“Sistem cinayete ‘açık’”
Ceren Özdemir’in öldürülmesiyle ilgili haberler gazetelerde geniş yer bulurken Evrensel ve Karar gazetelerinin konuyla ilgili manşetleri öne çıktı
06.12.2019
Evrensel gazetesi manşetinde, “Bu bakışa devlet kör” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Ordu’da evine kadar takip edilerek öldürülen üniversite öğrencisi Ceren Özdemir’in son görüntülerinde katili fark edip arkasına endişeyle bakması sosyal medyada gündem oldu. Kadınlar, geceleri ışıksız sokaklarda ya da toplu taşımada tek başlarına kaldıklarında yaşadıkları endişeleri anlattı. ‘O bakışı biliyoruz’ dedi. Katil zanlısı Özgür Arduç’un cinayetten hüküm giyip cezaevinden firar etmesine rağmen yakalandıktan sonra açık cezaevine konması ve tekrar firar etmesi tepki gördü. Adalet Bakanı Gül, ‘Soruşturma sürüyor’ demekle yetinirken, İçişleri Bakanı Soylu, ‘Bu, Türkiye’nin bir güvenlik endişesiyle karşı karşıya kaldığını göstermez’ diyerek sorumluluk almadı.”
Karar gazetesi ise manşetindeki, “Sistem cinayete ‘açık’” başlıklı haberinde, “Balerin Ceren Özdemir’i katleden Özgür Arduç cezaevine kondu. 2005’te işlediği ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçu sonrası 23 yıl hapis cezası alan Arduç’un, 2017’deki düzenlemeye dayanılarak 28 Ekim 2019’da açık cezaevine gönderildiği ortaya çıktı. ’10 yıldan az cezası kalan hükümlülerin açık cezaevine naklini’ sağlayan düzenleme tepki çekti. Açık cezaevi uygulamasının kapsamına cinayet işleyenler de dahil edildi. Hukukçular ise cezaevinden izinli çıkıp firara eden daha sonra da cinayet işleyen Arduç gibi azılı suçluların açık cezaevine naklinin yasaklanması gerektiğini belirtti. Adem Sözüer, ‘İnfaz kanununda değişiklikle mahkumu açık cezaevine çıkarmak dolaylı af’ dedi. Ceza Hukukçusu Prof. Ersan Şen de, ‘Önce zihniyet değişmeli. Suç işlemeyi alışkanlık haline getirenlerin açık cezaevine geçişi zorlaştırılmalı’ uyarısında bulundu” ifadelerine yer verdi.
“Gökçek uçurmuş”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Gökçek uçurmuş” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadelere yer verildi:
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı müfettişleri, Gökçek dönemine ilişkin dikkat çeken tespitlere ulaştı. BELKA A.Ş tarafından, belediyeye ’uçuş okulu’ kurmak için 2012-2016 arasında 8 milyon 612 bin 775 dolara 15 eğitim ve gösteri uçağı ile 1 helikopter alındığı ortaya çıktı. Bazı uçaklara değerinden fazla ödendiği belirlendi. Müfettiş tespitlerine göre uçaklar, daha sonra satın alınan Vizyon Havacılık ve Güneydoğu Havacılık Şirketleri’ne kiralandı. Bakım hizmetleri de BELKA AŞ’ye fatura edildi. Milyonluk zarar oluştu. BELKA yönetimi, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından da uçakları Vizyon Havacılık’a 6 milyon 5 bin dolara sattı.”
“Baca vetosu rant kokuyor”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Baca vetosu rant kokuyor” başlıklı haber yer aldı:
“Termik santrallarının zararları ve baca filtresi Türkiye’nin yakından tanıdığı bir tartışma. Santrallarının bulunduğu yerleşim bölgelerinde yaşanan kronik hastalıklarla, ölümlerle boğuştuğu da sır değil. İtirazlara bugüne kadar kulaklarını kapatan siyasal iktidarın hazırladığı teklifin yine kendi genel başkanları tarafından veto edilmesi kafaları daha da karıştırdı. Erdoğan, termik santrallara filtresiz çalışma imkanı tanıyan düzenlemeyi iptal gerekçesinde, ‘halk sağlığını’ gösterirken ‘Büyük ihtimalle bu yeniden bir ihaleye gider. Bu işin başka çıkışı yoktur’ sözü kafaları karıştırdı. CHP’li Erdoğdu, ‘Zaten şaibeli olan ihalelere yenilerini ekleyecekler. Veto meselesi ile ilgili yapılan ilk açıklamada ihale vurgusu yapmak, Erdoğan’ın ‘asıl niyetini’ ortaya koyuyor’ dedi.”