“Örtülü faiz artışı dövizi indirdi!”

Erdoğan’ın dövizdeki yükselişi engellemek için açıkladığı “yeni alternatifler” gündemde öne çıktı.

P24

21.12.2021

Dün gün içinde yeni rekorlar kıran döviz kurları, Erdoğan’ın akşam saatlerinde açıkladığı “yeni modelle” büyük düşüşe geçti.   

Karar gazetesi habere manşetin yanında, “TL mevduata kur farkı” başlığıyla yer ayırdı. Haberde şöyle denildi:

“Cumhurbaşkanı: Tasarruflarında kur kaygısını gidermek isteyene yeni bir alternatif sunuyoruz. Kur getirisi mevduat kazancının üstündeyse fark vatandaşa ödenecek. Kimsenin ‘kur yükselecek’ diye dövize geçmesine gerek kalmayacak. İhracatçı firmalara MB aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek.”

Sözcü gazetesi manşetten verdiği habere, “Örtülü faiz artışı dövizi indirdi!” başlığını attı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Erdoğan 3 aydır milletin belini büken dövize karşı yeni bir model açıkladı. Buna göre, TL mevduat geliri dövizin altında kalırsa farkı devlet ödeyecek. Açıklamayla döviz çakıldı. Ekonomistler ‘Bunun adı örtülü faiz artışı’ dedi. 

Murat Kubilay: Türk Lirası mevduatı için açıklanan paket, dövizin yükselmesi durumunda bankalarda ciddi bir yük bırakacak. Bu kısmı da Hazine üstlenecek.

Kerim Rota: Buna benzer uygulama 1970’lı yıllarda denendi. Devalüasyonlar olunca Hazine büyük zarar etti. Uygulamaya son verildi. Hazine’ye yük gelebilir.

Yalçın Karatepe: Fazla heyecanlanmayın. Geçmişe dönük bir şey yok. Bundan sonra dövize endeksli bono satacaklar. Aslında bu örtülü faiz artışıdır.”

Sabah gazetesi manşetten, “TL mevduatına kur kalkanı” başlığıyla verdiği haberde, “Başkan Erdoğan, döviz kurundaki dalgalanmayı durdurmak için serbest piyasa kuralları içerisinde devreye sokulan yeni finansal araçları açıkladı:

Bundan sonra  kimse, ‘kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk Lirası’ndan dövize geçirmeyecek. Bankadaki TL mevduatı kur altında kalırsa, aradaki fark vatandaşa ödenecek. Bu kazançtan stopaj alınmayacak” ifadelerini kullandı.

Hürriyet gazetesi habere manşetinde, “TL’ye büyük destek kararı” başlığıyla yer ayırdı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde döviz kurlarındaki dalgalanmaya karşı, Türk Lirası mevduatları için getirilen yeni alternatifleri açıkladı:

Kur getirisi, Türk Lirası varlığının mevduat kazancının üstünde kalırsa, aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek. Hiçbir vatandaşımızın ‘kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk Lirası’ndan dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak.”

“Bu borç kapanmaz”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Bu borç kapanmaz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İktidar, ‘düşük faiz, yüksek kur’ modeliyle TL’nin değerini serbest düşüşe bırakıp cari işlemler fazlası vererek enflasyonun ve döviz kurunun dengelenmesini bekliyor. Ancak aylık 2-3 milyar dolarlık cari fazla, Türkiye’nin döviz ihtiyacını karşılamaktan çok uzak. CHP’nin hazırladığı rapora göre gelecek 12 aylık dönemde vadesi dolacak olan dış borç 170 milyar dolar. Özel sektörün borcu ise 237 milyar dolara yükseldi.”

“Faiz talimat dinlemiyor”

Karar gazetesi manşetindeki, “Faiz talimat dinlemiyor” başlıklı haberinde, “Merkez Bankası’nın dört kez üst üste faiz indirimine gitmesi piyasada tam ters etki yarattı. Devletin borçlanma oranları bir hafta içerisinde iki puan birden arttı. Bankaların kredi faizleri de yüzde 28’e dayandı. Uzmanlardan ‘Bu gidiş milletin cebindeki parayı eritmekten başka işe yaramaz’ uyarısı geldi: Talimatla süreç yönetilmez. Tüm piyasa faizleri yükseliyor.

Hükümetin ekonomi bilimiyle ters düşen faiz politikası piyasada işlemiyor. Merkez Bankası dört ayda dört indirimle faizi yüzde 14’e çekti. Ancak sürecin başında yüzde 17 olan tahvil faizleri 23’e kadar yükseldi. Çarpık tablonun oluşmasında, enflasyondaki yüksek seyirden güvensizliğe kadar birçok unsur etkili oldu. Ekonomistler de faiz indirimi üzerinden izlenen yolun neticeye ulaşmasının mümkün olmadığına vurgu yaptı.

Tüm piyasa faizlerinin yükseldiği belirtildi. Kerim Rota ‘Bankalar kredi faizlerini yüzde 28-30’a yükseltecek’ paylaşımı yaptı. Mahfi Eğilmez de ‘MB’nin indirimi faizlerin yükselmesine yol açıyor. Merkez’den yüzde 14’le para alan bankalar yüzde 22’yle Hazine’ye borç veriyor. Ve biz buna model diyoruz’ dedi. Prof. Dr. Ali İhsan Göker ise ‘Devlet yüzde 23 faizle borçlanıp yüzde 14’le borç veriyor. Farkı kim ödüyor?’ sorusunu yöneltti” ifadelerine yer verdi.