“İBB’nin gözü doymuyor, sıra işçinin parasında”

Birgün ve Sözcü gazetelerinin manşeti gündemde öne çıktı.

P24

11.06.2019

Birgün gazetesinin manşetinde, “İBB’nin gözü doymuyor, sıra işçinin parasında” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki usulsüzlüklere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. İSPARK bünyesindeki yüzlerce otoparkı ruhsatsız olarak işleten ve bu yolla kamu zararına neden olan AKP’li belediye yönetiminin muhasebe işlemlerini de hatalı yaptığı ortaya çıktı. Sayıştay raporuna yansıyan usulsüz işleme göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından taşeron firmalara yapılan hak ediş ödemelerinden kesilen 27 milyon TL’lik asgari ücret desteği tutarı, genel bütçeye gelir kaydedilmedi. İl Muhasebe Müdürlüğü’nün hesabına aktarılması gereken ancak aktarılmayan tutarla ilgili Sayıştay denetçileri, ‘Emanet hesaplara alınan 2016 yılında 9.7milyon TL ve 2017 yılında 17.4 milyon TL olmak üzere toplamda 27 milyon 207 bin TL’nin il muhasebe müdürlüğü hesabına aktarılması için gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir’ ifadelerini kullandı. Sayıştay’ın 27 milyonluk tespiti hakkında denetçilere bilgi veren belediye yönetimi ise suçu SGK Genelgesi’ne attı. Kesilen tutarların Hazine’ye gönderileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını öne süren belediye yönetimi, SGK Genelgesi ve Muhasebat Genel Müdürlüğü tebliğinde hak edişlerden yapılan kesintilerin ne zaman ve hangi hesaba yapılacağına dair bir açıklamaya yer verilmediğini öne sürdü. Yanıtta ayrıca taşeron firmadan da bu yönde bir talep gelmediği için kesintilerin emanet hesaplarda bekletildiği öne sürüldü. Her seçim öncesinde taşeronu bitireceğiz iddiasıyla oy toplayan AKP’nin İstanbul’da taşeron işçinin kıdem tazminatı için ayırması gereken tutarı dahi ayırmadığı belirlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmet ihaleleri kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının hesaplanmadığını ve kıdem tazminatı karşılığının ayrılmadığını ifade eden Sayıştay, bu durumun da bir an önce çözüme kavuşturulmasını istedi” ifadelerine yer verildi.

“İmamoğlu’nu didik didik araştırıyorlar”

Sözcü gazetesi manşetinde, “İmamoğlu’nu didik didik araştırıyorlar” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “İçişleri müfettişi, 15 kişilik bir ekiple birlikte Beylikdüzü Belediyesi’nde geçmiş döneme ait ne varsa inceliyor. Amaç seçim öncesi açık bulmak. Beylikdüzü’nün CHP’li yeni başkanı Mehmet Murat Çalık, belediyedeki durumu şöyle anlattı: ‘İmamoğlu’nun son 5 yıllık dönemindeki her şey araştırılıyor. Çalışmaların yüzde 80’i inceleniyor. Bunlar arasında iç yazışmalar, imar uygulamaları, insan kaynakları işlemleri var. Yargıya intikal ettirilip, belediyemiz lehine sonuçlanan konuların dosyaları bile yeniden didik didik ediliyor.’ Amaç seçime kadar bir açık bulup patlatmak. Bulunamazsa inceleme sürecek. Daha sonra bulunan bir açık başkanlığının düşürülmesi için kullanılacak” ifadeleri yer aldı.

“Bir ayda 163 işçi çalışırken öldü”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Bir ayda 163 işçi çalışırken öldü” başlıklı haberinde, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin verilerine göre, mayıs ayında 163 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. Böylece 2019 yılının ilk 5 ayında en az 716 işçi çalışırken öldü. İSİG mayıs ayına dair iş cinayetleri raporunu yayımladı. Raporun yüzde 85’ini ulusal ve yerel basından, yüzde 15’ini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan derlediği bilgilerle hazırlayan İSİG, mayıs ayı içerisinde en az 163 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini açıkladı. Rapora göre, ocak ayında en az 159, şubat ayında en az 127, mart ayında en az 114, nisan ayında en az 153 ve mayıs ayında en az 163 işçi yaşamını yitirdi. 163 emekçinin 126’sı ücretli (işçi ve memur), 37’si kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluştu. Yaşamını yitirenlerin 12’si kadın işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım, kimya, eğitim, sağlık ve eğlence iş kollarında gerçekleşti. 4’ü 14 yaş ve altında olmak üzere 9 çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi cinayetleri tarım, kimya, ağaç, metal ve taşımacılık iş kollarında gerçekleşti. Yaşamını yitiren mülteci işçilerin 3’ü Suriyeli, 2’si Afganistanlı, 1’i Kolombiyalı. Rapora göre, ölümler en çok tarım, inşaat, taşımacılık, madencilik, belediye/genel işler, ticaret/büro, metal, konaklama/eğlence, kimya ve sağlık iş kollarında gerçekleşti. Bu ay tarımda ölenlerin en az yüzde 36’sı ücretli. Yüzde 64’ünü oluşturan çiftçi ölümlerinin bir kısmını ise başkasının tarlasını işleme ya da çobanlık vasıtasıyla çalışanlar oluşturdu. En fazla ölüm nedenleri trafik/servis kazası, ezilme/göçük, yüksekten düşme ve zehirlenme/boğulma” ifadelerini kullandı.

“Bu köy cehalete direniyor”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Bu köy cehalete direniyor” başlıklı habere yer verdi: “Mersin’in Mut İlçesi’nin Çampınar köyünde, Çampınar İlkokulu’nun, kapatılıp düğün salonu yapılacağı iddia edildi. Okulun kapanmaması için imza toplayan köylüler, seslerini duyurmaya çalışıyor. 13 öğrencisi bulunan okulda, dört öğrencinin kaydının başka okullara alındığı belirtildi. Bu nakillerle, öğrenci sayısının 10’un altına inmesi ve bu nedenle de kapatılma kararının alınmasının amaçlandığı belirtiliyor. Muhtar Ahmet Duran, ‘Düğün salonu diye bir şey yok. Burada 4 sınıf bir arada, tek öğretmenle okuyor. 17 kilometre ötede büyük okulda daha iyi eğitim görür çocuklar’ dedi. ‘Muhtar Okulumuza Dokunma’ başlığı altında bir yazı hazırlayan köylüler, ‘Bizler Çampınar köyü halkı olarak Çampınar İlkokulu’nun muhtarın isteği ile kapatılması, yerine düğün salonu yapılmasını istemiyoruz. Pervin öğretmenimizi seviyoruz ve okulumuzun da kapatılmasını istemiyoruz’ dedi. 60 yıllık okullarının kapanmaması için uğraşan köylüler, 4. sınıftan sonra çocukların zaten servisle Işıklar köyü okuluna gittiğini, köylerindeki okulun kapanması halinde küçücük çocukların yollarda perişan olacağını söyledi. Köy halkından Hüseyin Barış, okulun öğretmeninden çok memnun olduklarını, öğrencilerin başarısının arttığını belirterek, tüm yetkililere okulun kapatılmaması için çağrıda bulundu.”