Kürt basınına baskı kabul edilemez!

Dicle Haber Ajansı ve Azadiya Welat Gazetesi’ne yapılan baskın ve gözaltılara karşı hükümete 
 hukuki yükümlülüklerini hatırlatıyor, Türk medyasını Kürt meslektaşlarını yalnız bırakmamaya çağırıyoruz

Türkiye'de devlet şiddetini, Kürt halkının taleplerini ve bölgedeki gelişmeleri, Alevi ve diğer toplumsal kesimlerin sorunlarını işleyen, haber yapan Diyarbakır merkezli Dicle Haber Ajansı'na ve ülkenin tek Kürtçe günlük gazetesi olan Azadiya Welat gazetesine yapılan baskınla Türkiye’de basın özgürlüğü bir kez daha darbe almış oldu. Punto24 olarak DİHA ve Azadiya Welat çalışanı meslektaşlarımızın yanındayız; bu baskının ve izleyen gözaltıların bölgeden haber akışını tümüyle engellemek amacı taşıdığı, ifade özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olduğu açıktır. Bütün meslektaşlarımızı ve özellikle de Kürt basınına yapılan baskılar konusunda çok kritik bir duyarlılık sınavıyla karşı karşıya olan ana akım Türk medyasını Kürt meslektaşlarımızı yalnız bırakmamaya ve bu darbeye karşı ortak bir ses çıkarmaya çağırıyoruz. Puntor24 Hukuk Birimi’nin DİHA ajansının ve Azadiya Welat gazetesinin avukatı Resul Tamur’dan edindiği bilgiye göre, polis gazete ve ajansın olduğu binaya avukat dahi kimsenin girmesine izin vermemiş, arama ve gözaltı kararını görmek isteyen avukatları ise darp ederek bina dışına çıkarmıştır. 32 meslektaşımız hukuksuz biçimde gözaltına alınmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca aramada bulunması zorunlu olan avukatlar darp edilerek aramaya katılmaları engellenmiş, mahkeme veya savcılık kararı avukatlara gösterilmemiştir. Biz bu hukuksuz baskının bölgeden devlet propagandası dışında haber yapmaya çalışan meslektaşlarımızın muktedirlerde yarattığı rahatsızlıktan kaynaklı olduğu kanaatindeyiz. Demokrasilerde halkın bilgi edinme hakkı sınırlandırılamaz. Halkın toplumun her kesimi, yaşadığı coğrafyanın her köşesi ile ilgili bilgi edinme hakkı vardır. Haber alma haklarına tecavüz edilmesi, haber merkezlerinin kanunsuz ve hoyratça basılması kabul edilemez. Bağımsız Gazeteciler Platformu olarak hükümet, yargı ve kolluk güçlerine, Anayasanın 90. Maddesi ile bağlı bulundukları uluslarüstü hukuk kurallarına uygun davranma yükümlülükleri olduğunu hatırlatıyor ve derhal yapılan hukuksuz müdahalelerden vazgeçmesini talep ediyoruz.