Sedat Peker beşledi

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in son videosu yine yalnızca belli başlı gazetelerde yer bulabildi.

P24

17.05.2021

Sedat Peker’in beşinci videosu haftanın son gününde geldi. 

Cumhuriyet gazetesi habere manşetin yanında, “Peker: Savcılar, bir haftada delillendirir” başlığıyla yer ayırdı:

“Çete lideri Sedat Peker, beşinci videosunda ortaya attığı iddialara ilişkin ‘Savcılar harekete geçerse bir haftada delillenir’ dedi. Ağar’la ilgili off shore hesapları, gizli ortaklıkları, polis cinayetine adı karışan Azeri çete liderinin bırakılmasını soran Peker, Soylu’ya da ‘dönü biletimdin’ diye seslendi.”

Karar gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “5 ton kokainin izi sürüldü mü?” başlığını attı. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“Beşinci kez video yayınlayan suç örgütü lideri Sedat Peker suçlamalarını sürdürdü. Dikkat çeken iddialar ortaya atıp ‘Kolombiya’dan yüklenen 4 ton 900 gram kokainin alıcısı olan İzmir’deki şirketle ilgili soruşturma yapıldı mı?’ sorusunu yöneltti.

Videoda ‘Savcılar harekete geçerse anlattıklarım bir haftada delillenir’ ifadesini kullanan Peker yeni sorular yöneltti: Devletin bilgisi dahilinde Mansimov’la birlikte Gülen’le görüşmeye gittiğini söyleyen Ağar’a elinde yazılı emir var mı, yoksa devlet geleneğinde terör örgütü liderine sözlü talimatla insan yollanır mı? 

(Yalıkavak Marina) 1 milyar dolarlık yat limanı gerçekten 29 milyon dolara alınmış mıdır? Burayı alan kişiler off-shore hesaplarında bir şirket kurdu mu? Burada gizli bir ortaklık mevcut mu?”

Birgün gazetesi habere birinci sayfasının altında, “Mafya siyaseti hakim, neden yargılama yok?” başlığıyla yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Suç örgütü elebaşısı Sedat Peker, yayımladığı 5’inci videosu ile Ağar ile Soylu hakkındaki iddialarını sürdürdü. Devlet, mafya ve siyaset ilişkisi ise bir süredir ülke gündeminde. Birgün’e konuşan akademisyen, bürokrat ve hukukçulara göre karanlık ilişkiler devletin asli unsuru haline geldi. Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, ‘Bugün içinde bulunduğumuz şartlar 90’lardan beri devam eden mafya ilişkilerinin önüne geçilmemesinin bir sonucu’ dedi. Duayen hukukçu Kazan, ‘Bırakalım hukuktan bahsetmeyi devlet olmaktan çıkılıyor. Mafya çizgisi izleniyor’ ifadelerini kullandı.”

Evrensel gazetesi, “Peker’den Ağar sorusu” başlığıyla verdiği haberde, “Mafya lideri Sedat Peker, 5. videosunda, ‘Devletin bilgisi dahilinde Fethullah Gülen ile görüşmeye gittiğini’ söyleyen Mehmet Ağar’a yönelik olarak ‘Ağar’ın elinde yazılı emir var mıydı?’ diye sordu” ifadelerine yer verdi.

“Susurluk sürüyor”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Susurluk sürüyor” başlıklı haber yer aldı. “Eski TBMM Susurluk Komisyonu üyesi Fikri Sağlar’a göre sonunda mutlaka siyasi bedel ödenir” üst başlığıyla verilen haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İkinci Susurluk Vakası diyebiliriz. Belki daha da ciddi. Susurluk, siyasetçi-devlet-mafya ilişkisinin ifşası anlamında bir temeldi, şimdi bu yapının neler yaptığıyla ilgili örgütler ortaya çıkıyor.

Hanefi Avcı, ‘MİT ile Emniyet’in arasında bir çatışma başladı. Emniyet’in mafyasıyla MİT’in mafyası ayrıydı’ demişti. Yani ‘Senin mafyan, benim mafyam’ı Susurluk’ta gördük. 

