“Gazeteciler için felaket yılı”
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün, Türkiye’de basın özgürlüğünün halini gösteren raporu Evrensel ve Cumhuriyet’te yer bulabildi.
20.12.2017
Evrensel gazetesi habere sürmanşetinde, “Tutuklu gazeteci sayısında Türkiye 2. sırada” başlığıyla yer verdi ve “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 2017 yılı basın özgürlüğü raporunu açıkladı. Rapora göre dünya genelinde en az 65 gazeteci mesleğini yaptığı için öldürüldü, 326 gazeteci bu nedenle cezaevinde. 54 gazeteci ise rehin alındı. Tutuklu gazetecilerin yarısının beş ülkede bulunduğuna dikkat çekilen raporda Türkiye, en çok gazetecinin hapsedildiği ikinci ülke. İlk sırada Çin’in bulunduğu listede Türkiye ile birlikte Suriye, İran ve Vietnam bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet ön sayfasının altındaki habere, “Gazeteciler için felaket yılı” başlığını attı ve “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2017 yılı raporuna göre dünya genelinde en az 65 gazeteci mesleğini yaptığı için öldürüldü. 326 gazeteci mesleğini yaptığı için cezaevinde. Bu gazetecilerin yarısı ise Türkiye, Çin, Suriye, İran ve Vietnam’da tutuklu” ifadelerine yer verdi.
“Katliamın adı yok!”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Katliamın adı yok!” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “TBMM Başkanlığı, Maraş Katliamı’nın 39. yıl dönümü vesilesiyle, Alevilere dönük geçmişte yaşananların araştırılması ve bir daha benzeri katliamların yaşanmaması amacıyla HDP Milletvekili Mahmut Toğrul’un verdiği önergeyi, ‘katliam’ ifadesini içtüzüğün 67. maddesi gereğince ‘kaba ve yaralayıcı söz’ olarak değerlendirerek iade etti. Milletvekili Mahmut Toğrul, ‘Katliamların araştırılması için ne diyelim? Maraş oyunu mu diyelim? Aklımızla alay eden bir Meclis Başkanlığı var. Katliamlar görülmesin, altındaki nedenler açılmasın diyorlar. Biz katliamlarla yüzleşmedikçe yeni katliamlara davetiye çıkarılıyor’ dedi” ifadeleri kullanıldı.
“İttifakı itiraf etti”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “FETÖ ittifakını itiraf etti” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “FETÖ gerekçesiyle TRT’den ihraç edilen 435 kişiden 368’i İbrahim Şahin’in genel müdürlüğü döneminde işe alındı. Şüpheli sıfatıyla ifade veren Şahin, ‘Samanyolu grubundan gelenlerin FETÖ’cü olduğunu bilmiyordum. Yayın politikaları hükümet, devlet, AK Parti yanlısı göründüğünden bunların geçişine izin verildi’ itirafında bulundu. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararı vererek ‘kapattığı’ dosyaya göre, Şahin tarafından işe alınanlar, cemaatin yayın kuruluşları Zaman, Samanyolu, Cihan ve Feza’dan seçildi. Şahin bu konuda dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı suçladı. Soruşturmada yer alan rapora göre, Şahin döneminde cemaat bağlantılı şirketlere de milyonlarca lira aktarıldı” ifadeleri kullanıldı.
Gazete ön sayfasının altındaki, “İtaat sorumlulukmuş!” başlıklı haberinde ise, “Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘Hz. Muhammed’in Hayatı’ ders kitabındaki Medeni Yasa’ya aykırı evliliğe ilişkin sözleri savundu. Yılmaz, kitaptaki ‘kadının itaati ibadettir’ ifadeleri için ‘Kadının aile içerisindeki konumuna ve sorumluluğuna işaret etmektedir’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“Yandaş rektör bile isyan etti”
Birgün gazetesi manşetinde, “Yandaş rektör bile isyan etti” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Batman Üniversitesi Rektörlüğü, İslami İlimler Fakültesi kampüsündeki bazı öğrencilerin kıyafetlerinden dolayı gelen yoğun şikayetler üzerine dekanlığın uyararak, ‘Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ kapsamında gerekli işlemlerin yapılmasını istedi. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş imzası ile İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı’na gönderilen yazıda; ‘Üniversitenin Batı Raman Kampüsü’nde günü değişik saatlerinde ve farklı mekanlarda tamamıyla kapalı, pardösülü, peçeli ve gözlüklü halde, kimliği net olarak anlaşılamayan öğrencilere çok sayıda kişinin şahit olduğu ve bu durumun endişe ve tedirginliğe yol açtığı’ belirtildi. Rektörlükten İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı’na gönderilen yazının bazı İslamcı yayın organlarında, ’28 Şubat Batman’a geri döndü’ başlığı ile verilmesi üzerine yazılı açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Durmuş Aydın, ‘şunları kaydetti: ‘Üniversitemiz rektörünü suçlu göstererek, dolayısıyla rektörü atayan İslam aleminin birliği ve dirliği için durmadan çalışan Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu atamalara gölge düşürmek için algı operasyonları yapılmış ve üniversitemiz tipik FETÖ tuzağıyla karşı karşıya kalmıştır’” ifadeleri yer aldı.