“Koltuğumdan inmem yasası”
Cumhuriyet ve Evrensel gazeteleri seçim yasası teklifine yönelik tepkileri manşete taşıdı.
16.03.2022
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Koltuğumdan inmem yasası” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Seçim yasası teklifi, “her siyasi partinin seçim bölgelerinde almış olduğu oy sayısının dikkate alınması” koşulu nedeniyle 2023 seçimlerinde siyasi partileri zorlayacak. Oranlarını artırmayı hedefleyen partiler, illerde “yüksek profilli adaylar” üzerine yoğunlaşacak. Bu nedenle partilerde “liste savaşları” yaşanacak.
Mevcut sistemde, ittifaklardaki yüzde 1 bile değerliyken, teklif yasalaşırsa, yüzde 7’nin altında kalanların ‘ittifaklar açısından önemi kalmayacak.’ Seçmen güçlü partilere yönelecek. Küçük partilerin üçüncü ittifak kurmalarını da güçleştiren teklif, AKP ve MHP’ye yarayacak.”
“Bu seçim oyunu bozulmalı”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Bu seçim oyunu bozulmalı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Oyların üçte biriyle Meclis’te çoğunluğu almak, AKP ve MHP’ye avantaj sağlayıp, diğer partilerin önündeki engelleri çoğaltmak hedefiyle getirilen teklif tartışma yarattı!
AKP’nin, seçim kanununda değişiklik yapılmasına dair teklifini değerlendirdiler:
CHP: ‘Bir iki milletvekili nasıl fazla çıkartırız’ diye yapılan küçük hesaplar.
HDP: Seçim güvenliği dayanışmasını bile hedefe koyuyorlar.
DEVA: Masa başı planları sandığa yansımıyor; kuyumcu terazisi hassasiyeti oluşuyor.
Antidemokratik mevcut seçim mevzuatının daha da geriye götürüldüğünü, seçime sadece 2-3 partinin katılabilmesinin hedeflendiğini belirten EMEP şu çağrıyı yaptı: İttifak sistemi de bu hedefe uygun düzenleniyor. Seçim kurulları ve seçim kütükleri değiştirilerek sandık başı hilelere zemin hazırlanıyor. Adil ve demokratik bir seçim için ses yükseltelim!”
“Ekmek savaşı”
Karar gazetesi manşetindeki, “Ekmek savaşı” başlıklı haberinde, “Geçim eşiğini her ay yukarı taşıyan zamlar ekmeği de etkiledi. Fiyatlar sübvansiyonla tutulurken tohumdan mazota maliyet yükü katlandı. Türkiye’nin buğdayda ithalata bağımlı olması sorunu büyütürken buğdayı savaşta koza çeviren Rusya’nın ihracatı yasaklaması ekmekte sıkıntının artacağının işareti oldu. ‘Anahtar üretimde’ uyarısı geldi: Çiftçiyi tarlada tutacak adımlar hemen atılmalı.
Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte başkentler gıda güvenliğini sağlamak için adımlar attı. Buğdayda dev üretici konumundaki Moskova’nın ihracatı yasaklaması ise hububatın stratejik anlamda yeni petrole dönüşebileceğini gösterdi. Türkiye’nin yüzde 75’i aşan bir oranda Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı olması da ekmek fiyatlarında artış endişesini doğurdu. TMO buğdayda iki ayrı ithalat ihalesi yapacaklarını duyurdu.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise, belirsizliğin fiyatları artıracağını belirtti. Buğdayda dış alımın ağır maliyetler getireceğini vurgulayan Suiçmez, devletin çiftçiyi desteklemesi gerektiğini söyledi. Suiçmez ‘Açığı dışarıdan karşılamak çözüm değil. Çiftçi kayıt sistemindeki üretici sayısı 2.8 milyondan 1.8 milyona düştü. Tarlayı bırakan çiftçi her kalemde desteklenmeli’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“2 tane yaptı, 1 tane yuttu”
Birgün gazetesinin manşetinde, “2 tane yaptı, 1 tane yuttu” başlıklı haber yer aldı:
“İktidarın gözdesi Taş Yapı iki ihaleden bir hastane yapacak kadar parayı nasıl cebe attı? Bu devasa tutarın kamunun sırtına yüklenişinin akıl almaz hikayesi.
Taş Yapı’nın ihalesini alıp tamamladığı iki önemli proje, Okmeydanı ile Göztepe Eğitim ve Araştırma hastanelerinin yeniden inşasıydı. Okmeydanı’nın ilk fazı tamamlandı ve Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi, Göztepe ise Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi adıyla hizmete girdi. İhaleleri İstanbul’da depreme hazırlık amacıyla dönüşüm projelerini yürüten İstanbul Valiliği’ne bağlı İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) gerçekleştirildi. Taş Yapı ile 2013 ve 2014’te sözleşmeler imzalandı.
Şimdi iki projeye dair ciddi bir yolsuzluk iddiası gündemde. Bir mimarlık şirketi temsilcisi delilleri hem savcılığa hem de projelerin sahibi İstanbul Valiliği’ne sundu. Dosyaya bakılırsa kamudan alınan iki hastanenin inşaatından, bir hastane daha yapacak kadar para inşaatçının cebine girmiş!
İş Bitirme Belgesi’ne göre hastane için ilk sözleşme bedeli 391 milyon 530 bin 574 lira 49 kuruş. Toplam sözleşme bedeli 473 milyon lira. Projenin bitiminde inşaatçıya ödenen miktar tam 750 milyon 487 bin 749 lira 81 kuruş.
Savcılıktaki dosyanın tamamı elinde olduğu halde İstanbul Valiliği ne yapıyor peki? Hiçbir şey. Üstüne üstlük Okmeydanı ihalesinin ikinci fazını da aynı isimlere vermeyi uygun buluyor. Böylece çark, hız kesmeden işlemeye devam ediyor.”