“Gençler kayıp!”
Evrensel ve Birgün gazeteleri, kağıt üzerindeki işsizlik rakamlarıyla gerçek işsizlik rakamları arasındaki farkı anlattı.
16.11.2017
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Gençler kayıp!” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Ekonominin yüzde 5 büyüdüğü bir ortamda dahi genç işsizlik arttı. Ne eğitimde ne de işte olan gençlerin oranı yüzde 28’e çıktı. Yaklaşık her 3 gençten 1’i adeta buhar oldu. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı artarak yüzde 35.1 oldu. İstihdam teşvikine rağmen kayıt dışı çalışma istikrarlı bir şekilde artıyor. Gençler de bu süreçten en ağır şekilde etkileniyor. İş imkanı bulamayan gençler işsiz kalmamak için daha çok güvencesiz işleri kabul etmek zorunda kalıyor. TÜİK verilerine göre istihdamda son 1 yılda 355 bin artış yaşandı. Yaklaşık 1 milyonu stajyer, kursiyer ve bursiyer artışlarından kaynaklandı. İstihdam seferberliği kapsamında iddia edilen artış ‘eğreti’ ve hormonlu! İŞKUR tarafından finanse edilen ucuz iş gücü deposu üzerinden sağlanan bir artış. İş bulma ümidini kaybettiği için işsiz sayılmayan, iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan işsizler ile mevsimlik ve zamana bağlı eksik çalışan işçiler dahil edildiğinde işsiz sayısı 5 milyon 948 bine yükseliyor. İşsizlik oranı da yüzde 17.3’e! Gerçek işsizlik kadar yakıcı bir sorun da yüzde 15’i bulan kadın işsizliği” ifadeleri kullanıldı.
Birgün gazetesi benzer bir habere manşetinde, “Ekonomide çıraklık dönemi” başlığıyla yer verdi ve “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, hükümetin işsizliği ‘kağıt üzerinde’ düşürebilmek için çırak, stajyer ve bursiyerlere bel bağladığını gösterdi. TÜİK verilerine göre işsiz sayısı 2017 yılı ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 89 bin kişi azalarak 3 milyon 404 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,7 puanlık azalış ile yüzde 10,6 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik yüzde 12,8 olarak ölçülürken, genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20,6 oldu. Buna karşı istihdam artışının büyük bölümünü stajyer, çırak, kursiyer ve bursiyer oluşturdu” dedi.
Gazete manşetin altında ise, “Harcama rekoru kırdılar!” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Maliye Bakanlığı’nın ‘kamuda harcama rakamları’ Başbakan Binali Yıldırım ile bakanların ‘tasarruf’ açıklamalarını doğrulamıyor. Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün rakamlarına göre, ekim ayında kamuya 236 milyon 951 bin TL’lik ‘kırtasiye’ harcaması yapıldı. Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci ‘kağıt kalem’ alışverişinin yapıldığı harcama kaleminden 2017’nin on ayında harcanan toplam tutar ise 551 milyon 264 bin TL oldu. Tarihin en yüksek kırtasiye alışverişi, 369 milyon TL ile geçen yılın aralık ayında yine AKP hükümeti tarafından yapılmıştı. ‘Yeni araç alımı yok’ denilmesine karşın taşıt alımı için bir ayda 150 milyon TL ödendi” ifadeleri yer aldı.
“17-25 milat değil”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “17-25 milat değil” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, AKP’nin FETÖ konusunda ‘Kandırıldığımızı anladık’ diyerek milat ilan ettiği 17-25 Aralık’ı soruşturmalar konusunda toptan bir kriter olarak görmediklerini söyledi. Başsavcı Kocaman, ‘Örgütün yönetici takımını alalım, adam himmet toplamış, örgüt adına toplantılar düzenlemiş. Sohbetleri o organize etmiş. Bu kişi 17-25’ten önce de sonra da sorumludur’ dedi. Başsavcının açıklamasının ardından soruşturmaların FETÖ’nün bizzat AKP eliyle devletin içine yerleştirilmesi, yani ‘örgüte yardım’ kısmına uzanıp uzanmayacağı merak konusu oldu. Diğer yandan Hüseyin Gülerce gibi cemaatte yöneticilik yapmış ve 17 Aralık’tan sonra pozisyon değiştirmiş isimlerin de soruşturmalara dahil edilip edilmeyeceği sorusu yanıt bekliyor” ifadeleri kullanıldı.
Sözcü gazetesi habere manşetin altında, “FETÖ ile mücadelede ana kriter Bank Asya’ya talimatla para yatırmak” başlığıyla yer verdi ve “Başsavcı Yüksel Kocaman, bu kriteri, ’17-25’ten önce kredi çekmiş kişiler değil, FETÖ elebaşının talimatıyla hesap artışı yapanlar ciddi şüphelidir’ diye açıkladı. Kocaman, ‘kriptolar yüzünden hızlı karar alınamadığını’ da belirtti” dedi.
Haber Hürriyet gazetesinin ön sayfasının altında, “‘17/25 genel bir milat değildir’” başlığıyla yer aldı: “Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, ‘17/25, FETÖ ile ilgili genel bir milat değildir’ derken, Yargıtay’ın ‘sempatizan’ kararını doğru bulmadığını ve mevcut soruşturmaların etkilenmeyeceğini savundu.”