“Muhalefet içeride, mafya dışarıda”

Gündemin öne çıkan haberleri Yeni Yaşam, Evrensel, Birgün, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin manşetinde yer aldı

P24

17.04.2020

Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Muhalefet içeride, mafya dışarıda” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“AKP-MHP bloku tarafından hazırlanan infaz düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle cezaevinde başlayan tahliyeler devam ediyor. Organize suç örgütü liderleri, katiller, uyuşturucu tacirleri, gaspçılar, hırsızlar, dolandırıcılar serbest bırakılmaya başlandı. Bırakılanlar arasında, kendi eşi dahil çok sayıda kişinin ölümünden sorumlu çete lideri Alaattin Çakıcı da var, 11 çocuğun ölümüne yol açanlar da var. Kurduğu Çiftlikbank’la binlerce kişiyi dolandıran firari Mehmet Aydın da düzenlemeden yararlanarak, hiç cezaevine girmeyecek. Topluma karşı suç işleyenler bir bir bırakılırken, aralarında Kürt siyasetçiler, belediye eşbaşkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, hukukçular ve yaptıkları haberlerden dolayı tutuklanan gazeteciler ise virüs salgınına rağmen cezaevinde tutulmaya devam edilecek.”

“Millete ücretsiz, vekile ücretli izin”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Millete ücretsiz, vekile ücretli izin” başlıklı haber yer aldı:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi, koronavirüs nedeniyle tatile girdi. Milletvekilleri ücretli izne çıkarken, çıkardıkları son yasa ile patronlara ücretsiz izin hakkı verdi, işçiyi de hayati risk ve işsizlik kıskacında bıraktı. Üç arkadaşlarının koronavirüse yakalandığını ve tedavi gördüğünü ifade eden tersane işçileri, ‘Biz çalışmaya devam ediyoruz. Oysa bu arkadaşlarla aynı arabaya bindik, aynı yerde yemek yedik, aynı yerde çalıştık’ dedi. Patronları uyardıklarında ‘O zaman işe gelmeyin’ cevabı aldıklarını belirten işçiler, ‘Tersaneler denetlensin, herkese test yapılsın’ çağrısı yaptı. Salgın nedeniyle ‘Evde kal’ çağrılarının yapıldığı bugünlerde çalışmak zorunda kalan kesimlerden biri de apartman görevlileri. Bu dönem iş yüklerinin arttığını belirten apartman görevlileri kendi imkânlarıyla korunduklarını söylüyor. Bir apartman görevlisinin verdiği örnek çarpıcı: ‘Adamın 20 dairesi var ama bir maske ve eldiven bile temin etmiyor.’”   

Cumhuriyet gazetesi ise manşetindeki, “İşçi 6 ay aç” başlıklı haberinde, “TBMM’den geçen ve işverene işçiyi ücretsiz izne çıkarma yetkisi veren yasa emekçiyi açlığa mahkûm edecek. Bekâr bir çalışanın yaşayabilmesi için yapması gereken aylık asgari harcama tutarının 2 bin 847 TL olduğu bir ortamda, işçi 1177 lira ile ayın sonunu getirmeye çalışacak. TBMM’den geçen öneriye göre, sürenin uzatılması halinde işçi 6 aya kadar ücretsiz izne çıkarılabilecek. Hükümet sürekli işçinin çalışmadığı süre içerisinde işsizlik fonundan 1177 lira ücret alacağı vurgusu yapıyor. Ancak işçinin günlük 39.24 lira, aylık bin 177 lira ile nasıl geçinebileceği konusunda bir değerlendirmede bulunmuyor. Devletin yılbaşında belirlediği bir işçiye aylık verilebilecek en düşük ücret olan asgari ücret bile 2 bin 324 lira. En düşük ücret olan asgari ücret ile işçinin ücretsiz izine çıktığında alabileceği ücret arasında bin 147 lira fark var. Türk-İş’in 33 yıldır yaptığı ve birçok hesaplamada da kaynak olarak gösterilen araştırmasının mart ayı sonuçlarına göre, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ yani yaşayabilmesi için yapması gereken asgari harcama tutarı aylık 2 bin 847 lira. Bugünkü şartlarda asgari ücret bile bekâr bir işçinin yaşayabilmesi için gerekli olan ücretin altında. İşçinin ücretsiz izinde alacağı bin 177 lira ile bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ arasında bin 670 lira fark var. Türk-İş’in aynı araştırmasına göre dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani ‘açlık sınırı’ ise 2 bin 345 lira. İşçinin ücretsiz izinde aldığı bin 177 lira ailesinin bir aylık gıda harcamasını bile karşılayabilmesi mümkün değil” ifadeleri kullanıldı.

