi ve 3 puanı hanesine yazdırdı. Fenerbahçe bu sonuçla lider Galatasaray ile arasındaki 3 puanlık farkını korumayı başardı” ifadeleri yer aldı.

AMK manşetindeki habere, “4×4’lük Fener” başlığını attı ve “Fenerbahçe, 4-1'lik galibiyetle puanını 60'a yükseltti ve zirve takibini sürdürdü. Giuliano, bir gol ve bir asistle yıldızlaştı. 35 puanda kalan Antalyaspor ise tehlike hattına yaklaştı” dedi.
Fotomaç habere, “4 çeker” başlığını attı ve “Antalya’yı 4-1 mağlup eden Fenerbahçe, ligde 4’te 4 yaparken şampiyonluk yarışındaki nefesleri kesen takibini sürdürdü. Sarı-lacivertli ekipte 1 gol atıp, 3 asist yapan Giuliano gecenin kahramanı oldu. Diğer goller Aatıf, Soldado ve Valbuena’dan geldi” dedi. 

Hürriyet, “Kadıköy kahramanı” başlığını kullandı ve “Spor Toto Süper Lig'in 30. hafta kapanış maçında Fenerbahçe, Antalyaspor engelini 4-1'lik skorla geçip liderlik yolundaki şansını sürdürdü. Performansıyla tam puan alan Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Giuliano maçta 3 asist yaparken 1 de gol kaydederek maça damga vurdu. Ülker Stadyumu'nda oynanan karşılaşmada Fenerbahçe'ye galibiyeti getiren golleri 14. dakikada Aatif Chahechouhe, 20. dakikada Soldado, 62. dakikada Giuliano ve 90. dakikada oyuna sonradan dahil olan Valbuena kaydetti. Konuk ekip Antalyaspor'un tek sayısı ise 36. dakikada Doukara'dan geldi.Bu sonuçla sarı lacivertliler puanını 60'a yükselterek lider Galatasaray'ın 3 puan gerisinde zirve takibini sürdürdü. Antalyaspor ise haftayı 35 puanla 13. sırada kapattı” ifadelerine yer verdi.

Sabah gazetesi, “Amansız takip” başlığıyla verdiği haberde, “Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 30. haftasında Antalyaspor'u evinde 4-1 mağlup ederek ligde puanını 60'a yükseltti ve zirve takibini kayıpsız sürdürdü. Lig lideri Galatasaray'la arasındaki puan farkını 3'e indiren sarı lacivertlilere galibiyeti getiren goller 14. dakikada Aatıf Chahehchouhe, 20. dakikada Roberto Soldado, 62. dakikada Giuliano ve 90. dakikada Valbuena'dan geldi” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet manşetinde, “4 dörtlük F.Bahçe” başlığını kullandı ve “Spor Toto Süper Lig'de 30. hafta Fenerbahçe Antalyaspor maçı ile sona erdi. Fenerbahçe, 4-1'lik galibiyetle puanını 60'a yükseltti ve zirve takibini sürdürdü. Giuliano, bir gol ve bir asistle yıldızlaştı. 35 puanda kalan Antalyaspor ise tehlike hattına yaklaştı” dedi.

Yeni Şafak habere, “Fenerbahçe 4. viteste” başlığını attı ve “Süper Lig'de 30. haftanın kapanış karşılaşmasında Fenerbahçe sahasında ağırladığı Antalyaspor'u 3-1 mağlup ederek son 4 haftaya zirvenin 3 puan gerisinde girdi” ifadelerine yer verdi.
Vatan gazetesi manşetinde, “Zirve takibi” başlığını kullandı ve “Kadıköy'de oynanan kritik mücadelede Fenerbahçe evinde Antalyaspor'u mağlup etti ve bu hafta ligin zirvesinde puan kaybı yaşanmadı. Sarı-Lacivertliler'in golleri Aatif, Giuiliano, Valbuena ve Soldado'dan geldi. Akdeniz ekibinin tek golünü ise Doukara kaydetti” dedi.

Akşam gazetesi habere, “Fener’den 4×4’lük takip” başlığını attı. Haberde, “Spor Toto Süper Lig'in 30. haftasının kapanış maçında Fenerbahçe, taraftarı önünde Antalyaspor ile karşı karşıya geldi. Fenerbahçe, 90 dakika sonunda Antalyaspor'u 4-1 mağlup etmeyi başardı ve ligdeki galibiyet serisini 4 maça çıkardı. Fenerbahçe'ye galibiyeti getiren golleri 14. dakikada Aatif Chahechouhe, 20. dakikada Roberto Soldado, 62. dakikada Giuliano ve 90. dakikada Mathieu Valbuena kaydetti. Antalyaspor'un tek golünü ise 36. dakikada Souleymane Doukara attı” ifadeleri yer aldı.

