“Sektörler çöker, işsizlik büyür”

Birgün gazetesi işsizlik tehlikesini manşete taşırken, Cumhuriyet gazetesi manşetinde DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan röportajına yer verdi

P24

20.04.2020

Birgün gazetesinin manşetinde, “Sektörler çöker, işsizlik büyür” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Salgından en az zararla çıkılacağı düşünülse bile istihdamın ana taşıyıcısı olan bazı sektörler için şimdiden alarm zili çalıyor. Haziran’da yüzbinler işsiz kalabilir. Salgın tahmin edilenden daha kısa sürede bitse bile ekonomik yıkımı çok daha uzun sürecek. Türkiye’de istihdamın ana taşıyıcısı olan konaklama, yiyecek, yolcu taşımacılığı, kültür-sanat, spor, eğlence gibi sektörlerin bu yıl eski günlerine dönmesi imkansız. Salgının istihdamda yüzde 10’luk kayıp yaratması durumunda işsizlik oranı yüzde 22’ye yükseliyor. Bu sektörlerde çalışanlar aileleriyle birlikte 10 milyonu aşıyor. İktisatçı yazarlar Yalçın Karatepe ve Mustafa Sönmez, önlem alınması gerektiğini düşünüyor. Sönmez, ‘Bazı sektörlerde çöküş kaçınılmaz’ derken Karatepe, ‘Salgın bitse de virüs kalacak. Bu da hizmet sektöründe talebi azaltacak’ diyor. İki uzmanın birleştiği bir diğer konu ise ücretsiz izne çıkarılan milyonlarla birlikte TÜİK verilerinin gerçek işsiz sayısını veremeyeceği yönünde.”

“CHP’li ne yapsa yasak, AKP’li ne yapsa serbest”

Sözcü gazetesi manşetinde, “CHP’li ne yapsa yasak, AKP’li ne yapsa serbest” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“İktidar virüs önlemlerinin başladığı günden beri CHP’li belediyelerin halka yardımlarını çekemiyor, engelliyor. AKP’li belediyelere ise ses çıkarmıyor. Oysa Türkiye büyük salgın yaşıyor. Önemli olan zordaki halka yardım ulaştırmak Yardımın partisi olmaz. Kimin ulaştırdığı önemli değil. Yeter ki vatandaşlar, bu zor ve sıkıntılı günleri az zararla atlatabilsin. Ama ne mümkün. CHP’li belediyelerin halktan olumlu not almasını istemeyen iktidar, muhalefet belediyelerinin bağış toplamasını, yardım kolisi ve ücretsiz ekmek dağıtmasını yasakladı. Ancak AKP’li belediyeler koli de, ekmek de dağıtıyor.”

“Trollerle ülke yönetilmez”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Trollerle ülke yönetilmez” başlıklı haber yer aldı. “DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan Cumhuriyet’e konuştu” üst başlığıyla verilen haberde şu ifadeler yer aldı:

“Bugün adı Pelikan, yarın Balıkçıl olur, öbür gün Turna olur. Bu tür yapılara müsamaha eden, destekleyen kişilerin önce kendini sorgulaması lazım. Fethullah Gülen’i hiç görmedim. Onların bir sürü halkası var, dershaneleri, okulları; hiçbirinde bulunmadım. Şu anda FETÖ karşıtlığının önde gelenlerine bakın, çoğunun geçmişinde böyle şeyler var. Türk Lirası üretilmeye başlandı. Hiç olmadık yöntemler uygulanıyor. Orta vadeli bir programla nasıl normale dönüleceği açıklanmazsa yüksek kur ve enflasyon yaşarız. O gün Mali Kuralı koyabilseydik bugün Türkiye sapasağlam olurdu. Ama başka fikirde olan arkadaşlar engel oldu.”

“Savaş ve rant politikası tam gaz”

Yeni Yaşam gazetesi manşetindeki, “Savaş ve rant politikası tam gaz” başlıklı haberinde, “Türkiye vaka sayısında Kovid-19’un ortaya çıktığı Çin’i de geride bıraktı. Virüsün yayılmasını önleyemeyen hükümet önceliğine de savaş ve rant politikalarını almış durumda. BM’nin ateşkes çağrısına rağmen TSK, Suriye topraklarına asker ve askeri malzeme sevkiyatını sürdürüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Kafr Lusin Sınır Kapısı’ndan çok sayıda aracın Suriye toprağına girdiğini duyurdu. 17 Nisan itibariyle İdlib, Lazkiye kırsalı, Halep ve Hama’daki Türk askeri sayısının 10 binden fazla olduğunu ve bunların Suriye’nin kuzeybatısındaki 6 binden fazla askeri mekanizmaya destek sağlayacağını açıklayan SOHR, ‘Son sevkiyatlarla birlikte binlerce askerin yanı sıra Suriye topraklarına giren araç sayısı 2 bin 665’e ulaştı’ dedi. SOHR, Türkiye’nin Girê Spî’de yeni bir askeri üs kurduğunu da duyurdu” ifadelerini kullandı.  

“Tedaviyi görseydiniz evden çıkmazdınız”

Karar gazetesi manşetinde, “Tedaviyi görseydiniz evden çıkmazdınız” başlıklı habere yer verdi:

“Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız, koronavirüsle mücadele kapsamında ‘evde kal’ çağrılarına uymayanları çarpıcı sözlerle uyardı. Yıldız, ‘Açıkçası benim hastane görevim olmasa işin bitti deseler, koronavirüsten ölenlerin nasıl öldüğünü gördüğüm için kapımı kilitler kimseye açmam’ diye konuştu. Erciyes Üniversitesi’nde aşı çalışmaları kapsamında virüsün zayıf yönünün araştırıldığını ifade eden Yıldız ‘Hastalık ortadan kalkmadı, mayıs ayı virüsün süresi hakkında belirleyici olacak’ dedi. Yıldız, koranavirüs, gen haritası ve aşı çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin İtalya, İspanya gibi kontrolsüz durumda olan ülkelerden çok daha iyi olduğunu söyleyen Yıldız, ‘Türkiye ile diğer dünya ülkeleri kıyaslandığında biz bu işin ortalarında yer alıyoruz. Biz, İtalya, İspanya gibi kontrolsüz durumda kalan bir ülke değiliz. Yaptığımız hatalar olduğu gibi, başarılı olduğumuz noktalar da var. Hastaların tedavisi ve takibi konusunda oldukça başarılı bir durumdayız’ ifadelerini kullandı. Hastalığın yavaşlamasına rağmen insanların ‘Evde kal’ çağrısına uyması gerektiğini söyleyen Orhan Yıldız, ‘Ventilatör ve yoğun bakım yatağı konusunda pek çok Avrupa ülkesinden daha iyi gidiyoruz. Çok iyi saha kontrolü yapıyoruz. Bütün bunlar hastalığın hızını nispeten yavaşlattı. Hastalıkta yavaşlama insanları gevşetmemelidir. Bazı insanlar devletin ısrarla ‘Evde kal’ çağrılarına rağmen durmaması büyük sıkıntı. Evde kalma çağrısına uymayan kişilerin, koronavirüs hastalarının nasıl ağır tedavi gördüğünü keşke görmesi mümkün olsa. Hastalar, aşamalı olarak şuurularını kaybediyorlar, solunum zorluğu çekiyorlar, hava açlığı başlıyor. Açıkçası benim hastane görevim olmasa işin bitti deseler, koronavirüsten ölenlerin nasıl öldüğünü gördüğüm için kapımı kilitler kimseye açmam’ diye konuştu.”