“Şirketi bırak, yurttaşa bak”

Birgün gazetesi manşetinde, “Şirketi bırak, yurttaşa bak” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“TBMM’de kabul edilen yasayla zorda kalan şirketleri Türkiye Varlık Fonu (TVF) eliyle kurtarmanın yolu açıldı. Kamu kaynaklarını kullanarak şirket kurtarma operasyonuna karar verecek fon yöneticileri sorumsuz kılındı. TBMM Genel Kurulu’nun koronavirüs tatiline başlamadan önce kabul edilen son yasa teklifinde başkanlığını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı, ülkenin en büyük kamu kurumlarını bünyesinde bulunduran ve denetim raporları TBMM’ye sunulmadığı için de fiilen denetlenemeyen Varlık Fonu ile ilgili önemli düzenlemeye imza atıldı. Yasaya göre, fon, ekonomik olarak zor durumdaki stratejik şirketlerin çoğunluk hissesini Sermaye Piyasası Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun bazı maddelerinden muaf tutularak devralabilecek. Bu yolla bu şirketlere nakit aktarımı yapılacak. Büyük kamu ihaleleri alan ve çeşitli ayrıcalıklar sağlanan enerji, telekomünikasyon ve altyapı şirketleri, önce ekonomik ardından da gelen salgın krizi ile içine düştükleri ekonomik güçlüklerden kurtarılacak. TVF’nin yöneticileri kurtarma işlemleri nedeniyle ortaya çıkabilecek olumsuzluklardan sorumlu tutulmayacak. Devralma ve birleşme işlemleri, Sermaye Piyasası Kanunu’nun bazı kısıtlamalarından muaf olacak. Şirketlerin küçük hissedarlarının birleşme, bölünme ve yatırım işlemleri nedeniyle karşılaşacağı olumsuzlukların giderilmesini öngören Ticaret Kanunu hükümleri de uygulanmayacak. Muhalefet milletvekilleri sert eleştirilerde bulundu. CHP Milletvekili Selin Sayek Böke: ‘Virüsten önce maliye politikası çökmüştü, ihtiyat akçeleri hiç edilmiş, hazine paraleli olan Varlık Fonu Saray’a bağlanmış, mali disiplin yok edilmişti. Peki, bu yasa teklifi ne yapıyor? Yandaşlara Varlık Fonu üzerinden yeni bir olanaklar sağlanıyor.’”

“Eczacılar bezdi”

Sözcü gazetesinin manşetinde, “Eczacılar bezdi” başlıklı haber yer aldı:

“İktidar maske satışını yasakladı. ‘Devlet bedava dağıtacak’ dedi. Ancak dağıtım yılan hikâyesine döndü. Son olarak eczaneler aracılığıyla dağıtacaklarını açıkladılar. Ancak ortada ne maske var, ne dağıtım… Maske olmadığı için vatandaşla eczacılar arasında sürtüşme yaşanıyor. İstanbul Eczacılar Odası, ‘İşittiğimiz hakaret ve küfürden bıktık’ açıklaması yaptı. Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Nurten Saydan ise, ‘Maskeler karaborsa. Eczanelerde maske satışına bir an önce izin verilmeli’ dedi.”