“Ne derler, balık baştan kokar!”

​Haftanın ilk gününün öne çıkan haberleri, Birgün, Cumhuriyet, Karar ve Yeni Yaşam’ın manşetindeydi.

P24

13.12.2021

Birgün gazetesi manşetinde, “Ne derler, balık baştan kokar!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Tek adam rejiminin hesap vermeyen zihniyeti devletin kurumlarına sirayet etti. Belediyelerden üniversitelere kurumlar hesaplarını gizledi.

AKP iktidarı döneminde giderek işlevsizleştirilen Sayıştay’ın mali denetimlerde yaşadığı güçlükler, genel değerlendirme raporlarıyla bir kez daha gözler önüne serildi. Kamudaki sansürü de ortaya koyan raporlara göre, kamu idarelerinin büyük faaliyet raporlarında temel mali tablolara yer vermezken yardım yapılan vakıf ve dernekleri de açıklamadı. 2020 denetimleri kapsamında mali raporları mercek altına alınan 327 kamu idaresinden 219’unun faaliyet raporunda temel mali tablolara yer verilmediği görüldü. Mali raporlarını kamuoyu ile paylaşmayan kamu idarelerinden 24’ünün genel bütçeli idare, 68’inin üniversite, 18’inin özel bütçeli idare, ikisinin sosyal güvenlik kurumu, 101’inin ise belediye olduğu bildirildi.

Kanunlar gereği, yardım yaptıkları birlik, kurum ve kuruluşların faaliyetlerine yönelik bilgi vermesi gereken kamu idareleri, kanunu yok sayan uygulamalara imza attı. İncelemelere göre, 121 kamu idaresi yardım yaptığı vakıf ve derneklere yönelik bilgileri kamuoyundan gizlerken bu idarelerden 86’sını belediyelerin oluşturduğu belirtildi.

Kamu idarelerinin yüzde 42’si, faaliyet raporlarında varlık ve yükümlülüklerinin açıklamalarına yer vermedi. Faaliyet raporlarının, ‘Kamuya hesap verme sorumluluğu’ ile hazırlandığının altını çizen Sayıştay, idarelerin mevzuata aykırı uygulamaları nedeniyle bu sorumluluğun yerine getirilmesinin engellendiğini vurguladı.

Kamu idarelerinin mevzuata aykırı uygulamaları bunlarla da sınırlı kalmadı. İdarelerden 229’unun bütçe hedef ve gerçekleşmeleri arasında sapma olduğu ancak faaliyet raporlarında sapmanın nedenleri hakkında bilgi verilmediği belirlendi.”

“Doğa ‘düşmanı’ Çevre Bakanlığı”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Doğa ‘düşmanı’ Çevre Bakanlığı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın adı, ‘Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ olarak değiştirildi. Bakanlığın değişiklik sonrası ilk icraatı, ‘çevreye zarar verdiği’ gerekçesiyle bazı ülkelerde kullanımı terk edilen dizel araçları kiralamak oldu. Cumhuriyet bunu manşetten duyurdu.

Ancak Bakanlık ‘dizel araç’ ısrarından vazgeçmedi. Erdoğan’ın koyduğu hedefe karşın bakanlık bürokrasisi tersi yönde hareket etmeyi sürdürüyor. 100’den fazla araç kiralamak için çıkılan ihalede ‘çevre dostu’ yakıt kullanan araçlar kapsam dışı bırakıldı. İklim kriziyle mücadele için kullanımı tavsiye edilen ‘elektrikli’ ve ‘hibrit’ araçlar ise henüz bakanlığın gündemine girmedi.”

“Sokakta kuyruk, markette kota”

Karar gazetesi manşetindeki, “Sokakta kuyruk, markette kota” başlıklı haberinde, “TÜİK verilerinde mutfaktaki yangın görünmüyor, hükümet ‘kuyrukları bitirdik’ diyor ama sokağın gerçeği başka… Raflarda etiketlerin günde iki kez değiştiği yetmezmiş gibi bazı marketler un, şeker, yağ gibi temel gıdalarda satışı belirli adetlerle sınırlandırdı. Vatandaş ucuz ekmek için de kuyruk oluşturdu. Vahim tablo ‘Karneyle satış günlerine dönmeye bir adım kaldı’ tepkilerine yol açtı.

Hayalden öteye geçmeyen kağıt üstündeki rakamlara, hükümet kanadından gelen pozitif tablo mesajlarına rağmen bilimin üstünü çizen ‘model’le geriye gidiş artık en somut haliyle sokağa yansıyor. Cumhurbaşkanı’nın ‘Bizden önce kuyruklar vardı’ sözleriyle eleştirdiği döneme benzer görüntüler ekmek kuyruklarıyla kadraja yansıdı. İstanbul’da vatandaşlar 1 lira 25 kuruşa ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.

Marketlerde de geçmişteki karne uygulamasını andıran kotayla satış dönemine geçildi. Bazı zincir marketler, kurdaki artışa bağlı olarak fiyatı hızla yükselen ürünleri müşterilere sınırlı sayıda satmaya başladı. Müşterilere, 2 paketten fazla süt, 10 litreden fazla sıvı yağ almanın yasak olduğu duyuruldu. Sokağın gerçeğini ortaya koyan karar, vahameti günden güne artan ‘filedeki sıkıntıya’ acil önlem alınması gerektiğini gösterdi” ifadelerine yer verdi.

“Biri ‘taban’ mı demişti!”

Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Biri ‘taban’ mı demişti!” başlıklı habere yer verdi:

“Önceki günlerde HDP’nin miting bile yapacak gücünün kalmadığını iddia eden Erdoğan’a HDP İstanbul’dan güçlü bir cevap verdi. HDP İstanbul İl Örgütü’nün ‘Şimdi HDP zamanı’ şiarıyla düzenlediği kongreye binlerce kişi akın etti. Büyük bir coşkuyla salonu dolduran binler, ‘HDP halktır, halk burada ‘ diye seslendi.

Kongrenin gerçekleştirildiği salona, ‘Genç başladık, genç başaracağız’, ‘Kadınlar özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlı’ pankartları asılırken, katılımcılar Kandıra Cezaevi’nde katledilen Garibe Gezer’i unutmadı. Sık sık ‘Garibe Gezer ölümsüzdür’ sloganı atan halk, katillerden hesap sorulacağını belirtti.

Sarı, kırmızı, yeşil renkli ulusal kıyafetlerle salonu dolduran binler, sık sık ‘Bijî Serok Apo’, ‘Bê Serok jian nabe’, ‘Jin jiyan azadî’, ‘Bijî berxwedana zindanan’ sloganları attı. Kongrede HDK Eşsözcüsü Esengül Demir ve HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da birer konuşma yaptı.”