“Şahsım ekonomisi yabancıyı kaçırdı”
Gazetelerin manşetinde ekonomik kriz, yoksulluk ve zamlarla ilgili haberler yine geniş yer buldu.
22.02.2022
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Şahsım ekonomisi yabancıyı kaçırdı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Döviz kurundaki aşırı yükselişi ‘ekonomik hedef’ gibi sunan AKP iktidarı, kur-faiz-enflasyon sarmalından çıkamıyor. Bir yandan mevduatlardaki döviz ağırlığı sürerken diğer yandan yabancı yatırımcı hisse senedi ve iç borçlanma kâğıtlarını satınca ülkedeki sıcak para eridi.
CHP TBMM Grubu’nun güncel raporu, TL’nin değerinin bir süredir stabil olmasına karşın, hem Türkiye’den çıkan yabancı yatırımcıların dönmediklerini hem mevduatlardaki döviz ağırlığının sürdüğünü gösterdi.
Rapora göre, yabancı portföy yatırımcıları, kur ve fiyat hareketlerinden arındırıldığında 1 Ocak-11 Şubat arasında net olarak 559 milyon dolarlık hisse senedi ve iç borçlanma kağıdı sattı. Yabancı bankalar swap alacaklarını aynı dönemde 2.4 milyar dolar azaltarak 1.1 milyar dolara indirdi. Yabancıların hisse senedi, iç borçlanma kâğıdı, banka mevduatı ve swaplardan oluşan sıcak para stoku 31 Aralık-11 Şubat arasında arındırılmamış olarak, 1.3 milyar dolar azalarak 53.5 milyar dolara geriledi.”
“Çiftçi zam ekiyor”
Karar gazetesinin manşetinde, “Çiftçi zam ekiyor” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Mutfaktaki yangın zabıta baskınlarıyla kontrol altında tutulmaya çalışılırken tarlada alarm zilleri artıyor. Mazotta maliyetler yüzde 100 gübrede ise yüzde 300 arttı. Traktörün kontağını kapatma noktasına gelen çiftçi ‘Bu maliyetle nasıl tohum atalım, ürün biçelim’ sözleriyle isyan etti. Uzmanlar ise uyardı: Önlem düşünülmezse tarla enflasyonu vatandaşın sofrasına zam olarak dönecek.
Ekonomideki ısınmanın en ciddi yansıması gıda fiyatlarındaki artış oldu. Zam yağmuru vatandaşın geçim derdini katlarken tarladan vahim haberler geliyor. TÜİK ‘Aralık 2021 ait Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Tarımsal girdi fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 45.61’e ulaştı. En yüksek artış makine bakım masrafları ve gübrede gerçekleşti. Tarım yazarı Faik Toy ‘Gübrede gerçek artış yüzde 380’ dedi.
Çiftçinin üretim maliyetlerindeki artış eğilimi her kalemde katlandı. Mazot fiyatları bir yılda 6.75’ten 14.25’e çıktı. Gübrede de ton başı yaklaşık fiyat 2 bin 700 liradan 8 bin liraya tırmandı. Oluşan tablo üreticileri tarlayı boş bırakma riskiyle karşı karşıya getirdi. Demokrat Partili Bülent Şahinalp de ‘Kasımda girdi fiyatlarındaki artış yıllık yüzde 36.2 olmuştu. Bu şartlarda çiftçi nasıl ucuza üretim yapsın?’ dedi.”
“Esnafa enflasyon timi, çiftçiye maliyet pimi!”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Esnafa enflasyon timi, çiftçiye maliyet pimi!” başlıklı haber yer aldı:
“‘Enflasyon Timi’, esnafı yüzde 8 vergi ödediği ürünü yüzde 1’le satmaya zorluyor. Çiftçi ürününü zararına satıyor. Esnaf ve çiftçinin ödediği bedele rağmen gıda fiyatları el yakıyor.
Maliye Bakanlığı ‘Enflasyon Timi’ dün denetimlere başlarken, TÜİK gıdada pahalılık pimini hükümetin çektiğini ortaya koydu. Gübreyi yüzde 152, mazotu yüzde 58 zamlı kullanan çiftçinin girdi maliyetindeki ortalama artış yüzde 46. Çiftçinin sattığı üründeki fiyat artışının 9 puan üzerinde.
Tarımsal girdi fiyatlarındaki artışın çiftçinin fiyatlarını 9 puan aşması pahalılığın habercisi. Ya aradaki fark fiyatlara yansıyacak ya da çiftçi üretimden vazgeçeceği için fiyatlar fırlayacak. Gıdadaki pahalılığın sorumlusu, bütçeden faize yüzde 11 pay ayırırken, tarıma sadece yüzde 2 ayıran hükümet!”
“Çocuklara tek miras yoksulluk”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Çocuklara tek miras yoksulluk” başlıklı haberinde, “Giderek derinleşen yoksulluk, yüz binden fazla çocuğu ailesinden koparılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na göre temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı her yıl artacak.
Yirmi yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP’nin yarattığı yoksulluğun boyutu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kamu Denetçiliği Kurumu’nun verilerine de yansıdı. 6,3 milyon haneyi sosyal yardıma muhtaç eden yoksulluk, on binlerce çocuğu da ailesinden koparılma tehdidiyle karşı karşıya bıraktı. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2021 verileri Türkiye’deki derin yoksulluğun çocuklara etkisini ortaya koydu.
Ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı 150 bine dayandı. 2020 yılında 129 bin 422 olan ailesinin yanında bakımı sağlanamayan çocuk sayısı 2021 yılında 141 bin 275’e yükseldi. Kamu Denetçiliği Kurumu ise KDK Çocuk internet sayfasına yapılan başvurularda, ‘Çocukların dijital derslere erişim sorunları ve ebeveynlerinin işsiz kalması’ konularında yapılan başvuruların 2021 yılında arttığı belirtildi.
Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) programından yararlanan çocuk sayısı 2020 yılına göre 2021’de dramatik şekilde arttı. SED kapsamına alınan çocuk sayısı bir yılda 12 bin artarken artış oranı yüzde 9 oldu. Bakanlığın verilerine göre 2020 yılında ailesinin yanındaki 129 bin 422 çocuğa destek verildi. Bakanlık, SED kapsamındaki çocuk sayısına yönelik 2022, 2023 ve 2024 yılı öngörülerini de paylaştı. Buna göre 2022, 2023 ve 2024 yıllarında sırasıyla 145 bin, 150 bin ve 155 bin çocuğun SED kapsamına alınacağı tahmin edildi” ifadelerine yer verdi.