“Nereye kadar gidecek”
Karar ve Birgün gazeteleri 10 TL’ye dayanan doları ve ekonomik krizi manşete taşıdı.
12.11.2021
Karar gazetesinin manşetinde, “Nereye kadar gidecek” başlıklı haber yer aldı:
“Başkanlık sistemine geçilmesinden bu yana paramızın değeri yüzde 250 oranında azalırken yalnızca son bir yılda cebimizdeki 100 liranın 34 lirası buharlaştı. İğneden ipliğe her ürünün fiyatında artışa yol açan gidişatın nereye kadar süreceği belirsizliğini koruyor. Buna karşılık ‘enflasyonu düşürmek için faiz indirmek’ gibi ekonomi bilimine aykırı uygulamalardan vazgeçilmiyor.
Türk Lirası’ndaki erime devam ediyor. ABD’deki enflasyon verileri ve piyasalarda MB’nin yeniden faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklenti dövize yine tarihi rekor kırdırdı. Dolar 9.97 seviyesini gördü. Euro da 11.45 seviyesini geçti. Dolardaki vahim gidişatta ekonomi yönetiminin hatalı politikalarda ısrarı etkili oldu. Bu somut tabloya rağmen bilime aykırı yöntemlerde ısrar edileceğinin sinyallerinin sürmesi güven zırhını deldi, TL’yi savunmasız bıraktı.
Kuru 10 lira seviyesine taşıyan ‘ihracat artacak, istihdam yükselecek, enflasyon düşecek’ anlayışına ekonomistlerden de sert eleştiriler geldi: Yanlış politikalar ve bilime karşı inat uğruna bir yılda yüzde 34 fakirleştik. Yılbaşında asgari ücret 385 dolardı, şimdi ancak 285 dolar ediyor. 11 ayda yüzde 25 düşüş yaşandı. Üniversite mezunu çalışanların ortalama ücret geliri son 10 yıl içerisinde yüzde 40 düştü. Maaş pul oldu. İki yılda bütün hayat standartlarımızı kaybettik.”
“Et, süt, peynire erişim engeli!”
Birgün gazetesi manşetinde, “Et, süt, peynire erişim engeli!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Ekonomideki yangın büyüyor. Dolar tarihi rekor kırarak 10 TL’yi bulurken üretici perişan, temel ürünler tüketilemiyor. Süt üretimi ve tüketimi düştü.
Her gün yeni bir rekor kıran dolar dün 9.97’yi buldu. Doların yükselişi iğneden ipliğe her alanda yeni zam dalgası olarak halkın sırtına binecek. Prof. Dr. Oğuz Oyan, ‘Serbest kurda olduğu gibi kontrolsüz bir sermaye rejimi var. Bunun karşılığı çok büyük bir sefalet ve yoksullaşma olacaktır’ dedi. Doç. Dr. Oğuz Demir de dolardaki yükselişin enflasyon ve hayat pahalılığını daha da artıracağını kaydetti.
Ekonomik krizin bir diğer yansıması da süt ürünleri üretiminde görüldü. TÜİK verilerine göre süt ve süt üretimi geçen yıla göre düştü. Üretimle birlikte tüketim de düştü. Ziraat Mühendisi Orhan Sarıbal, ‘Toplumun yüzde 60’ı açlık sınırının altında. Artık sofralar küçüldü, süt tüketimi çocuklarla sınırlandı. Temel gıda maddeleri alınmaz durumda’ şeklinde konuştu.”
“Her şey Saray için”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Her şey Saray için” başlıklı haberinde, “Danıştay, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerine kurulu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ‘yapımına temel sağladığı’ belirtilen, tarihi alanlarda ‘kamu yapılarının’ önünü açan Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun (KVKYK) kararını iptal etmiş, kurul ise kısa bir süre sonra ‘kamu yapıları’ yerine ‘resmi yapılar’ ibaresi ile yeni bir ilke kararı yayımlamıştı. Kurulun ‘kelime oyunu’ yürütmeyi durdurma istemiyle yeniden Danıştay’a taşındı. Fakat Bakanlık müsteşar yardımcısıyken Danıştay’a atanan bir üyenin de arasında yer aldığı Danıştay 6. Dairesi, bu istemi oyçokluğu ile reddetti. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, ‘KVKYK, Danıştay’ın aldığı kararı uygular gibi gözükerek, kelime cambazlığı yaptı. ‘Kaçak Saray’ın kaçaklığı devam ediyor’ tepkisini gösterdi.
Kararı değerlendiren CHP’li Gök, ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kaçak saray olduğu ve burada kamuya ait hiçbir binanın yapılamayacağı önceki Danıştay kararıyla tescil edilmişti. Ne yazık ki KVKYK, Danıştay’ın aldığı kararı uygular gibi gözükerek kendi akıllarınca kamu binası yerine resmi bina demek suretiyle kelime cambazlığı yapmıştır’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“Ormanlaştırma değil şov”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Ormanlaştırma değil şov” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“81 ilde gerçekleştirilen ağaç dikim seferberliğine uzmanlardan eleştiri: Dikim orman ekosistemi oluşturmaz, kaynak savurganlığına, ekolojik ve toplumsal sorunlara yol açar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 11 Kasım’ı, ‘Milli Ağaçlandırma Günü’ ilan etmesi nedeniyle tüm yurtta fidan dikimi gerçekleştirildi. ‘Geleceğe Nefes’ sloganıyla hayata geçirilen kampanya çerçevesinde yıl sonuna kadar 252 milyon fidan dikilmesi hedefleniyor.
En çok fidan bu yıl orman yangınlarından en çok zarar gören Akdeniz’e dikilecek. Orman Mühendisi Doç. Dr. Yücel Çağlar, ‘Yangınlar bölgede gerçekten çok büyük yıkımlara yol açmıştır. Onarım için çok boyutlu ve ‘Bölgesel İyileştirme ve Koruma Planı’ gereklidir’ dedi.”