Taraflardan biri sıkışmazsa, onların arasındaki anlaşma, paylaşma, yol yürüme ortaya çıkmaz. Susurluk’ta okuduğum dosyalarda gördüğüm, böyle ifşalar sonrasında gerçeğe ulaşıldığıdır.

Türkiye artık hukuk devleti değil, tüm erkler tek kişinin elinde. Parlamenter sistem en azından temizleme yollarını açmıştı. Zaten bunu Susurluk’tan bir kademe ileri yapan da bu.” 

“Devlet adına kabadayılık”

Karar gazetesinin manşetinde, “Devlet adına kabadayılık” başlıklı haber yer aldı:

“Bir haftada üçüncü kez kontrolsüz silah kullanan ve şiddet uygulayan bekçi görüntülerinin kamuoyuna yansıması tehlike çanlarını çaldırdı. Olaylarda vatandaşın polisten yardım istemesi tablonun vahametini gösterdi. Yeterli mesleki formasyon verilmeden üniforma giydirilince kendini devlet zannedip hakkı, hukuku unutan ‘Gece Kartalları’ bir asayiş sorunu haline geldi. ‘Bir can yanmadan acil önlem alınsın’ çağrıları yükseldi.

Gece Kartalları adı altında yeniden sokaklara dönen bekçilerin yetkileri tartışma konusu oldu. Muhalefetten, özellikle zor ve silah kullanma yetkisi verilmemesine ilişkin itirazlar geldi. Dikkate alınmayan uyarıların ardından, Batman’da 15 yaşında bir çocuğun darp edilmesi ve İstanbul’dan yansıyan görüntüler tehlikenin büyüklüğünü gösterdi. ‘Bu kolluk görevlileri hangi psikolojik testten geçirildi? Bu cesareti nereden alıyorlar?’ soruları yöneltildi. 

Konuyu TBMM’ye taşıyan CHP’li Gamze Taşcıer ‘Para cezasını gerektiren konuda dahi şiddet uygulanması gücün istismarıdır’ dedi. İçişleri Bakanı’na soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Anayasa hukukçusu İbrahim Kaboğlu da ‘Keyfi hareket eden bekçiler kamu düzeni için tehdit oluşturuyor. Emniyet’in görüntü kaydını engelleme genelgesi uygulansaydı suç işleyen bekçiler tespit edilemeyecekti. AYM ivedi şekilde bekçi kanununu iptal etmeli’ ifadelerini kullandı.”

“Tam kapanmada tam çuvallama!”

Birgün gazetesi manşetinde, “Tam kapanmada tam çuvallama!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“17 günlük ‘kapanma’da hedeflenen vaka sayısına ulaşılamadı, yurttaşların çoğu da aşılanamadı. Kapanmada çuvallayan iktidarın aldığı kararla ‘normalleşme’ başladı. 

Salgının başından beri bilim insanlarının önerilerine kulaklarını tıkayan iktidarın ‘tam kapanma’ dediği kısıtlamalar sona erdi. 17 günlük kapanmanın ardından kademeli normalleşme başlarken iktidar, hedeflediği vaka sayısına ulaşamadı. Bakan Ersoy, daha önce yaptığı açıklamada, ’17 Mayıs itibarıyla vaka sayıları 5 binin altına inecek’ dese de vaka sayıları 10 binin altına bile düşmedi.

Kendi koyduğu kurallara dahi uymayan AKP, yurttaşların büyük bölümünü aşılayamadı. 2 doz aşı olabilen kişi sayısı 10 milyonda kaldı. Tablo böyleyken tedbirler gevşetiliyor. Genelgeye göre 17 Mayıs-1 Haziran arasında hafta içi 21.00-05.00 arasında, hafta sonları ise cuma 21.00’den pazartesi 05.00’a kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. Fatura ise yine esnafa çıktı.”