“Milli Eğitim ‘Yurt sorunu var’ diyor”
Karar gazetesi “Yurt sorunu yok” diyen Erdoğan’ı manşetindeki MEB kaynaklı haberle yalanladı.
12.10.2021
Karar gazetesi manşetinde, “Milli Eğitim ‘Yurt sorunu var’ diyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“‘Kalacak yerimiz yok’ diyerek yurt sorununu dile getiren üniversiteliler ‘terörist’ suçlamasına maruz kaldı. Ancak ortadaki somut sorunu MEB’in verileri en net haliyle ortaya koydu: Enflasyonda olduğu gibi bu sorunda da kırılma noktası yine 2016 yılı oldu. Öğrenci artmasına rağmen yurt sayısı yerinde saydı. 8 milyon üniversiteliye karşın devlet yurtlarının kapasitesi 1.1 milyon kişide kaldı. 2017/2018 döneminde 790 yurt varken sayı bu yıl 773’e düştü.
Yüz yüze eğitimle birlikte okullarının bulunduğu illere giden öğrenciler, yüksek kiralar, devlet yurtlarındaki yetersizlik ve yüksek özel yurt ücretleri nedeniyle barınma sorunuyla karşılaştı. Hükümet kanadından ‘Kapasite sorunu yok, provokasyon yapılıyor’ suçlamaları yöneltildi. Ancak MEB’in ‘Örgün Eğitim İstatistikleri’ raporu öğrenci sayısı artmasına rağmen 2016’dan bu yana yurt sayısında kayda değer artış olmadığını gösterdi.
Devlet yurtları aynı seviyede olmasına rağmen özel yurtların artması dikkat çekti. Devlet yurdu sayısı 2016’dan bugüne 25 azalmasına karşın özel yurt sayısı aynı dönemde 495 arttı. İki yıl önce Kredi Yurtlar’a bağlı 793 yurt bulunuyorken 2020-2021 döneminde sayı 773’e geriledi. Devlette kapasite bu yıl 7 bin kişi azaldı. Vakıf ve derneklerin toplam kapasitesi 263 bin olmasına rağmen buralarda 222 bin yatağın boş gözükmesi ise dikkat çekti.”
“Kimyasal sessizlik”
Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Kimyasal sessizlik” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddiaları giderek artarken, ağır bombardımanlar ve baskılara rağmen köylerinden çıkmak istemeyen Behdînan halkının durumdan ağır şekilde etkilendiği ve bölgede tipik belirtilerin sıklıkla görüldüğü belirtiliyor.
Yerel kaynakların iddiasına göre, son bir ayda başta Kanîmasî ve çevresi olmak üzere Behdînan bölgesinde çeşitli şikayetlerle hastanelere giden 548 kişinin KDP ‘Kriz masası’ tarafından Bamernê’deki bir askeri seyyar hastaneye götürülüyor ve bütün bunlar gizli tutuluyor.
KDP’li yetkililerin, olayı ‘Bölgede koronavirüs yayılıyor’ şeklinde açıkladığı da iddia ediliyor. Bu arada Türkiye’den yetkililerin KDP Politbüro yetkilileriyle birlikte yaptığı toplantılarda bölgedeki muhtarların, bu konularda bilgi vermemeleri için tehdit edildiği de iddialar arasında.”
“SADAT’a 15 Temmuz piyangosu”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “SADAT’a 15 Temmuz piyangosu” başlıklı haberinde, “SADAT’ın kuruluşunda yer almış olan Gürcan Onat’ın açıklamalarıyla yeniden tartışma konusu olan harp okullarına giriş mülakatlarıyla ilgili 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra kritik bir değişiklik yapıldığı ortaya çıktı. 22 Kasım 2016 tarihli KHK’ye konulan geçici bir madde uyarınca emekli askerlerin sınav komisyonlarında yer alabilmesine olanak tanındı.
MSB, komisyonlarda yalnızca bir emekli askerin görev aldığını, 31 Aralık 2020’de bittiğini açıkladı. Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, ‘Başlangıçta iyi niyetliydi. Zamanla AKP çizgisindekiler görevlendirildi’ dedi. Emekli hakim Albay Ahmet Zeki Üçok da SADAT’çılara öncelik verildiğini söyledi” ifadelerine yer verdi.
“Raylar onların cebine döşeli”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Raylar onların cebine döşeli” başlıklı haber yer aldı:
“Ölümlü ‘kaza’lar ile gündeme gelen TCDD’nin toplam 13 milyar 185 milyon TL maliyetli 18 ihalesi, Cengiz, Kolin ve Kalyon arasında paylaştırıldı. Üçlü, TCDD’nin yüksek maliyetli ihalelerinde de isimlerini ilk dörde yazdırdı.
Cengiz Holding, Kolin ve Kalyon, TCDD’nin yüksek maliyetli ihalelerinde de tek adres oldu. Kamuoyunda, ‘beşli çete’ olarak isimlendirilen holdinglerin aldığı toplam 18 TCDD ihalesinin maliyeti 13 milyar 185 milyon TL oldu. Yüksek maliyetli ihalelerde yoğunlukla pazarlık ve ‘belli istekliler arasında’ yöntemleri tercih edildi.
Doğayı katleden projeler ile tartışılan Cengiz İnşaat, 2011-2018 yıllarını kapsayan yedi yıllık dönemde TCDD’den 5,3 milyar TL’lik ihale aldı. Cengiz’in aldığı altı TCDD ihalesinin yalnızca biri açık ihale yöntemiyle gerçekleştirilirken üçü, ‘Belli istekliler arasında’, ikisi ise pazarlık yöntemiyle yapıldı. Cengiz İnşaat’a verilen en yüksek maliyetli TCDD ihalesi ve sözleşme maliyeti ise ‘Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli Hızlı Tren Projesi: 891 milyon 591 TL’ oldu. AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilen kamu ihalelerinin büyük bölümünün yüklenicisi olan Kolin İnşaat ise TCDD’den sekiz ihale aldı. 2013-2018 yılları arasında alınan ihalelerin toplam büyüklüğü kayıtlara, 3,9 milyar TL olarak geçti. İhalelerin beşinde açık, üçünde ise ‘Belli istekiler arasında’ yöntemlerine başvuruldu.”
“İşsiz derdini kime anlatsın”
Evrensel gazetesi manşetinde, “İşsiz derdini kime anlatsın” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler yer aldı:
“TÜİK, İŞKUR’a ‘işsizim’ başvurusunda bulunan 189 bin işsizi dahi işsiz saymadı. İŞKUR’un, ‘İşsiz sayısı 199 bin kişi arttı’ dediği ay için TÜİK, ‘İşsiz sayısı sadece 11 bin arttı’ dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu ve İŞKUR arasında yaşanan büyük çelişkiyle beraber dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 12.1’de sabit kaldı. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 1.7 azalarak yüzde 22’ye çekildi. İşsiz sayısı tüm bunlara rağmen 8 milyona dayandı.
TÜİK’in çelişkileri bununla da sınırlı kalmadı. Temmuz 2021’de 287 bin azalan sanayi istihdamı ağustosta 217 bin arttı. Temmuzda 454 bin artan hizmet istihdamı ağustosta 341 bin azaldı. Verileri yorumlayan DİSK-AR, ‘İzahı güç’ dedi.”