“Paralar böyle buharlaşıyor”
Cumhuriyet, Birgün ve Karar gazetelerinin manşeti gündemde öne çıktı.
04.04.2022
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Paralar böyle buharlaşıyor” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“TBMM adına kamu kurumlarını denetleyen Sayıştay, 575 yargılamaya esas dosya için kamu zararı tespit etti. Sayıştay, 410 milyon 706 bin 87 TL, 2 milyon 177 bin 745 dolar ve 16 milyon 918 bin 141 Avro için tazmin kararı verdi. Mali rapor ve tabloları etkileyen hata sayısı ise 5 bin 525 oldu.
Bütçe hakkının kullanılmasına yönelik olarak TBMM adına kamu ve kuruluşlarının denetimini yapan, sorumluların hesap ve işlemlerini yargılama yoluyla kesin hükme bağlayan Sayıştay, geçen yıl milyonlarca liralık kamu zararı saptadı. Yargılama sonucunda bu zararın tazmin edilmesi istendi. Bunun dışında ayrıca mali rapor ve tabloları etkileyen mevzuata aykırı binlerce bulgu da tespit edildi.
Sayıştay’ın 2021 Yılı Faaliyet Raporu’nda, yargılama faaliyetleri hakkında da bilgi verildi. 2021 yılında yargılama dairelerine 575 yargılamaya esas rapor ve ek rapor ulaştığına işaret edilerek şöyle denildi: ‘Bunların 231’i önceki yıllardan devreden, 344’ü ise 2021 yılında gelen raporlardır. Bu raporlardan 413’ünün yargılaması tamamlanmış ve ilam düzenlenmiştir. Yargılanan raporlarda kamu zararı olarak ileri sürülen tutarlardan, 410 milyon 706 bin 87 TL ile 2 milyon 177 bin 745 dolar ve 16 milyon 918 bin 141 Avro kamu zararı için tazmin kararı, 750 milyon 805 bin 84 TL ve 614 bin 683 Avro için hesap ve işlemlerin yasal düzenlemelere uygunluğuna karar verilmiş olup 134 milyon 784 bin 36 TL ile 190 bin dolar ve 84 bin 840 Avro ise sorgu üzerine yargılama öncesinde tahsil edilmiştir.’”
“Yoksul çocuklar bitkin ve zayıf”
Birgün gazetesi manşetinde, “Yoksul çocuklar bitkin ve zayıf” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Her geçen gün derinleşen yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisi, hekimlerin gerçekleştirdiği bir araştırmayla su yüzüne çıktı. Türk Aile Hekimleri Dergisi’nde yayımlanan ve üç hekim tarafından yapılan çalışmaya göre, her dört çocuktan birinin kilosu çok düşük. Çocuklarda gözlenen bir diğer tehlike ise potansiyel kalp hastalığı. Kız çocuklarının yüzde 85'inin, oğlan çocuklarının ise yüzde 68'inin kansızlıkla mücadele ettiğine dikkat çekilen çalışmada, Avrupa'da bu oranın yalnızca yüzde 18 olduğu belirtiliyor.
Söz konusu araştırma, bir aile sağlığı merkezinde gerçekleştirildi. İlkokul, ortaokul ve lise çağında olan 6-19 yaş arası bin 49 çocuk üzerinde inceleme yapıldı. 536’sı oğlan, 513’ü kız olan bu çocukların obezite, hipertansiyon ve kansızlığa ilişkin değerlerine bakıldı. Buna göre, bin 49 çocuktan dörtte biri çok düşük kilolu. Bu çocukların aynı zamanda potansiyel kalp hastası olduğuna da vurgu yapılan çalışmada, özellikle kız çocuklarının tamamına yakınının kansızlıkla mücadele ettiği, büyüme ve gelişme sorunları yaşadığı saptandı.
