Geçmişle yüzleşmek gazetecinin ahlaki görevi
P24 ve FES’in Almanya Araştırma Gezisi’nin ikinci gününde Kuzey Almanya Radyo Televizyonu NDR’nin geçmişle yüzleşmedeki rolü tartışıldı
15.04.2015
HAMBURG – Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) ve Friedrich Eberts Stiftung tarafından düzenlenen “Geçmişle Yüzleşmek, İleriye Bakmak” programının katılımcıları, Hamburg’da Almanya’nın önde gelen medya kuruluşlarından NDR’yi (Kuzey Almanya Radyo Televizyonu) ziyaret etti. Toplumsal hafızanın kurulmasında ve korunmasında medyanın üzerine düşen sorumluluğun araştırılması amacıyla düzenlenen programın katılımcıları, burada Auschwitz’in Kurtuluşunun 70. Yıl Dönümü Programlar Sorumlusu Dr Jürgen Beier- Meier ve gazeteci, genel yayın yönetmeni Kuno Haberbusch ile görüştü.
Kamu hukukuna tabii olarak işleyen ve özerk yapıya sahip NDR bünyesinde dokuz bölgesel kanal ve sekiz radyo bulunuyor. Çalışan ve gazetecilerin maaşı halktan alınan harçlarla karşılanıyor. Bu bakımdan, gazeteciler kendilerini devlet çalışanı olarak tanımlamıyorlar ve dolayısıyla devlete mesafeli yayınlar yapmaktan da kaçınmıyorlar. Kuno Haberbusch bu durumu şöyle özetliyor: “Devletin menfaatini gözetmek bizim işimiz değil. Biz başka kurallara göre çalışırız.”
NDR, pek çok sivil toplum kuruluşunu kapsayan bir oluşum tarafından denetleniyor. Sözkonusu oluşum kurumun genel yayın yönetmenini de seçiyor. Siyasetin kurumun yayınlarına herhangi bir müdahalesinin sözkonusu olmadığını söyleyen Dr Jürgen Beier- Meier, “Bizim güvencemiz Federal Anayasa Mahkemesi’dir” diyor. Haberbusch ise “Neyi doğru bulduğumuza biz karar veririz” diye ekliyor.
Konuşmacılar, NDR’nin geçmişle yüzleşme konusuna büyük önem verdiğini ve bir kamu kurumu olması sayesinde özel içerik geliştirebildiklerini vurguluyor. Özel yayın kuruluşlarının rating kaygısıyla içerik hazırladığına dikkat çeken Dr Beier- Meier, haberlerin dahi magazin haberciliği olarak yansıdığını vurguluyor; kamu kuruluşlarına bu bağlamda büyük sorumluluk düştüğünün altını çiziyor. Haberbusch ise savaş suçlularının yargılanmaması gibi Soykırım haberlerini hala güncel tutmanın gazetecinin ahlaki görevi olduğunu vurguluyor.
Almanya’da gerek özel gerekse kamu kuruluşlarının kendi geçmişleriyle gazeteciler sayesinde yüzleştiğini söyleyen Dr. Beier- Meier, bazı kurumların geçmişleriyle yeni yeni hesaplaştığını söylüyor. Sözgelimi, BMW’nin hissedarlarından Quandt ailesi NDR’de önceden tanıtılmadan yayınlanan haberlerle oluşan kamusal baskı sayesinde kurumsal geçmişiyle yüzleşmek durumunda kalıyor. Haberbusch, Holokost’un rantını sağlayan ailelerin günümüzde de Almanya’nın en varlıklı aileleri olduklarına değiniyor ve gazetecinin görevinin, “bu tür ekonomik yapıların arkasındaki sır perdesini kaldırmak” olduğunu vurguluyor.
Öte yandan, toplumdaki yüzleşme istekliliğinin de azaldığına dikkat çekiyor konuşmacılar. Örnekse, geçen yıl Auschwitz’i ziyaret eden Almanların sayısı 60 bin civarında. Bu rakam Güney Koreli ziyaretçilerin sayısına eşit. Britanyalı ziyaretçilerin sayısı ise 180 bini buluyor.
“Geçmişle Yüzleşmek, İleriye Bakmak” programına katılan gazeteciler Elif Akgül, Melih Cılga, Uygar Gültekin, Tuğba Kaplan, Sezin Öney ve Sedat Yılmaz’dan oluşuyor.