“Siz büyük fotoğraf mı dediniz?”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Siz büyük fotoğraf mı dediniz?” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“MetroPOLL Araştırma tarafından aylık olarak yapılan ‘Türkiye’nin En Önemli Sorunu’ anketi halkla iktidar arasındaki uçurumu bir kez daha gösterdi. Son beş ayda ‘ekonomik kriz birinci sorun’ diyenlerin toplamı yüzde 60’ken Saray’ın gündemde tutmaya çalıştığı terör tehdidi yüzde 2 bile değil.

Yaklaşık 14 aylık tabloyu ortaya koyan anketin özellikle son bir yılı çok çarpıcı. Yurttaşlar korona virüs salgınını 14 aylık dönemde sadece 2020 yılının Mart ve Nisan aylarında Türkiye’nin en önemli sorunu olarak gördü. Mart ayında katılımcıların yüzde 51’i en önemli sorun ‘salgın’ derken Nisan’da bu rakam yüzde 39’lara kadar indi. Ondan sonrada sürekli aşağıya doğru inerken ekonomik kriz ve işsizlik birinci ve ikinci sırayı hiç bırakmadı.

Bu tarih aralığında iktidarın sürekli gündeme taşıdığı ve tüm propagandasını onun üzerine inşa ettiği iki konu var. Birincisi terör, ikincisi de dış güçlerin müdahalesi. Onlarca olayda bu iki arguman günlerce yandaş kanallarda tartışıldı durdu. Erdoğan özel oturumlar yaptı. Yunanistan, Mısır, Suriye, Fransa, ABD, Almanya gibi ülkeler sırayla dış güçler kategorisine konularak hedef yapıldı. Bu ülkeler bazen borsaya, bazen dövize hatta bazen de aşı tedarikine müdahale etmekle suçlandı. Diğer kullanışlı bir başka argüman da terör oldu. HDP’ye yapılan operasyonların dışında ülkede tüm muhalif güçler bir şekilde terörist faaliyet yapmakla suçlanarak kriminalize edilmeye çalışıldı.

Kamuoyu yoklamaları AKP iktidarının bu konuda başarılı olamadığını gösteriyor. Terör sorunun Türkiye’de birinci sıraya yazanların ortalaması yüzde 3’lerde kaldı. Nisan 2021’de bu oran yüzde 0,7’ye kadar geriledi. Yaşanan olumsuzluklardan dış güçleri sorumlu tutanların oranı ise yüzde 1 civarında. Bu rakamlar da gösteriyor ki AKP iktidarı ve Erdoğan ne yaparlarsa yapsın gündemi belirleme şansına ulaşamadı.”

“Dokunulmazlığım yok, beni soruştursunlar”

Sözcü gazetesi manşetinde, “Dokunulmazlığım yok, beni soruştursunlar” başlıklı habere yer verdi:

“Suç örgütü lideri Sedat Peker’in, Bodrum’da marinaya tehditle el koyduğunu söylediği Mehmet Ağar şunları anlattı:

‘Madem tehditle el koyduysam, bu kişinin (Mübariz Gurbanoğlu) tehdit davası açması gerekirdi. Ben rica üzerine profesyonel yönetici olarak buradayım. Devletin kayıtlarında buradaki konumum bellidir. Gurbanoğlu’nun en az 10 sefer Fetullah Gülen’e gittiğini biliyorum. Devlet hizmetinden ayrılalı 25 yıl, siyaseti bırakalı da 15 yıl oldu. Dokunulmazlığım yok. Devlet benimle ilgili istediği araştırmayı, istediği zaman yapar. Benim çok şükür korkacak hiçbir şeyim yok. Bizi buradan (marina) uzaklaştırınca mafya çökecek.’”

“‘Saray’ kadrosu devleti parselledi”

Cumhuriyet gazetesi manşetin altındaki, “‘Saray’ kadrosu devleti parselledi” başlıklı haberinde, “Yurttaşlar salgın ve ekonomik kriz altında ezilirken bazı üst düzey bürokratlar hem devletten hem de atandıkları birkaç kurumdan ücret alıyor. Eski bakanlar, eski vekiller, görevdeki bakan yardımcıları, Saray bürokratları ve hatta bu isimlerin akrabaları devasa şirketlerin yönetiminde.

Gazetemize durumu değerlendiren TBMM KİT Komisyonu üyesi CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, ‘Ekonomik krizin altında ezilen vatandaş, açım, işsizim notu bırakarak intihar ederken, esnaf kepenk kapatırken, milyonlarca genç iş bulamazken, AK Partili bürokratlar 19 yıldır çok yerden devasa maaşlar almaya devam ediyor. Bir yanda lüks ve zenginlik içinde yaşayan yandaşlar, diğer yanda yoksulluk sınırının altında nefes almaya çalışanlar. Birçok görevi aynı anda alıp, liyakatsiz bir şekilde bu görevlerin gereğini yapamayanlar, devletin işleyiş mekanizmasını da tahrip edip çalışamaz duruma getiriyorlar. Devlet kurumları ve özel sektör, AK Partili dar bir zümrenin adeta işgali altında’ diye konuştu” ifadelerine yer verdi.

“Ülkenin bakliyat ambarı kurudu!”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Ülkenin bakliyat ambarı kurudu!” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Tarım örgütlerinin verilerine göre Mardin’de ekili tarım arazilerin yüzde 35’i, Diyarbakır’da yüzde 80’i, Urfa’da ise yüzde 40’ı kurumuş durumda. Kuraklık nedeniyle gıda fiyatları da artaracak.

Türkiye’nin hububat ve bakliyatta ambarı konumunda olan Mardin, Diyarbakır ve Urfa’da tarım arazileri büyük oranda kuraklıkla karşı karşıya. Evrensel’e konuşan Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Abdulsamet Ucaman, ‘300 baraj var ama kuraklık var. Tarım arazileri neden sulanamıyor?’ diye sordu.

Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçesi Türkiye’nin hububat ve bakliyat ihtiyacının yüzde 20’sini karşılıyor. Urfa, mercimek üretiminin yüzde 36’sı, buğdayın yüzde 10’u ve arpanın ise yüzde 11’ini üretiyor. Diyarbakır’da ise hububat ihtiyacının yüzde 20-25’i karşılanıyor. Ancak bu yıl beklenen yağışlarının olmaması ve alternatif sulama sistemlerinin kurulmaması yüzünden çiftçi kuraklıkla karşı karşıya. Tarım örgütlerinin verilerine göre; Mardin’de ekili tarım arazilerin yüzde 35’i, Diyarbakır’da ise yüzde 80’i, Urfa’da ise yüzde 40’ı kurumuş durumda. Hububatta Türkiye genelinde 2 milyon ton rekolte kaybının yaşanacağı belirtiliyor.”