Uğur Meleke Hürriyet gazetesindeki, “Giuliano böyle istedi” başlıklı yazısında, “Hamza hoca, Galatasaray karşısında da temel ayarlarını bozmuş, iki sol beki Musa ve Sakıb’ı ön öne oynatmıştı. O gün Hamzaoğlu 40’ta Jevtovic’i sokarak oyunu dengelemiş ama skor çoktan koptuğu için iş işten geçmişti. Hamzaoğlu dün de, geçen hafta Konya maçında olduğu gibi iki sağ beki (Celutska ve Nazım’ı) ön öne başlattı. Nazım Sangare yetenekli bir genç. Ama büyük takıma karşı oynamak farklı tabii. Takım bütünüyle duruma adapte olana kadar skor çoktan 2-0 olmuştu bile. Acaba NazımSangare bu yeteneğini sağ bekte gösterse, önünde de Jevtovic başlasa, Antalya bu kadar mahkum bir yarım saat oynar mıydı diye merak etmiştir sanırım sporseverler.  Antalya 30’la 45 arası oyunu değiştirebilecek bir efor gösterdi, önde baskıyla birkaç kez Fenerbahçe’yi zorladılar. Birinde de Skrtel’in olağanüstü hatasıyla golü buldular. Ama ikinci yarının başlangıcıyla beraber oyun yine klasik akışına döndü. Biz Aykut Kocaman’ı sezon boyunca yetenekli oyuncuları az kullanmasıyla ilgili eleştireduralım, o bir 11’de ısrar etti ve o 11’in de birlikte oynama melekeleri gelişmiş durumda. Tabii ki Fenerbahçe’nin 17 maçlık bir devre fikstürünün ilk 9 maçıyla kalan 8 maçı aynı ayarda değil. Şu anda da nispeten zayıf rakiplerle oynadıkları 8 haftanın içindeler. Ama bu 8 müsabakalık süreçte de Soldado-Giuliano-Aatıf-Dirar’ın ciddi çıkışları var. 8 maçlık fikstürün 4’ünü kayıpsız kapadılar; bu 360 dakikada Soldado ve Giuliano 5’er, Aatıf ve Dirar 3’er gole direkt katkı yaptılar. Fenerbahçe belli ki 72 puan için çok arzulu. Ama bu puan kaçıncılığa yeter, bekleyip görmek zorundalar elbette” ifadelerini kullandı.

Mehmet Demirkol Vatan gazetesindeki, “İç saha oyunu” başlıklı yazısında, “4 hareketli hücumcuyla yapılan baskı oyunu, kapılan toplarda doğru ileri ama geniş alanda yapılan baskınlar… Fenerbahçe, ligin sonuna doğru tam bir iç saha oyunu sergiledi. Buna daha önce birkaç maçta yaklaşmışlardı ancak 90 dakika içinde bu oyunu en uzun süre sergiledikleri oyundu diyebilirz. Hamzaoğlu’nun bol stoperli savunması muhtemelen Fenerbahçe’nin kanatlara yayılmasını engelleme amaçlıydı ama tehdit görmeyince ev sahibi daha düzenli geldi. Antalya’nın tedbirleri sorunun kaynağı oldu. Yardımcının iptal ettiği Roman golü maçı başka bir noktaya getirebilirdi. Ama Fenerbahçe, 2- 1’den sonra da yeniden maçın başındaki parıltısını yakaladı. Santrfor egosu alınmış Soldado’nun gezerek oynadığı oyunu Janssen veya Fernandao’yla oynamak olası değil. Onun bu oyunu Dirar, Giuliano ve Aatif’a da boş alan veriyor ve oyun değişiyor. Anahtar Şener, Hasan Ali, Souza ve Topla’da 1 ya da 2’sinin bu 4’lüye katılması. Bunu yaptıkları anda kontrol edilmesi zor bir takım oluyorlar. İşte bu bir iç saha oyunu” ifadelerine yer verdi.

Bağış Erten ise Cumhuriyet gazetesindeki, “Hedef Antalya değil Beşiktaş” başlıklı yazısında, “Eskiden olsa yazı şöyle başlardı: Anason kokulu bir bahar akşamında futbol keyfi. Üstüne 23 Nisan tatili de eklenince ortalık cıvıl cıvıl. Öyle olmuyor artık. Kalabalık var, cıvıltı yok. Kadıköy’de öfke ve karamsarlık hep ağır basıyor. Eğlenmiyorlar, bir araya gelip hiddetleniyorlar sadece. Yine de dolu sayılır tribünler. Yok, bu da tam doğru değil. Kale arkaları dolu, Maraton ve Numaralı Üst eh işte, en pahalı yerler ise bayağı bayağı boş. Fiyat azaldıkça, umut çoğalıyor mu nedir? Maç başlayınca ise bambaşka bir ruh hali var. Başta iki top yapmakta zorlanan Antalyaspor karşısında bulunan erken iki gol Fenerbahçe tribünlerinin de modunu değiştiriyor. Maç öncesi başlayan ‘hesaba’, yani Beşiktaş ve Şenol Güneş’le uğraşmaya dönüyorlar. Belli ki futbol sadece kitlelerin afyonu değil, futbol aklının da afyonu. Çok da bir şey oynamayan takım yerine Güneş’e, Orman’a ve Beşiktaş’a sardırmanın başka bir anlamı yok çünkü. Nitekim devre biterken azıcık toparlayan Antalyaspor baskısı ve golüyle hemen maça dönüyor herkes. İkinci yarı da aynı telden başlıyor. Ta ki Fenerbahçe yeniden gol bulup tribünleri rahatlatıncaya kadar. Sonra Beşiktaş gündemi geri geliyor. Nefret ve küfür bol bol açığa çıkıyor. Ne de olsa tribünler bu konuda serbest bölge! Yine de şuna dikkat: Fatih Altaylı’nın yazdığı gibi eğer Fikret Orman gerginlik ringine çıkıp rekabet eksenini Fenerbahçe- Beşiktaş’a çevirmek istiyorsa kötü bir haberim var. Evet, sanki olaylar bu statta çıkmamış gibi, tüm öfkesini Beşiktaşlılara kustu Sarı – Lacivertliler. Fakat “Ayağa kalkmayan Cimbomlu olsun” tezahüratı değişmedi. Doğru bu aralar Beşiktaş’a gıcık oluyor, nefret duyuyor Sarı – Kanaryalar, ama asıl Galatasaray’la rekabet ediyor. İkisi farklı şeyler. Maç mı? Kötü dedik ya işte. Fener bol atıyor ama hâlâ akmıyor, Antalyaspor zorlayamıyor, mişli geçmiş zamanda maç bitiveriyor” ifadelerini kullandı.