“Sezgin Baran karanlığı”

​Gündemin öne çıkan haberleri Karar, Birgün, Sözcü ve Evrensel gazetelerinin manşetinde yer buldu.

P24

24.06.2021

Karar gazetesi manşetinde, “Sezgin Baran karanlığı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Peker’in ifşaatları sonrası Sezgin Baran Korkmaz’ın odağında yer aldığı kirli ilişki ağına ilişkin kayıtlar ortalığa döküldü. En kritik başlıklardan biri olan 40 milyon dolar iddiasında Kıraç’ın hesabı, karanlıktaki noktaları artırdı. Buna rağmen sürecin tamamına dair ne bir açıklama geldi ne kapsamlı soruşturma başlatıldı. ‘Siyaset, yargı, ticaret bağını içeren çürümüşlüğe acil neşter’ çağrıları yapılırken geride yanıt bekleyen sorular kaldı.

Yurt dışı yasağı 1.5 ay içinde neden kaldırıldı?

ABD’deki soruşturma sonrası 30 Eylül 2020’de Türkiye’de, Sezgin Baran Korkmaz’ın mallarına el koyma kararı verildi ve yurt dışı yasağı getirildi. Yurt dışı yasağı 17 Kasım’da hangi gerekçeyle kaldırıldı?

İçişleri’nde görüşme neden yalanlanmadı?

Suç örgütü lideri Peker’in iddia ettiği gibi SBK, İçişleri’ne çağrıldı mı? Burada Korkmaz’dan KARSAN hisselerinden doğan alacağını silmesi istendi mi? Bu konuda hâlâ bir açıklama yapılmadı.

Hisse devrinde 34 milyon dolar nereye gitti?

İnan Kıraç hisselerini SBK’dan 6 milyon dolara aldığını açıkladı. Kıraç’ın icra kayıtlarına göre 40 milyon dolar olması gereken borcunun neden 6 milyon dolara indiği sorusu, SBK skandalına yeni bir boyut kazandırdı.

10 milyon euro Ankara’da hangi klik adına istendi?

SBK ile Veyis Ateş arasında geçen konuşmaya yansıyan ‘Ankara’daki klik’ ve ‘10 milyon euro’ iddiaları örtbas edilmeye çalışılıyor. Siyaset-yargı ayağına ilişkin sinyalleri içeren vahim iddialar hâlâ cevapsız.

Kongo’da bırakılması için Türkiye devreye girdi mi?

SBK’nın Londra üzerinden gittiği Kongo’da 14 Ocak’ta gözaltına alındığı ve Türkiye’nin Kinşasa Büyükelçisi’nin devreye girmesiyle serbest bırakıldığı iddia edildi. Bu iddia hakkında Dışişleri neden açıklama yapmıyor?

Mahkemeye iade talebi ulaşmadığı iddiası doğru mu?

ABD makamları, Avusturya ile 21 Haziran’da güncelledikleri ‘adli yardım’ anlaşmasına ve açılmış olan davaya dayanarak iade isterken Türkiye’nin talebinin Viyana Mahkemesi’ne ulaşmadığı iddiası doğru mu?”

“Sıcak olan para sonra oldu kara”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Sıcak olan para sonra oldu kara” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“2011 yılında hem cari açık hem büyüme hem de AKP’nin oy oranları rekor kırdı. Para aktıkça oyunun arttığını da fark eden siyasal iktidar, izleyen yıllarda sıcak para kanalları kapanınca çareyi, varlık barışları adı altında ülkeyi kara para cennetine çevirmekte buldu. 2013’ten bugüne 4 kez Varlık Barışı yasası çıkarıldı. 2018-2019 arasında günde kaynağı sorgulanmayan ortalama 46,5 milyon liranın geldiği ülkede, kara para aklama şebekesini yöneten Sezgin Baran Korkmaz gibi isimler sırf para getirebiliyor diye siyasi ilişkiler kurabildi. 2018’den bu yana ülkede 250 bin dolarlık yatırım yapan herkese vatandaşlık hakkı tanındı.

Varlık Barışı sayesinde ülkeye giren paranın ne kadar olduğunun tam olarak bilinmesi mümkün olmasa da, Gelir İdaresi Başkanlığı Başkan Yardımcısı İdris Şenyurt’un 10 Temmuz 2019’da aktardığına göre son 1 yılda Varlık Barışı kapsamında ülkeye giren para 17 milyar TL. Daha basit bir ifadeyle ilgili dönemde günde 46,5 milyon lira kaynağı sorgulanmayan paranın rahatlıkla ülkeye girip, vergi dahi vermediği bir sermaye cenneti yaratılmış oldu.”

“Milli Eğitim Bakanı’nın kardeşinden okullara 26 milyonluk satış”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “Milli Eğitim Bakanı’nın kardeşinden okullara 26 milyonluk satış” başlıklı haberinde, “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kardeşi Oktay Selçuk’un şirketinin özel okullar ve devlet kurumlarına mal ve hizmet sattığı ortaya çıktı.

Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, kendi bakanlığına eşinin şirketinden dezenfektan satmıştı. Sağlık Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın’ın eşi Sibel Aydın’a ait şirket de Sağlık Bakanlığı’ndan 20 ihale almıştı. Benzer bir olay Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaşanıyor.

Bakan Ziya Selçuk’un kardeşi Oktay Selçuk’un yönetiminde olduğu İnova Akademi Bilişim Şirketi’nin başta özel okullar olmak üzere devlet kurumlarına son iki yılda 25.6 milyon liralık mal ve hizmet sattığı ortaya çıktı. Gözler Bakan Ziya Selçuk’ta” ifadelerine yer verdi.

“Gazeteciliği kirletenler hesap versin”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Gazeteciliği kirletenler hesap versin” başlıklı habere yer verdi:

“Basın meslek örgütleri, bazı gazetecilerinde dahil olduğu kirli ilişkilere dair mesleğin sahipsiz olmadığını belirten ortak bir açıklama yaptı.

Açıklamada gazetecilik için tarihi önemde ve çok karanlık bir dönemden geçmekte olduğumuz belirtilerek, ‘Mafya, siyaset ve iş insanı kirlenmesine gazeteci kisvesindeki kişilerin de katıldığı ortaya döküldü. Basın tarihimizin hiçbir döneminde bu düzeyde çürümüşlük ve pespayelik görülmemiştir’ denildi.

Meslek örgütleri; cumhuriyet savcılarını ve parlamentoyu göreve çağırırken, yargının üstü örtülemeyecek hale gelen vahim iddiaları etkili bir soruşturma yoluyla netleştirmek zorunda olduğuna dikkat çekti. Açıklamada TBMM’nin tüm bu iddiaları araştıracak bir komisyon kurması gerektiği belirtildi.”