Hekimlerin çalışmasına göre, incelenen çocukların yaşları küçüldükçe kilolarında da düşüş görülüyor. Lise öğrencilerinin zayıf olma oranı yüzde 13,2. Bu oran ilkokulda yüzde 14,9’a, ortaokulda ise yüzde 19,8’e yükseliyor. Hekimler, çocuklarda kansızlık görülme sıklığını ilkokula gidenlerde yüzde 87, ortaokula gidenlerde yüzde 74,2, liseye gidenlerde ise yüzde 64,2 olarak saptadı. Buna göre, ülkede kız çocuklarının yüzde 85,2’si, oğlan çocuklarının ise yüzde 68,6’sı kansızlıkla mücadele ediyor. Öte yandan çocuklarda kansızlık oranı Hollanda, Almanya ve İngiltere’de ortalama yüzde 18,9, ABD’de ise yüzde 20 düzeyinde. Kız çocuklarındaki kansızlık sorununun yol açabileceği sorunlara işaret eden hekimler, ‘Kız çocuklarının yüksek kansızlık düzeyi, üreme çağına geldiklerinde yaşanma olasılığı artacak anne ve çocuk sağlığı sorunlarının habercisi’ diyor.”
“‘3 gün’ planı 38 günde çöktü”
Karar gazetesi manşetindeki, “‘3 gün’ planı 38 günde çöktü” başlıklı haberinde, “Putin’in ‘72 saatte Kiev’i zapt edip yönetimi değiştiririz’ senaryosuna kurumların etkisizleştirildiği Rusya’da hiçbir kademeden itiraz gelmedi. Ancak Batı’nın sessiz kalacağı ve Ukrayna’nın kolay lokma olacağı tahminleri üzerine inşa edilen masa başı planı gerçeklere çarptı. Rus birlikleri 37 gün sonra Kiev’den çekilirken Moskova’nın çöküş tablosunu Donbas’la örtmeye yöneleceği belirtiliyor.
Rus lider Putin’in Ukrayna işgalinde ilk senaryosu birçok analiste göre Kiev’de hızlı bir zaferle Kremlin’e bağlı kukla bir rejim getirmekti. Ancak 64 kilometrelik dev konvoyla planlanan işgal bir ayda çöktü. Ukrayna’nın göstereceği direnci hafife alan Rusya stratejik hatalar yaptı. Kent savaşına göre eğitilmemiş birliklerini koordine edemedi. Ukraynalıların kurduğu tuzaklar ve ikmal yetersizliği Rus askerlerin moralini düşürdü. Putin’den çekinen danışmanlarının verdiği yanlış raporlarla da işgal batağa saplandı.
Rusya’nın, 24 Şubat’ta başlattığı işgalin başında birkaç gün içinde başkent Kiev’e girerek Volodimir Zelenskiy hükümeti yerine Kremlin kuklası bir rejimi getirme hesabı, yapılan stratejik hatalar sonrası tutmadı. 2014’te Kırım’ın yasadışı ilhakında olduğu gibi ciddi bir direnişle karşılaşmayacağını, yaptırımların da etkisiz kalacağını düşünen Kremlin analistlere göre Ukrayna’nın askeri performansını hafife aldı. Ayrıca savaş daha başlamadan Zelenskiy gerek ülke içinde gerek uluslararası düzeyde büyük bir liderlik performansı göstererek hem halkın hem de dünyanın desteğini kazandı. Birçok askeri uzmana göre Rusya’nın özellikle karadaki askeri performansı da beklentilerin çok altında kaldı. İşgalin başlarında Kiev yolundaki 64 kilometre uzunluğundaki Rus askeri konvoyunun uydu görüntüleri tüm dünyada dehşet yaratmıştı. Ancak ‘yıkım konvoyu’ diye adlandırılan bu mobilize kuvvetler günler geçtikçe bir türlü ilerleyemedi.
Wall Street Journal gazetesinin ABD’li yetkililere dayandırdığı habere göre, Ukrayna’nın ortaya koyduğu direniş, Putin’i ‘B planı’nı devreye sokmak zorunda bıraktı. Şimdi hedef, Kiev’i, Kırım ve onu Rusya’ya bağlayacak güney koridoru ile doğudaki Donbas’taki topraklardan vazgeçmeye ikna etmek. Güneyde Mariupol’da yaşananlar bu planın bir unsuru olarak görülüyor. Kırım ile Donbas arasındaki kentin bu denli acımasızca bombalanmasının altında bu strateji yatıyor” ifadelerine yer verdi.