“Havada, karada, denizde zam”

​Ardı arkası kesilmeyen zamlar Cumhuriyet, Birgün ve Karar gazetelerinin manşetindeydi.

P24

03.01.2022

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Havada, karada, denizde zam” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Döviz kurları ve enflasyondaki yükseliş nedeniyle elektrikten akaryakıta, köprü geçiş ücretinden motorlu taşıtlar vergisine kadar birçok kalemdeki artış ulaşım sektöründe zamları tetikledi. Havayollarında tavan ücret 599 TL’ye çıktı. Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan şirketler, ‘Mevcut maliyetlerle teker dönmez, acil zam’ dedi.

Sirkeci-Harem arabalı vapur fiyatları otomobil ve minivan araçlar için 29 TL olurken yolcu bileti de 10 liraya yükseldi. İstanbul Kart’tan alınan ücret ise 4.03 TL’den 5.48 TL’ye çıktı. Eskihisar-Topçular arabalı vapur geçiş ücretine yüzde 50’nin üzerinde zam yapılırken otomobiller için 95 TL olan tek yön ücreti 145 TL’ye yükseldi.”

Gazete manşetin altındaki, “Elektrik değil AKP çarpıyor” başlıklı haberinde ise, “Enflasyonun en önemli nedenlerinden biri olan elektrikte dağıtım şirketleri zarar etmesin diye yurttaşların faturası üzerinden aktarılan kaynak daha da artacak. Aralık 2021’de 200 TL’lik elektrik tüketen yurttaş, aynı miktarı Ocak 2022’de tüketirse faturası 450 TL gelecek. Fazladan faturaya yansıyan 250 TL’nin 86.75 TL’sini devlet, 163.25 TL’sini ise dağıtım firması alacak” ifadelerine yer verdi.

“Artık ampulü söndürme vakti”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Artık ampulü söndürme vakti” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Saray’ın yanlış politikaları sonucu yüksek enflasyondan işsizliğe, hayat pahalılığından durmak bilmeyen zamlara ekonomideki sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Halkı kara kara düşündüren yılbaşı akşamı gelen zamlarla birlikte, İstanbul’da yaşayan bir ailenin elektrik, doğalgaz, su, telefon ve internet faturalarının toplamı yaklaşık 1000 TL’ye yükseldi. Bu tutar 2021’de 760 TL’ydi.

Uzmanlara göre, faturalarını ödeyemedikleri için elektrik ve gazı kesilen milyonlarca yurttaşa, on binlerce küçük iş yeri sahibi eklenecek. EMO İzmir Şubesi Başkanı Uğurlu, ‘Yurttaşın 3 kuruluna dahi göz kondu’ dendi. Zamlar bununla da sınırlı kalmadı. TMO ekmeklik buğday fiyatına yüzde 23 zam yaptı. Kimi ilde ekmeğe, kimi şehirde toplu taşımaya zam geldi.

TÜİK bugün yıllık enflasyon oranını açıklayacak. Milyonlarca çalışanın ücreti ve maaşı ile milyonlarca emeklinin aylığını esasen TÜİK belirleyecek. Ancak zamların önemli bir bölümü Ocak 2022’ye sarkıtıldığı için TÜİK enflasyonu her durumda yaşanan enflasyondan daha düşük olacak. Enflasyonun baskılanması ve düşük açıklanması işçilerin, memurların ve emeklilerin daha da yoksullaşmasına yol açacak.

TÜİK, 2016-2020 arasını kapsayan işgücü maliyeti istatistiklerini yayımlayarak, işçi ücretlerinin resmi enflasyonun altında kaldığını teyit etmişti. Bu dönemde işçi ücretleri yüzde 30.4 artarken, TÜFE yüzde 72.6, gıda enflasyonu ise yüzde 90.4 arttı. Enflasyon silindir gibi geçti. ‘İşçileri enflasyona ezdirmiyoruz’ iddiasının doğru olmadığı ortaya çıktı.”

“Bir faiz düştü, beş faiz yükseldi”

Karar gazetesi manşetindeki, “Bir faiz düştü, beş faiz yükseldi” başlıklı haberinde, “Hükümet tabeladaki faizi düşürdüğünü ilan etti. Ancak piyasanın işleyişinde tam tersine bir tablo var. Devletin borçlanma faizi rekor seviyeye ulaştı. Yatırım yapmak veya iş kurmak isteyen girişimcilerin kullandığı ticari kredilerden bireysel taşıt ve ihtiyaç kredilerine kadar her kalemde faiz oranları yükseldi. ‘Faiz düşürme’ hamlesinden önce 8 TL olan dolar kuru ise 13 liranın üstüne çapa attı, zam yağmuruyla pahalılık kâbusa dönüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Faiz sebep enflasyon sonuç. Bundan dönüş yok’ yaklaşımına uygun olarak MB politika faizini 19’dan 14’e çekti. Fakat hükümetin algıya yönelik söylemleriyle yürüttüğü süreçte Merkez’in bilime aykırı hamlesi piyasada karşılık bulmadı. Kredi faizleri düzenli şekilde arttı. Eylül 2021’de 23 seviyesinde olan ihtiyaç kredilerindeki tırmanış geçen ay yüzde 28’e kadar ulaştı. Diğer kalemlerde de benzer tablo oluştu.

Hükümetin faiz hassasiyeti devletin borçlanma oranlarına da yansımadı. 5 yıllık faizde rekor kırıldı. Sahadaki tablonun etkisi kura da yansıdı. Geçen yıl eylül ayında 8.30’u gören dolar yıl sonunu 13.30’la kapattı. Dövize bağlı zam sağanağının son örneği de yılbaşında akaryakıttan elektriğe her kalemde yaşanan artışlar oldu. Tartışmalı kararlarla, yeni sistemlerle gelinen noktada oluşan sıkıntılı tablo ‘Kazanan kim oldu?’ sorusuna yol açtı” ifadelerini kullandı.