“Ne dediyse tersi çıktı!”

Sözcü gazetesinin manşetinde, “Ne dediyse tersi çıktı!” başlıklı haber yer aldı:

“Türkiye’nin ciğerlerinin yandığı ve hala devam eden orman yangınlarında Bakan Pakdemirli’nin açıklamaları farklı, yaşananlar farklıydı:

‘Yangınları İHA’larla yakalıyoruz’ dedi sonra ‘776 kuleden gözetliyoruz’ dedi.

‘Etkili hava gücü filosuna sahibiz’ dedi. Yangınlara 3 kiralık uçakla yakalandık.

‘Milas’ta yangın uyumaya başladı’ dedi. Alevler gece boyunca tüm ormanı sardı.

‘THK uçakları miadını doldurmuş’ dedi. Dışarıdan gelenler THK’nın aynısıydı.

‘Alevler yerleşimi tehdit etmiyor’ dedi, aynı gün Marmaris’te köyler boşaltıldı.

‘Santral içindeyim. Tahlike yok’ dedi. Termik santral neredeyse yanıyordu.

‘Kentlerden belediye sorumlu’ dedi. Sonra ‘Biz müdahale ediyoruz’ dedi.”

“Dünyadaki yeni ligimiz”

Karar gazetesinin manşetinde, “Dünyadaki yeni ligimiz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Ipsos’un verilerine göre Türkiye Endişe Sıralamasında ilk 4’te. 28 ülkede yapılan araştırma, vatandaşların işsizlik ve sosyal eşitsizlik konusunda salgından daha kaygılı olduğunu ortaya koydu. Çarpıcı tablo alarm zillerini çaldıran gidişatı yansıttı: Türkiye ‘En büyük derdimiz salgın değil’ listesinde üçüncü oldu. Yoksulluk konusunda ise endişe düzeyi arttı.

Fransa merkezli küresel araştırma şirketi Ipsos’un ‘Dünyayı ne endişelendiriyor?’ anketinin temmuz verilerinden dikkat çeken sonuçlar çıktı. Çalışmaya göre ‘Kovid ülkemizin en büyük sorunu’ diyenlerin oranı şimdiye kadarki en düşük seviyeye indi. Bu sıralamada ilk sırayı yüzde 14’le İsveç alırken Türkiye, Belçika ile birlikte üçüncü sırayı paylaştı. Virüsün gidişatından en çok endişe duyan ülke ise Hindistan oldu.

Koronavirüsten sonraki en büyük kaygı konusu işsizlik, yoksulluk/sosyal eşitsizlik ve mali/siyasi yolsuzluk oldu. İnsanlar Kovid’in ardından kendilerini en çok işsizliğin kaygılandırdığını belirtti. Bu başlıkta endişe seviyesi yüzde 9 artış gösteren Türkiye, listede ilk 5’e geri döndü. Katılımcıların yüzde 63’ü ülkelerinde işlerin yanlış yöne gittiğini dile getirdi. Türkiye bu kriterde de Brezilya, Arjantin gibi ülkelerin önünde yer aldı.”

“İtfaiyecinin koruyucu botu bile yok”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “İtfaiyecinin koruyucu botu bile yok” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Yangınlar başladığında etkin mücadele edemeyen iktidar, afet bölgesinde ciddi koordinasyonsuzluğa da imza attı. İBB İYİ Partili Meclis Üyesi Dr. Taylan Yıldız, ‘Yangınla mücadele eden itfaiye erlerinin kiminin ayakkabısının altı yanmış, kiminin botu yok. Terliklerle bile mücadele eden insanlar gördüm. Üzerlerinde koruyucu kıyafetleri yok’ dedi. Bölgede teçhizat sıkıntısı yaşandığını söyleyen Yıldız, gönüllüler olmasa yangının daha fazla büyüyebileceğini söyledi.”

Gazete manşetin altındaki, “Gizli kapaklı işler” başlıklı haberinde ise, “TEİAŞ, özelleştirme öncesi yüzlerce milyon lira harcayarak ‘yapay zeka tabanlı entegre güvenlik kamera’ alıyor. Eşkale göre arama yapılabilen sistem ve üç radar da içeren ihalenin şartnamesi ‘yalnızca yabancı bir firmanın karşılayabileceği şekilde’ hazırlandı.

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) reklam bütçesi de yandaş gazete ve televizyonlara aktarılmış. İki yılda 18 milyon lira reklam ve tanıtım harcaması yapıldığını belirten CHP’li Sertel, ‘Cumhuriyet, Sözcü, Fox TV,  Halk TV gibi gazete ve kanallar tek kuruşluk reklam alamamış’ dedi. 

Ormanları korumaya düşük bütçe ayıran Orman Genel Müdürlüğü’nün Orman Spor’a aktardığı bütçe Meclis’e taşındı. CHP’li Emir, 10 yıldır basketbol takımında olan kulüp yöneticisinin oğlunun aldığı ücreti sordu. Bakan eşine yakın 42 yaşındaki kadın oyuncunun sözleşmesine dikkat çekti” ifadelerine yer verdi.

“Vicdanları çoktan kül olmuş”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Vicdanları çoktan kül olmuş” başlıklı haberinde, “Muğla'nın Milas ilçesindeki yangınlar hâlâ daha söndürülemezken, ilçede Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki ‘YK Enerji’ isimli firmanın fırsatçılığı pes dedirtti. Termik santrala kömür temini için bir süredir ağaçların kesilmek istendiği 740 dönümlük Akbelen Ormanı’nda İkizköylüler’in nöbeti sürerken, işçiler, tam 100 çam ağacını kesti. İkizköylüler, şirketin araçlarının geçişini engellemek ve kesimi durdurmak için oturma eylemi yaptı, İşçiler, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının ortasında kalan Akbelen Ormanı’ndaki kesim için, “Ağaçlar yangının büyümesinin engellenmesi için kesildi” iddiasında bulundu.

Daha önce de santrala kömür aramak için yapılmak istenen ağaç kıyımını engelleyen yöre sakinleri, ‘yangın önleme’ bahanesiyle yapılan kesime tepki gösterdi. Köylüler ile işçiler arasında yaşanan tartışmadan sonra kesim işçileri ormanı terk etti. Yöre sakinleri, yapılan ağaç kesiminin kesinlikle yangın için olmadığı görüşünde. Kesim yapılan alan, termik santrala sekiz kilometre, yangının sürdüğü Fesleğen Yaylası’na ise 15 kilometre uzaklıkta bulunuyor. İkizköy Çevre Komitesi'nden Deniz Gümüşel, bölgedeki yangınlar sürerken ağaç kesiminin yapılmak istenmesini ‘fırsatçılık’ olarak değerlendirdi.

Yaşam savunucuları, yaşananları protesto etmek için Yeniköy Termik Santralı’nın önünde eylem de yaptı. ‘Limak Akbelen’den defol’ sloganını atan yaşam savunucuları, birçok yerde yangınlar sürerken kesim yapıldığını belirtti, ‘Ağaç katili Limak, Akbelen Ormanı’nı size vermeyeceğiz’ açıklaması yaptı” ifadelerini kullandı.